5. Bölüm - "Operasyon var dediler geldik."

687 68 358
                                    

Keyifli okumalar...

.......

Gözlerini araladığında Yağız'ı görmesi ile doğrulmaya çalışmıştı. Genç adam ise oturduğu sandalyeden fırladığı gibi elini omzuna koyup engel oldu.

"Abi dur. Hareket etme ki dikişlerin açılmasın."

Başı ile onaylayıp verdiği nefesten sonra gözlerini tavana dikmişti. Dün gece Sefer kendisini bıçakladıktan sonra son hatırladıkları Yağız'ın kendisini yere düşmekten kurtarması olmuştu.

Çocukları aklına geldiği gibi bakışları genç adama tırmanırken sorusuna geçiverdi.

"Çocuklar nasıl?"

"İyiler. Yiğit yanlarında."

"Peki.. O it kaçtı mı?"

Öfkelenen abisine bakarak kaşlarını istemsizce kaldırmış, elini ensesine atıp açıklamaya geçmişti.

"Ne mümkün! Yiğit adamı güzelce benzetti sonrada paketleyip polislere teslim etti."

"Beter olsun. Buradan bir çıkayım ilk işim o itin hesabını kesmek olacak."

"Sen toparlan da gerisi kolay abim."

Dişlerini sıkıp elini sızlayan karnına götürdü ve derin derin nefes almaya geçti. Gözlerini yorgunlukla kapatmıştı ki aklına kızının gelmesi ile tekrar aralayarak genç adama döndü.

"Saat kaç?"

"Dokuza geliyor."

"Berin.. Berin Meva'nın randevusu vardı."

Tekrar kalkmaya yeltenmiş ama Yağız yine izin vermemişti. Elini abisinin omzuna koyup başını iki yana salladı.

"Abi bu halde gidemezsin bir yere. Ben gider getiririm Berin Meva'yı. Sen düşünme bunları."

"Nasıl düşünmem Yağız? Kızım söz konusu."

"Biz ne güne duruyoruz. Ben ilgilenirim kardeşimle. Sen kendine iyi bak yeter."

"Allah razı olsun Yağız'ım."

"Senden de inşallah abim."

Yağız, abisini ikna ederek hastaneden çıkmış ve evde soluklanmıştı. İçeri girer girmez Yiğit ve Mirza dibinde biterken sorgu dolu bakışlarından olsa gerek açıklama yapma ihtiyacı duymuştu.

"Merak edilecek bir şey yok. Birkaç dikiş attılar.. Şimdi durumu gayet iyi ama bir süre müşahede altında kalması gerekiyormuş."

"Çok şükür."

Duydukları rahat bir nefes almalarını sağlarken Yağız salona geçerek etrafa bakındı ve verdiği nefesten sonra bakışlarını kardeşine dikti.

"Siz ne yaptınız?"

"Kahvaltı yapalım dedik ama pek iştahımız yok gibi. Berin'de odasından çıkmadı hala."

"Anladım. Siz zorla da olsa bir şeyler atıştırın ben Berin Meva'yı hastaneye götüreceğim."

"Ne için?"

"Randevusu vardı."

"Doğru ya.. Tamamen unutmuşum."

Yiğit ve Mirza mutfağa giderken kendiside genç kızın odasına giderek kapıyı tıklatmış, içerden ses gelmeyince başını uzatıp bakınmıştı. Yatağın üzerinde başı eğik oturduğunu görünce usulca yaklaşarak seviyesine gelmek için  dizlerini kırarak eğildi.

HUBBUL VATAN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin