0.1 am i welcome too

1K 82 146
                                    

10.06.2020

01.57

"Verena! Burada ne işin var senin? Çabuk bar kısmına geç, mekân kalabalıklaşıyor!" Patronum olacak herif, Bay Rodriguez'in sesiyle derin bir nefes alıp kısa saçlarım arasından parmaklarımı geçirdim. Yüzümdeki sahte gülücükle birlikte baygın bakışlarımı ona yönelttim.

"Selam Patron! Bu ayki maaşımı alabilirsem evimden kovulmayacağım, merak etmeyin." Yapma bir cıvıltıyla dolu sesimle birlikte bakışlarını benden çekti ve mutfak bölümündeki ufak pencereden bizi izleyen Marie Teyze'ye döndü.

"Bu deli niye burada yine? Kaytarıyor değil mi?" başta ben duymayayım diye alçak tuttu sesini. Ancak balon yapıp patlattığım sakız sesinden sonra umurumda olmadığını anladığı için daha da sinirlendi ve yükselmeye başladı. Boynundaki damarlar kabarmış dehşet içinde bana bakarken ben, baygın bakışlarım ve ağzımda sesli bir şekilde çiğnediğim sakızımla yeni yaptırdığım tırnaklarımı inceliyordum.

"Hiç beni kaale almıyor bu kız. Haddini aşıyor." Dudaklarım arasından kaçan kıkırdamanın ardından sakızımı bir kez daha patlattım.

"Ah, Bay Rodriguez öyle şey olur mu hiç? Verena, işinde harika. Büyük bir titizlikle ve özveriyle çalışıyor." Marie Teyze benim yerime benim kıçımı kurtarırken şöyle düşündüm, 'Kırmızı protezleri ve beni överek aklımı karıştıran manikürcü Jonas'ın tek derdi benden daha fazla para koparmak mıydı, yoksa kırmızı, söylediği gibi gerçekten benim rengim miydi?'

"İşini özveriyle yapıyorsa burada ne işi var bu kızın? Bu kızı biz barista diye aldık. Barista diyorum, yani bar bölümünde çalışması gerek." Sakızımı çiğnerken dudaklarımı sesli bir şekilde birbirine bastırıp ayırdım. Bu bir yandan rujumu kontrol etmek içindi. Öte yandan çok sevgili patronum Bay Rodriguez bu sesten nefret ederdi. Sesi duyduğu gibi bakışlarını Marie Teyze'den bana çevirdi, bir süre bir ona bir bana baktı.

"Bak bak, görüyor musun? İnadına yapıyor. Beni çıldırtmak istiyor." Elini kaldırıp işaret parmağını tehditkâr bir şekilde bana doğru salladı. Bense dudaklarımı büzmüş ona masum olması gereken bakışlar atıyordum.

"Kovarım seni Verena. Yemin ederim ki kovarım bak. Kendini kapının önünde buluverirsin." Bakışlarımın sertleştiğini hissederken derin bir nefesle birlikte ağzımı araladığımda omzunun üzerinden Marie Teyze'yle göz göze geldim. Bana kaşlarını kaldırdı ve başını usulca iki yana salladı. Bu hareketiyle omuzlarım düştü, tezgahın önündeki oturduğum yüksek taburelerden zıplayıp tezgahın arkasına doğru ilerledim. İlerlerken sakızımı tekrar patlatmayı da ihmal etmedim tabii. Bay Rodriguez'in ardımda kalan boğuk ve kısık çığlığıyla kıkırdadım ve mutfağa döndüm.

"Bugün yurtdışından arkadaşları gelecek efendim. Elias'la yer değiştirdiler bir günlük. Verena sabah geldi, Cafe'de çalıştı. Elias da şimdi bar bölümünde Verena'nın yerine bakıyor." Mutfağa girdiğimde hala pencerede patronumuza açıklama yapan Marie Teyze'nin yanına gittim.

"Benim neden haberim olmuyor bundan? Kimden izin aldınız yer değiştirirken." Bay Rodriguez bakışlarını bana çevirirken omuzlarımı silktim ve arada servislerin iletimini kolaylaştıran pencereyi kapatmadan önce mırıldandım.

"Elias'la aramızda hallettik." Bir şey söylemesine izin vermediğim için sinirinden kudurduğuna emin olduğum Bay Rodriguez'in cama düşen gölgesi kaybolduktan sonra Marie Teyze'ye döndüm. Kaşlarını çatmıştı ama altındaki şefkati biliyordum.

"Kızım, niye her seferinde riske atıyorsun kendini? Niye biraz huyuna gitmiyorsun şu adamın?" İki adımda dibine girip yanaklarını parmaklarım arasına sıkıştırdım ve dudaklarımı büzerek konuştum.

Disfruto | Liu YangyangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin