Sizin için hazırladığım playlist'in linki profilimde var. Onu dinleyerek okuyabilirsiniz~~
Güzel yorumlarınızı ilgiyle okuyorum ve devamını bekliyorum. Şimdilik herkesi bölümle yalnız bırakıp gidiyorum, keyifli okumalar *Mariah'dan Sonsuz Kalpler*
--------
1. KISIM: GÜLLER
14. BÖLÜM: "Bundan Sonra Benim Rehinemsin"
Taehyung, gözlerini açmadan hemen önce Jungkook'un kokusunu aldı. Burnunu yastığa sürttüğünde Jungkook'un yastığında yattığını fark etti. Ağırlaşmış göz kapakları açıldığında ise kahverengi gözleri Jungkook'un bedenini buldu. Jungkook, geceyi geçirdikleri yatağın çarşafını değiştiriyordu. Giyinikti ve saçları da ıslaktı. Taehyung, onun bu halini görünce oldukça geç uyandığını düşündü.
Kuru dudakları aralandığında sevdiği alfanın ismini sayıkladı, "Jungkook..."
Jungkook'un simsiyah gözleri Taehyung'u buldu. O sabah, kontrol tamamen Jungkook'un elindeydi.
"Uyanmışsın..."
Siyah gözlerin ardında Taehyung için endişelenen bir adam vardı. Jungkook, alfadan farklıydı. Alfa kıpkırmızı gözleriyle Taehyung'u arzuladığını delicesine belli ederken Jeon Jungkook, siyah gözlerinin önüne kalın bir perde çeker, Taehyung'dan gizlenirdi. Yine de o sabah, kelimeleriyle kendini ele verdi:
"Ağrın var mı?"
Poşetlerin birinden çıkarttığı yeni çarşafla uğraşmayı bırakıp Taehyung'un yattığı yatağa doğru ilerledi. Onu sabahın erken saatlerinde kendi yatağına yerleştirmişti. Bütün gece uyumadığı için sabah vaktinde ne yapacağını en ince ayrıntısına kadar düşünmüş, erkenden de bütün işlerini halletmişti. Uykusuzluğa alışıktı. Seks sonrası yorgunluk onun göz altlarına birer morluk olarak yerleşse de etrafta dolaşacak kadar enerjisi vardı.
"Bacaklarım ağrıyor." diye yanıt verdi Taehyung.
Jungkook, yatağa oturduğunda elini yorganın altından içeri gönderdi ve Taehyung'un çıplak bacaklarından birini buldu. Onun yumuşak tenini parmaklarıyla sıkıştırdığında Taehyung hafifçe inledi. Zevkten ziyade kasılmış olan bacaklarının ağrısından yakınıyordu. Jungkook, onun derdini anlayınca fazla güç uygulamadan onun bacağını sıkıp bırakmaya başladı. Kendince ona masaj yapmaya çalışıyordu.
"Böyle yaptığım zaman..." diyerek söze başladığında dikkatle Taehyung'un surat ifadesini izliyor, rahatlayıp rahatlamadığını anlamaya çalışıyordu. "İyi geliyor mu?" Gereğinden fazla ciddiydi. En azından Taehyung'a göre durum böyleydi.
"Bilmem." diye yanıtladı Taehyung. "İyi geliyor sanırım." Jungkook'u böylesine ciddi görmek onun için tuhaftı. Oysaki Taehyung, o vakitte sanki hayatta her şey yolundaymış gibi gülümsemek istiyordu. Uyku sersemliği ve dün gece yaşananlar onu mutlu bir adama dönüştürmek üzereydi. Fakat Jungkook, bir üniversitede konuşmaya yapmaya hazırlanan profesörlerden bile daha fazla resmiydi.
Taehyung, çekingen bir tavırla alt dudağını kemirmeye başladığında Jungkook da onun tek bacağıyla yetinmeyip yorganı tamamen Taehyung'un üzerinden attı. Taehyung, onun ani hareketinden ürktüğü için neredeyse dudağını kanatacaktı. Kalakaldığı bir anda Jungkook onun bacaklarının arasına yerleşti.
İki eliyle ince bacaklara masaj yapmaya başlayan Jungkook, kaşlarını çatmış, dünyanın en zor denklemini çözmeye çalışıyor gibiydi. "Ağrı kesici mi alman gerekiyor acaba?" Parmakları Taehyung'un bacaklarını hızlı hızlı turluyor, onu iyileştirmek için çabalıyordu. Elbette bütün bunları yaparken sanki Taehyung yokmuş gibi kendi kendine sesli konuşmaya devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rosas And Fire | Taekook
Fiksi PenggemarSürgün edilen kurt adamlar birbirlerini buldular. Onlar barış içinde yaşamak ve yaptıklarından ötürü pişman olmak yerine bir çete olarak yaşamayı tercih ettiler. En büyük amaçları ise sürgün edildikleri dağdan kurtulup şehre inmekti. Taehyung'un şe...