0.27

580 47 87
                                    

"Oldukça basit aslında; yalnızca iki hece

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Oldukça basit aslında; yalnızca iki hece..."

Vante'nin tok, hafif kısık sesini zihnimin algılamaya başladığı anlarda, birkaç saatlik uykumdan uyanmış bulunuyordum.

Görüşümü netleştirmek adına gözlerimi birkaç kez kırptım. Gecenin bir yarısı uyandığım uykuma bir daha geri dönememiş ve çareyi salondaki koltuklarda uzanarak biraz olsun dinlenmekte bulmuştum. Zira Vante gece huysuzlanan Yujin'e göz kulak olmak isteyerek gece yan odada kalmıştı.

"Ba-ba. Dudaklarıma bak, söyle bakayım. Ba-ba..."

Yujin'in tatlı mırıltılarını algıladığım an, yüzümde ufak bir gülümseme belirmişti. Vante, muhtemelen beni fark etmeden Yujin'le sohbete dalmıştı.

"Ba-ba... de bakayım hadi."

"Boşuna uğraşma Taehyung, bebekler daha bu yaşta konuşamazlar."

Namjoon'un sesi odayı doldurduğunda, bu ikisinin pek de anlaşabilecek insanlar olmadığı aklımdan geçmişti.

"O sıradan bir bebek olsaydı, benim kızım olmazdı Joon. O yüzden, lütfen bizi bölme."

Biraz sonra Namjoon'un görüş açıma girmiş ve karşımdaki koltuğa oturmuştu.

Parmağımı dudağımın üzerine bastırarak ona susmasını belirttiğimde, başını salladı.

Sanırım biraz daha Vante'yi dinlemek istiyordum. Onun, ben yokken insanlarla olan iletişimi bu aralar tamamiyle beni kendine çeken bir olaydı.

Özellikle de Yujin'le olan etkileşimine bayılıyordum ama salon sanki benim uyanmamı bekliyorlarmış gibi bir anda kalabalıklaşmıştı.

"Günaydın..."

"Teknik olarak öğlen vakti çoktan geldi. O yüzden Tünaydın, beyler."

İçeriye giren Hoseok ve Seokjin'den başkası değildi. İç çekerken, gözlerimi kapattım. Şu an konuşmaktansa ölü taklidi yapmayı yeğlerdim.

"Tünaydın..." diye şakıdı Vante.

"Agust hala uyuyor sanıyorum ki, Jungkook gelse de onu uyandırmaya göndersek-"

Vante'nin sesinin aniden kesilişinin beni fark edişinden olduğunu anladığımda gözlerim açılmıştı.

"Ne zamandır buradasın?" Diye mırıldandı.

Gözlerinde, içime işleyen bir parıltı; sesinde ruhuma dokunan bir tını vardı.

Bunun diğer insanlarla karşılaştırdığımda ne denli muhteşem hissettirdiğini asla anlatamazdım.

"Birkaç saattir..."

Hafifçe boğuk çıkan sesimi düzeltmek adına boğazımı temizlemiştim.

Vante'nin tek kaşı, üzerime öylesine örttüğüm pike sıyrıldığı an açığa çıkan çıplak göğsümü gördükten sonra beni ciddi anlamda baştan aşağıya titreten bir edayla havayla kalkmıştı.

Vante:Nemesis -taegi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin