15. Bölüm - "Bela mısın sen?"

551 51 160
                                    

Keyifli okumalar. ☕📚

....

Kahvaltı hazırlığına koyulmuştu ki içeri giren kardeşini gördü. Umursamaz bir tavırla işine devam ederken dolaptan sebzeleri çıkardı.

"Annem yok mu?"

"Yok."

"Uyanmadı mı?"

"Aybars soru sormayı bırakta çay taşmadan altını kapat."

Çayın altını kapatıp salatalıkları dilimleyen Asaf'ın yanına yaklaştı ve omzuna omzuyla hafifçe vurdu.

"Baskın yapayım mı annemlere?"

"Bırak uyusunlar. Kahvaltıyı hatırlayınca sesleniriz."

"Tabi uyuyorlarsa."

Yan yan bakıp doğramaya geçtiği domatesleri bir anda bıraktı ve Aybars'ın devam etmesi için gözleri ile işaret etti.

"Aklın fikrin buna çalışır zaten. Doğra şunları kırmayayım kafanı."

"Ne dedim ya? Sen sapıtıyorsun."

"Kes lan."

"Tamam ya. Espirikte yaptırmıyorsun insana."

Asaf sessiz kalıp kardeşini duymazlıktan gelerek bardakları tepsiye koymaya geçmişti ki duyulan kapı sesinin ardından mutfağa Selin girdi. Elindeki poşeti tezgahın üzerine bırakıp oğullarına bakınarak dudaklarını araladı.

"Benim maharetli oğullarım kahvaltıyı çoktan hazırlamış."

İkisininde yanağından öpüp saçlarını okşayarak tekrar kapıya yönelmişti.

"Üzerimi değiştirip geliyorum."

Mutfaktan çıkan annesine bakan Aybars ise sırıtarak işine dönmüştü.

"Ben baskın yapacaktım güya. Annem bizi bastı."

Odaya giden Selin ise üzerini değiştirip uyuyan kocasına kısa bir bakış atıp çıktı ve masayı hazırlayan çocuklarına yardıma koyuldu.

Masa hazırlanıp teker teker uyanan çocuklarından sonra kocasını uyandırmak için odaya döndü. Yatağın ucuna oturup elini saçlarına attı okşarcasına.

"Yekta.. Uyan artık, kahvaltı hazır."

"Uykum var."

Diğer tarafa dönerek yastığına sarılan mavilikler efendisine bir müddet bakındı ve ayağa kalktı.

"Tamam, uyu o zaman."

Odadan çıkıp salona ilerlediği gibi masaya oturmuş ve çocuklarına da oturmasını söylemişti. Kahvaltıya muhabbet karışırken kahkaha sesleri havada uçuşur olmuştu.

Bir süre sonra gözlerini zorla açık tutuyormuş gibi görünen Yekta'da masada yerinin alırken Selin çayını doldurup önüne koydu.

"Uyuyor gibisin."

"Hala çok uykum var."

Kahvaltı sona erip masa toplanınca Asaf telefonu aldığı gibi odasındaki kız kardeşine mesaj attı. Aynı dakikalar içinde salonda beliren Sima kapının önünde dikilip abisine dikti bakışlarını ve aklındaki soruyu dökü verdi.

"Hemen mi?"

"İşin var mı?"

"Yok."

"O halde hemen?"

"Peki."

Kardeşler arasında geçen kısa konuşmayı kimse anlamazken geldiği gibi giden Sima'daki gözler Asaf'a çevrilmişti. Oda ayaklanarak telefonunu cebine koydu ve anne babasına döndü.

HUBBUL VATAN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin