11. Bölüm - "Evlenme teklifi aldım."

579 57 305
                                    

Keyifli okumalar...📚

........


Aybars ve Asaf yere çömelmişler, ellerini başlarına siper etmişlerdi.
Dışarıdan duyulan ses ile kapı adeta sallanırken Selin çocuklarına siper ettiği bedenini geri çekti.

Oğullarını kontrol etti kısaca ve birkaç adımda yaklaşıp biraz önce kapattığı kapıyı açtı.

Bomba küçük çaplı bir çukur açarken her taraf toz duman olmuş, bahçedeki çardağın bir kısmı zarar görmüştü.

Aldığı derin nefeslerden sonra oğullarına döndü.

"İyi misiniz?"

Asaf başı ile onaylarken Aybars'ın gözleri don gibi bakıyordu.

"Aybars."

Selin, oğluna dikkatle bakıp şoka girdiğini anlamış ve su getirmek için mutfağa gitmişti. Bu sırada Asaf, şok geçiren kardeşinin yüzüne tokatı yapıştırı verdi.

"Doçent kendine gel."

Bir anda irkilip elini yüzüne götüren Aybars ise yediği tokatla öfkelenerek çıkıştı.

"Ne vuruyorsun oğlum?"

"Hah işte, şöyle kendine gel."

.........

Gözlerini açmakta zorlanarak mutfağa girdi ve çektiği sandalyeye kendini bıraktı.

"Hayırlı sabahlar."

"Sana da kardeşim."

Asrın ve Yiğit kahvaltı hazırlığı içinde iken Yağız oturduğu sandalyede esneyip duruyordu.

"Hayırdır Yağız! Gece uyuyamadın mı?"

"Uyumak istedim ama.. Zeynep uyumadı bende haliyle uyuyamadım."

"Sesini duymadım hiç."

"Ağlamadı ki abi."

"İyi ya işte sen uyusaydın. Oda oynadığı yerde uyuyakalırdı."

"Ona da izin vermedi. Uyumak için uzandığımda ağlamaya başlıyordu. Kalkıp yanına oturduğum da gülerek oyun oynuyor."

"Desene ne uyudu ne uyuttu."

"Aynen öyle. Sabah namazından sonra uyudu."

Herkes masaya geçerken Mirza elinde telefonla söylenerek mutfağa giriyordu.

"Gel gel tutturdu."

Sandalyeye oturup telefonu masaya bırakırken babasının gözlerinin üzerinde olduğunun farkındaydı.
Gözlerini kaldırmadan çayından yudumladı ve geri yaslanarak babasına açıklamaya geçti."

"Annem.. Hafta sonu buraya gel diyor ama gitmeye niyetim yok."

Asrın gözlerini diktiği oğlundan çekerken sessiz kalmıştı. Bu sırada telefonuna gelen mesajı okuyan Yiğit, düştüğü şaşkınlık ile içtiği kahve boğazına durmuştu. Öksürmeye başlayarak oturduğu yerden kalkarken kızarıp morarmıştı.

Kendini yere bırakıp elini boğazına götürürken Yağız yerinden fırladığı gibi sırtına vurdu. Hala öksürmesi geçmediğin de ise arkasında kucaklayıp karnını aniden sıktı.

Rahat bir nefes alan Yiğit, ayağının birini uzatıp sırtını dolaplara yaslarken gözünden gelen yaşları sildi. Kendisine su uzatan kardeşine kısa bir bakış atıp bardağı alarak birkaç yudum içti.

HUBBUL VATAN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin