1. kısım: "GÜLLER"
1. bölüm: "En Yakın Arkadaşını Kaybetmiş Bir Çocuk"
------------
14 Mart 2001
Tek katlı küçük bir evin her köşesi bir çocuğun gürültüsüyle dolmuştu. Henüz beş yaşındaki oğlan, duvarları yıkmak istercesine bağırıyor, istediğini alana kadar da susmayacakmış gibi davranıyordu. Beyaz teni ağlamaktan ötürü kıpkırmızı olmuştu. Terlediği için tişörtü sırtına yapışmıştı.
Annesi onu banyoya götürmek için çabalıyordu ancak oğlan çocuğu öylesine inatçıydı ki kapılara tutunuyor, gitmek istemiyordu. Gözyaşlarının iz bırakıp geçtiği kırmızı dudaklar aralandı, "Dia gitti! Beni bıraktı."
Genç kadının sabrı taştığı için beş yaşındaki oğlunu kucağına aldı ve banyoya doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Oğlunun sesini bastırmak için bağırmak zorunda kaldı, "Yeter artık! Dia diye biri yok! Bir daha onun ismini söyleme bana."
Banyonun kapısını hızlıca açtığında kucağındaki oğlu aşağı inmek için bacaklarını huysuzca sallıyordu. Annesini güçsüz elleriyle itiyor, sanki onunla inatlaşıyormuş gibi "Dia gitti" diyordu.
Genç kadın, oğlunu banyonun soğuk zeminine bıraktı. "Öncelikle seni yıkayalım." dedi, sakinleşmek için derin nefesler alıp veriyordu. Oğlunun sırılsıklam olmuş tişörtünü çıkardığında kapının önünde duran alfa eşini hissetti.
"Chorong, her şey yolunda mı?" diye sordu eşi.
Chorong, göz ucuyla arkasına baktı. Eşini ve onun kucağındaki kızını fark etti. Henüz iki yaşında olan kızının ağabeyinden fazla etkilendiğini, o ağlayınca ağladığını, o gülümsediğinde gülümsediğini bildiği için sakin bir ses tonuyla, "Her şey yolunda." dedi. "Sadece Jungkook banyo yapacak."
Alfanın gözleri beş yaşındaki oğlunu buldu. O, sahiden perişan haldeydi. Çok yakın olduğu birini kaybetmiş gibi görünüyordu. Bu durum elbette babasını endişelendirdi. Oğlunu doktora götürürken böyle bir sonuç alacağını beklemiyordu. Eşine, "Biraz konuşabilir miyiz?" diye sordu. "Jungkook eşofmanını çıkartıp küvete girebilir."
Chorong kararsız kaldı. Gözleri şişmiş olan oğluna bir bakış attıktan sonra hızlı adımlarla kapıya yöneldi. Eşi bir adım geriye gittiğinde Chorong da banyodan çıktı ve kapıyı arkasından kapattı.
"Ne oldu?" diye sordu. "Çabuk söyle, görmüyor musun zor durumdayız..."
"Bu normal mi? Jungkook'un durumu eskisinden daha kötü."
"Eskisinden daha mı kötü? Abartıyorsun. Birkaç defa ağlayacak sonra da unutacak işte. Tıpkı diğer çocuklar gibi. Sadece bu haftayı iyi bir şekilde atlatmamız gerekiyor. Sonra her şey düzelecek."
"Hayali arkadaşa sahip olan birçok çocuğa rastladım. Hiçbiri Jungkook gibi değildi."
"Aileleri anlatmıyordur. Eminim birçok çocuk hayali arkadaşı gittiği için sızlanmıştır."
"Chorong..." dedikten sonra sıkıntıyla iç geçirdi. "Hiç sanmıyorum."
"Ne demek şimdi bu?"
"Dia'nın gerçek olduğuna inanmaya başladım."
"Ah, demek ki oğlumuzun psikolojik problemleri senden geliyormuş. Ben de şaşırıyordum..."
"Hayır, dinle beni, hiç hayali arkadaşım olmadı. Sadece Jungkook'un anlattıklarına bakılırsa Dia hayali bir arkadaştan fazlası gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rosas And Fire | Taekook
FanfictionSürgün edilen kurt adamlar birbirlerini buldular. Onlar barış içinde yaşamak ve yaptıklarından ötürü pişman olmak yerine bir çete olarak yaşamayı tercih ettiler. En büyük amaçları ise sürgün edildikleri dağdan kurtulup şehre inmekti. Taehyung'un şe...