0.18

768 84 54
                                    

Hayat gerçekten garipti.

Bana, daha önce hayatıma bir erkek alıp almadığımı soran ilk adamı hayatıma almış olmam kadar garipti hem de.

Hisleri cinsiyetlere bölemezdim. Böyle bir anlayışla yetişmemiştim. Nasıl, öfke, saygı ve nefret cinsiyet ayırmaksızın insanlar için hissediliyorsa, sevginin hatta aşkın da bu şekilde hissedildiğini düşünmüştüm.

Fakat tüm bunlar zihnimin bir köşesinde bana ait birer parça iken, Vante'nin hayatıma girmesiyle artık ikimiz arasına koymuş olduğum kelimelere dönüşmüştü.

Ona beklemek istediğimi söylemiştim.

Biraz durmak, gerçekten ikimiz için de en iyisiydi bana göre ve kararıma gereken saygıyı gösterdiği için gerçekten rahatlamış hissediyordum.

Her ne kadar bazı konularda fazlasıyla ısrarcı olsa da, bu konuda aramızdaki yolu görüyor olması güzel ve anlam yüklüydü.

"Agust..."

Ve derin hisler içerisinde daldığım uykudan beni kaldırmaya çalışan Vante'ye de aynı hisleri beslemek istediğimi itiraf etmem gerekliydi.

Zira, tepemde sürekli konuşması nefret ettiğim şekilde uykumun dağılmasına neden oluyordu.

"Agust..."

Kulağıma uğultu halinde bir kez daha dolan Vante'nin sesiyle homurdanarak diğer tarafıma dönsem de, ensemdeki parmakları gözlerimi anlık olarak açmama neden olmuştu.

"Git başımdan Vante."

Kısık sesim, nedenini anlamadığım bir şekilde onu güldürmüştü.

"Sensiz gidemem ama..."

Sesindeki muzip tonu o sersemliğimde bile seçebiliyordum, bu derince iç çekmemek için kendimi tutmama neden olmuştu.

"Saat kaç?"

Yalnızca tek gözümü açarak, verdiği cevabı görmek için arkamı dönmüştüm.

"06-"

Tek gözüm derhal kapanırken, elime gelen ilk yastığı hızla suratına fırlatmıştım.

"Ve sen bu saatte beni ayıltabileceğini düşünüyorsun. Kaybol."

Tanrı aşkına, hangi insan özellikle de bir otelde sabahın bu saatinde uyanık olurdu ki? Eğer çevrenizde Vante gibisi varsa, bu sorunun cevabını bulmak zor değildi.

Zor olan, onu anlamaktı.

"Hadi kalk, sana bir sürprizim var..."

"Eminim ertelenebilir." Diye söylendim huysuzca.

Az önce fırlattığım yastığı nazikçe başımın sağ tarafına bıraktığını hissediyordum.

"Olmaz." Diye söylendi. "Erteleyemeyiz Agust. Lütfen diyorum..."

Dilimi ısırırken, hızla doğrulmuştum. Gözlerim açılmayı tamamiyle reddettiğinden olabildiğince az enerji harcayarak, yalnızca onu seçebileceğim kadar açtığım kısık gözlerimin arasından ona kötü bakışlar atarken, onun keyfinin gayet yerinde olması beni daha da sinirlendirmişti.

"Pekala..." diye söylendim. "Geldiğimizde, istediğim kadar uyuyacağım ve sen, tek kelime etmeyeceksin."

Tehdit amaçlı doğrulttuğum parmağımı eğlenen ifadesiyle izlerken, başını sallamıştı.

Vante:Nemesis -taegi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin