0.21

542 61 26
                                    

Vante'nin yüzü, söylediklerimle kasılmış ardından büyükçe bir gülümseme ile gevşemişti.

"Agust..." dedi derinden gelen melodik sesiyle.

"Ah Agust, ah..."

Bir insanın ses tonu nasıl bu kadar kudretli olurdu?

Bir insanın, acıları bile bedeninde güzel durur muydu?

İki insanın, kişilikleri bir bedende can bulur muydu?

Oluyordu.

"Çok güzel..." diye söylendi boğuk sesiyle.

Gözlerini gövdesinden ayıramıyordu.

"Bu, paha biçilemez..."

Fısıltısı, yanaklarıma alışık olmadığım bir kızarıklığı bahşederken başımı hafifçe eğmiştim.

Uzun süredir tabancayı tuttuğumdan uyuşan ellerimi iki yanımdan sarkıtırken, dudaklarımın kıvrılmasına engel olmadım.

Bir şey yapmıştım ve artık içimde, her noktasına emek harcadığım ve benim için özel olan o dövmeyi gerçekten beğendiği için tepişen birileri vardı.

"Beğenmene sevindim." Diye mırıldandım içime derin bir nefes çekerken.

"Ve, iznin için teşekkür ederim."

Gözlerinin gözlerimdeki yansımasının titrediğine emindim, zira şu an tüm göz alıcılığıyla karşımda dikilirken, tam göğüs kafesimden ona doğru bir şeylerin uzandığını hissediyordum.

Vante'nin farklı renkteki hareleri bile, bu akşam bir farklı parıldıyor gibiydi sanki.

Parmaklarımla yatağı işaret ederek konuştum.

"Uyuyalım mı?"

Beklenti yüklü bakışlarıma karşılık, yumuşak bir şekilde gülümsemişti.

"Uyuyalım..." diye mırıldandı. "Kaç saatimiz var?"

Derin bir nefes alırken, parmaklarımla işaret etmiştim.

"İki."

"Harika." Diye mırıldandı. "İki saat kokunla sarhoş olmam için yeterli."

O gece, Vante'nin kollarındaki sıcaklığı hissettiğim gecelerden biriydi.

Ve ben, daha önce sıcağı bu kadar sevdiğimi hiç hissetmemiştim.

⚡️

04.17

Çalan alarm, zihnime art arda darbeler indirirken, büyük bir uyuşuklukla üzerime atılan koldan sıyrılmıştım.

"Vante..." diye mırıldandım kısık sesimle.

"Hadi, kalk. Gitme vakti."

Her şey olması gerektiği gibiydi. Hızlıydık fakat aceleci ve karmaşık değildik.

Sanki tüm çıkışları tek tek kapatılmış bir labirentin içinde gibiydik. Üstelik gözlerimiz bağlı bir halde, duvarlara çarpa çarpa yolumuzu bulmaya çalışıyorduk.

Üzgündüm bir bakıma.

Kucağımda huzurla uyuyan Yujin ve tam sağımda henüz ayılmamış Jimin'le evi terk ediyordum.

Her ne kadar burayı benimsemeye korksam da, içimdeki hüzün; tam olarak buradan ayrılacağım için tam göğsümün ortasına kurulmuştu.

Vante:Nemesis -taegi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin