Vante:Nemesis -taegi-

0.15

'For a moment I thought you were here
But there again, it wasn't true
And all this time I have been lying
Oh, lying in secret to myself'

Oldum olası, ıslak ve soğuk olan her şeyden nefret ederdim. Değil, havuza girmek genelde yanından bile geçmemeye özen gösterir, yaz tatillerinde şezlongta uyumaktan başka bir şey yapmazdım.

Fakat tam da o an, etrafımı saran ve tüm uzuvlarıma işleyen ıslaklığı ve soğukluğu memnuniyetle kucaklıyordum.

Bu bir ilkti fakat o an yaşadığım tek ilk değildi. Zira Vante'nin dudakları, tam da dudaklarımın üzerinde hareket ediyorken, ne ıslaklığı ne de soğuğu umursayacak haldeydim.

Sıcaktı.

Her yer, bana dokunanan elleri, sıkıca kavramış olduğum omuzları ve en çok da dudakları...

Vante, bu gece sahiden de cehennem gibi yanıyordu.

"Hmm..."

Alt dudağımı emen dili, istemsizce mırıldanmama neden oluyordu. Beni ittiği sert mermer sırtıma batıyordu fakat gerçekten de tüm hissettiklerimin yanında umursayacak halde değildim.

Beni tamamiyle kucaklamıştı. Elleri suların içinden, bedenimde gezinmiş, dudaklarımı aklımı başımdan alırcasına öpmüştü.

Islak saçlarına dolanan parmaklarımı, saçlarını çekiştirmemek adına ensesine sımsıkı yerleştirmiştim.

Başımı sola eğerek daha rahat bir pozisyona geldiğimde; Vante'nin dudaklarının hissettirdikleri iki kat artmış gibiydi.

Ne kadar olduğunu asla tahmin edemediğim bir süre zarfında onu öpmeye devam ederken, geçen zamanı , diğer koşullar gibi hiç de umursamıyorduk.

Dudaklarımız duyduğumda baştan aşağı kızarmama neden olacak şekilde bir ses çıkararak ayrıldığında, hızlı soluklarımız birbirine karışmıştı.

"Agust..." Vante'nin boğuk sesi tüm uzuvlarımın titremesine neden olmuştu.

"Ah Agust..."

Sesi kulaklarıma dolduğunda, eş zamanlı olarak tam üzerimizde parlayan yıldırımla, istemsizce ona daha da sokulmuştum.

Birkaç saniye sonrasında, zaten havuzda olan bedenlerimizin üzerine hızla damlayan yağmur taneleriyle neye uğradığımı şaşırmıştım.

Vante'nin dudakları, şakaklarımdaydı şimdi. Kondurduğu kelebek öpücüklerin etkisi, ruhumda bir kasırgayla son buluyordu, farkında mıydı acaba?

⚡️

"Üşüdün mü?"

Titreyerek çıktığım basamaklarda, Vante'nin sesiyle duraksarken ona ters bir bakış atmıştım.

"Yazın fırtına çıktığını da gördüm ya..." diye mırıldandım fakat devamını getirememiştim.

Bu gece tuhaftı aslında.

Vante'yi öpmüştüm.

Havuzdan apar topar çıkmış, zarar görmemesi için çiçeklerimizi içeri taşımıştık. Zaten ıslak olan kıyafetlerim, yağmurun altında iyice ıslanmış, ağırlaşmış ve bedenime yapışmıştı.

Islaklık tenimi karıncalandırıyordu ve gerçekten de bundan nefret ediyordum.

"Jimin senin odanda uyumuş, Yujin'le sanırım..."