bölüm 10

19.1K 678 175
                                    

Gözyaşlarıma kıyanlar bana değer verdiklerini söyleyenlerdi...

Selim onca ısrarlarıma rağmen işe gitmişti. Bende kahvaltıdan sonra evi toparlamaya yardımcı oluyordum.
Aptal değildim! Kız kardeşi diye söz ettiği kişiyi bulmalıydım yoksa sonsuza kadar bu bilinmezlikle yol alırdık daha doğrusu alamazdık.

O film bile izleyen bir adam değil ki bir film onu etkilesin. Elbet bir şey var o söylediklerinde belki de gitmesiyle alakalı.

Düşüncelerimle etrafı toparlayıp aşağı inmiştim bahçede biraz gezinmekte yarar vardı. Çünkü ben çıkmıyordum dışarı neden bilmiyorum fakat içimde bir çekingenlik hissi vardı.

Arka bahçeye doğru yürürken duyduğum seslerle duraksadım. Nacize hanım oturmuş telefon konuşuyordu.

"Kızım açmıyor telefonlarımı abla. Senelerdir! Bir bahane uyduruyorlar ama ben biliyorum kesin bir şey geldi başına."

Neredeyse ağlayacak gibiydi. Kızım mı demişti o? Şok içinde kalakaldım nasıl yani ya! Demek ki öyle biri var Selim'in kız kardeşi var! Ve o ölmüştü galiba. Bu yüzden mi telefonlarına yanıt alamıyordu. İçim yandı...

İyi de bana hiç böyle bir şey söylememişlerdi! Neden? O kızı ben neden hiç tanımıyordum?

Selim'in gelişini gördüğüm an oradan uzaklaştım. Yüzümün rengi atmıştı buna emindim!

"Berva?"

"Ha canım?" dedim birden.

"Canına kurban olurum senin." Allah korusun!

Bir kere Berva sadece bir kere rezil olmadan şu diline hakim olamaz mısın?
Ama şuan daha önemli bir konun var.

Fakat utanmıştım ister istemez.

Yüzünde tebessüm belirdi. Aklın başında Berva bir gülüşe düşmeyeceksin tabi ki. Gözlerini ayır ondan!

Ayırdım.

"Ne oldu?" diye sordum konuyu değiştirerek.

"İyi görünmüyorsun. Gergin gibisin?"

Gerginim çünkü.

"Hayır sana öyle geldi heralde."

"Umarım sadece bana öyle gelmiştir."

O yukarı çıkınca bende peşinden gittim bir şeyler bulmalıydım! Belki de telefonunu karıştırmalıydım bu doğru mu? Elbette değil fakat konu çok başkaydı!

Ceketini yatağın üstüne koyunca o tarafa baktım telefon orada değildi. Ona doğru döndüğümde bana 'hayırdır?' der gibi bakıyordu.

Telefon elindeydi!

Onu almalıyım. Telefonu da sonunda yatağın üstüne koyunca bana hâlâ bakıyordu.

"Sorun ne Berva?"

"Hiç ya sıkıldım ben."

"Gidelim mi bir yerlere ister misin?"

"Hayır hayır. Geçer birazdan."

BERVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin