HUBBUL VATAN (Tamamlandı)

10. Bölüm "Kızımı vermiyorum."

☕ Keyifli okumalar... 📚

......

Akşama kız isteme olacağından oldukça telaşlıydı. Asrın'ı arayıp eksik olup olmadığını sordu ve dördüncü defa Asrın'ın eksik olmadığını söylemesi ile yönünü eve çevirdi.

Adımlarını sakin sakin attığı sırada koluna yapışan kişi ile bakışlarını omuz üstünden sol tarafına çevirdi.

"Yiğit, bu ne dalgınlık? Sesleniyorum duymuyorsun."

"Kusura bakma Aybars, akşam için biraz telaşlıyım."

"Telaş yapma ya!"

"Elimde değil birazda."

Başı ile onaylayıp omzuna hafifçe vurdu ve göz kırptı.

"Sen şimdi eniştem mi olacaksın?"

"Hayırlısıyla inşallah. Tabi baban verirse."

"Vereceğini umuyorum."

Yiğit tebessüm ederek elini cebine attı ve derin bir nefes aldı.

"İşten mi çıktın?"

"Evet, biraz yorucu bir gündü. Hasta yakınıyla tartıştık, laf anlatmaktan başım ağrıdı."

"Dertleri neymiş?"

"Hastanın ameliyat olması gerekiyor ama bir çok kronik hastalık taşıdığı için şuan ameliyat olması çok riskli. Masada kalma ihtimali bile var. Bizde tedavi süreci uygulayıp ilerleyen zamanlarda ameliyat olması için yakınlarını bilgilendirdik ama işte ameliyat etmemiz için baskı yapıyorlar."

"Madem çok istiyorlar ameliyat olmasını sizde ameliyat edin."

"O kadar kolay değil işte. Ne hastane nede doktorlar bu riski göze alamaz. Adamın masada kalma ihtimali yüzde atmışlarda."

"Arada siz kaldınız yani."

"Aynen. Hatta ben kaldım diyebilirim. Benim hastam..."

Aybars sözlerini gördükleri ile keserken Yiğit'in kolundan tutup durdurmuştu. Meraklı gözler endişeli gözleri bulduğunda ise ilerideki iki kişiyi gösterdiğini gördü.

"Tartıştığım hasta yakınları."

Aybars kaldırımda ne yapacağını bilememiş, arkasını bir anlığına dönmüştü ama o taraftan da iki kişinin yaklaştığını gördü.

"Yiğit arada kaldık."

Sesi endişeli ve kaygılıydı. Yiğit ise rahat bir halde kendilerine yaklaşanları izliyordu. İkisinin elinde bıçak varken diğerleri sopalıydı.

Arkadan yaklaşanlar koşarak diplerinde bitmiş, sopayı kaldırdıkları gibi saldırıya geçmişlerdi.
Aybars kendisine sallanan sopadan geri adımlarla kurtulmuş, atik bir hamle ile adamın elinden sopayı kaparak savunmaya geçmişti.

Yiğit ise kendisine yaklaşan adamı çoktan yere sermiş, diğer iki bıçaklı adamla uğraşıyordu. Birisini kaldırıp diğerinin üzerine atarken bir anda ne olduğunu anlamamış, karnında bir acı hissetmişti.

Aybars, yere serdiği adamdan sonra Yiğit'in bıçaklandığını görür görmez yanında biterek, beşinci adamın nereden çıktığını sorgulamadan elindeki sopayı önce koluna sonra sırtına indirmişti.

Olaylar hızla gelişirken Yiğit sırtını duvara yaslayarak yarısını kontrol etmeye geçmiş, bir yandan da yerde kıvranan adamlara bakar olmuştu.