25 . Bölüm - "Karım o benim."

522 46 313
                                    

Finale ramak kaldı..
Ve sizden bol bol yorum talep ediyor, keyifli okumalar diliyorum...

....☕📚....

Ağır adımlarla eve doğru yürüyorlardı. Kocası elini omzuna atıp sarılmış, Selin'de elini beline götürmüştü.

"Özlemişim seninle yürüyüş yapmayı güzelim."

"Bende."

Yekta karısının başından öperek gülümsemiş, derin bir nefes alarak bakışlarını duyduğu seslerden tarafa çevirmişti. Evin önünde oğlu ile yabancı bir adamın tartıştığını gördüğünde karısına kısa bir bakış attı.

"Ne oluyor?"

"Bilmiyorum, anlarız şimdi."

Selin biraz daha dikkatli baktığında ve kulağını dolduran konuşmalardan Asaf'ın kiminle tartıştığını anlamıştı. Yekta yanlarına gitmek için harekete geçtiğinde ise izin vermeyerek kolundan tutarak durdurdu.

"Kendi meselesi. Emanetine sahip çıkmayı öğrenmeli."

Yekta olduğu yerde durup karısını başı ile onaylamış, izlemeye koyulmuşlardı. Asaf karşısındaki adamı öfkeyle itekleyerek bırakmış ve bir daha gelmemesini söylemişti.

Burnundan soluyan adam uzaklaştığın da ise Selin ve kocası oğullarının dibinde bitmişti. Eslem'de yanlarına gelmiş, annesinin gözleri ile Mehri'yi işaret etmesi ile ne demek istediğini anlamış ve ayakta zor duran genç kadını alarak içeri geçmişti.

Selin ve Yekta'da çardağa geçerken Asaf birkaç adımlık mesafede volta atıyordu. Bu durumdan sıkılan annesi istemsiz kaşlarını çattı ve sesini normalden yükselterek çıkıştı.

"Asaf başım döndü. Geç otur karşıma konuşalım."

"Ne konuşacağız sultanım?"

"Asaf.."

"Tamam."

Çardağın diğer köşesine geçip oturmuş, kendisine bakan anne ve babasına bakarak söylenmişti.

"Bakmayın öyle."

"Dökül o halde."

"Ne söylemem gerekiyor?"

"Müstakbel karım.. Bunu açıklayabilirsin mesela."

"Anlık sinirle söyledim. Öyle bir niyetim yok."

"Çocuk oyuncağımı bu?"

"Sultanım gelme üzerime.. Hem sen söyledin sözleneceğini."

"Bir telefonuma bakar iptal etmek."

Asaf aldığı nefesi burnundan verip elini ensesine atarak hafifçe sıktı.

"İstemiyorum."

"O yüzden mi müstakbel karım dedin?"

"Sultanım.."

"Uzatma Asaf."

"Ben kabul ettim diyelim. Mehri kabul edecek mi?"

"Bak bunu doğru dedin. Sonuçta senin gibi adamı ne yapsın? Hem belki başkasını seviyordur."

"Benim gibi mi? Ne varmış bende?"

"Sorun var olması değil, yok olması."

Annesinin sözleri ile kaşları çatılırken bacağını sallamaya başlamıştı. Hiç bu yönden düşünmemişti. Ama düşünmeye gerek görmemişti de şimdiye kadar.

HUBBUL VATAN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin