Ben ilerlemeye çalıştıkça geri geri adam atan ayaklarıma rağmen geldiğim ufak kafede, etrafta uçuşan kahkahalar başımı ağrıtıyordu.
Karşımda oturan Yesung, yerinde duramıyor gibiydi. Anlaştığımız saatten yarım saat sonra gelmeme ve sohbetin konusu çoktan felsefeden taşmasına rağmen gözlerime hala büyük bir hevesle bakmaya devam ediyordu.
"Ee?" Demişti yanaklarına ellerini koyarak. "Hep ben konuştum. Biraz da sen anlat."
Birkaç gündür Vante ile üzerinde durduğumuz gülücük çalışmalarımsan birini sergileyerek hafifçe sırıttım.
"Pek konuşkan bir insan değilim. "
"O zaman ben sorayım, sen cevapla."
Bitmek bilmez enerjisine karşın tahammülsüzce bir nefes aldım.
"Sor bakalım."
"Kaç yaşındasın? Benden büyük duruyorsun fakat aynı dönemiz."
Gözlerimi kısarak şirin olduğunu kesinlikle düşünmediğim fakat daha önce işe yarayan bir ifade takınmıştım.
"24 yaşındayım."
Yaşımı en fazla bu kadar indirgeyebilmiştik. Çünkü okulun öğrenci profilinin yaşı 18-27 arası değişiyordu. Bunu ön gördüğümüz için mutluydum çünkü karşımdaki çocuğun sandığım kadar saf olmadığını fark etmiştim.
"Ben 21 yaşındayım." Diye mırıldandı. "Geç kazandın galiba?"
"Hayır. Bazı nedenlerden dolayı okulumu yarıda bırakmıştım. Yeniden döndüm."
Yüzüne dağılan şaşkınlığı görmezden gelerek kahvemden bir yudum aldım. Şu hayatta içmekten nefret ettiğim bir şey varsa o da bu iğrenç karışımdı.
"Kötü olmuş. Fakat iyi yönünden bakmak gerek, seninle bizim okulda karşılaşmak güzel."
Başımı sallayarak onu onayladım. "Bence de."
Kaşlarının ufacık bir hareketinden, sormak için kıvrandığı soruya geldiğimizi biliyordum.
"Özel değilse, okulu neden bırakmıştın söyler misin? Merak ettim."
Sorun değil dermiş gibi elimi sallayarak, gözlerimi arkasında oturan insanlarda gezdirmiş, ardından da yine Vante'den öğrendiğim şekilde buğulu bir bakış atmıştım.
"Kardeşimi kaybettim." Dedim. "Birbirimizden başka kimsemiz yoktu."
Gözlerinden geçen acı dalgasını yine aynı bakışlarla izledim.
"Ah." Diye söylendi hüzünle. "Gerçekten çok üzgünüm Yoongi."
Bakışlarımı ellerime indirdiğim sırada, tabi ki de susmamış bir soru daha sormuştu.
"Annen, baban peki? Onları da mı kaybettin?"
Başımı ağır ağır salladım.
"Maalesef, trafik kazası. Bizi büyükannemlere bırakıp bir düğüne gitmişlerdi..."
Sıktığım dişlerimi serbest bırakarak derin bir nefes aldım.
Uyumlu ol Agust. Unutma karşında senden hoşlanan bir çocuk var. Sempatik olmak zorundasın, gerektiğinde duygularına oyna, acıma. Gülümse, acı çekmiş ama güçlü; kırılgan ama dirayetli bir profil çiz.
Vante'nin akıl almaz tavsiyeleri zihnimde dönüp dururken mağrur bakışlarımı yeniden gözlerine dikmiştim.
"Onları özlüyorum, kardeşimi de öyle. Fakat hayat bir şekilde devam ediyor. Ve ben de kendi hayatımı eğitimimi tamamlamadan düzene sokamayacağımın farkındayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vante:Nemesis -taegi-
ФанфикKemerlerinizi bağlayın. Uzun bir yolculuk sizleri bekliyor. Devlet için çalışan bir şirketin özel biriminde ajan olarak görev yapan Ajan Kim Taehyung ve Ajan Min Yoongi; hayatlarını alt üst eden iki kaçırılma olayının ardından kendilerini anlaşılmaz...