Rosas And Fire | Taekook

2. Kısım| 17. Bölüm: "Çete Üyeleri Arasındaki Anlaşmazlık"

Güzel yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum~~ Keyifli okumalar *Mariah'dan Sonsuz Kalpler*

-------

2. Kısım: ATEŞ

17. Bölüm: "Çete Üyeleri Arasındaki Anlaşmazlık"

Sürüdeki herkes uyurken mavi saçlı kız da tek başına ahşap evdeydi. Sürü üyeleri onun yalnız olmasından rahatsız değillerdi. Sonuçta alfaların kulakları iyi duyardı, hisleri de güçlüydü. Eğer biri Sujin'e ulaşmaya çalışırsa bunu duyarlardı.

Ancak bu durum yalnızca kurt adamların arasında geçerli olan bir kanundu. Bambaşka bir varlık, kurt adamları uyutmaya devam ederdi. Tıpkı kirli ayakkabılarıyla eve giren genç kadın gibi...

Kot pantolonun sarıp sarmaladığı incecik bacakları vardı. Kolları iki çubuğu andırıyordu, minyondu ve yaşını bilmeyen birisi onun için en fazla, "on dokuz yaşında" derdi. Üst katın merdivenlerine ulaştığında mavi saçlı kız ile göz göze geldi. Genç kadın gülümseyerek, "Sujin." dedi. Sesini alçak tutuyor, her ihtimale karşı alfaların dikkatini çekmekten kaçınıyordu. "Sonunda seni buldum."

Sujin, kendisine yaklaşan kadından çekindi. Jungkook'un yastığına sarıldı. Hatta o yastığı istemsizce bedenine siper etti. Korktuğu için kadının suratına dikkatlice bakamamış, onu tanıyamamıştı.

"Sujin, beni tanımadın mı? Ben Dia. Daha önceden ailenin evine gelmiştim."

Kadının suratına dikkatlice bakan Sujin, kaşlarını hayretle yukarı kaldırdı. Bedeni, kadını tanımanın verdiği rahatlıkla gevşedi ve yastığı bir köşeye bıraktı.

Dia, kızın rahatladığını fark edince tekrardan söze girdi, "Ailen senin için çok endişelendi. Baban oldukça yakınlarda. Seni ona teslim etmem gerekiyor."

Sujin, camdan dışarı baktığında uyuyan alfaları gördü. Taehyung ve Jungkook hâlâ geri dönmemişlerdi. Onlarla vedalaşmayı çok isterdi fakat yatağın önünde dikilen kadının oldukça acelesi var gibi görünüyordu.

Onlarla vedalaşamayacağı için üzülse de mecburen ayağa kalktı. Dia, ona elini uzattığında Sujin de zorluk çıkarmadan tuttu. Kız, henüz bir adım bile atmamışken Dia tarafından uyarıldı, "Koşma tamam mı? Kimseye bir şey belli etmeden buradan ayrılacağız. Alfalar seni neden burada tutuyor bilmiyorum ama onlara bir açıklama yapmak istemiyorum." Lafını bitirir bitirmez Sujin'in birkaç gündür burada olduğu gerçeğini hatırladı. Endişeyle sordu, "Kimse senin kimliğini öğrenmedi öyle değil mi?"

Sujin, Jungkook'a ismini söylemişti. Buna rağmen Dia'ya karşı dürüst olmadı. Başını iki yana salladı. Dia, kızın yalanına inanıp rahat bir nefes aldı.

"Güzel. Eğer öğrenselerdi baban gerçekten çok sinirlenirdi, Sujin."

***

Sırtındaki omega ile birlikte ahşap eve yaklaşan Jungkook, evin çevresindeki çete üyelerinin dikkatini çekmeyi başarmıştı. Alfanın kabuk tutmuş yaraları, titreyen bacakları ve sık nefes alış verişleri bir katil olduğunu kanıtlayamazdı, ancak o anda her zamankinden çok daha güçlü görünüyordu.

Çete üyelerini endişelendirdiği kadar da şaşırttı, çünkü bütün o yolu yürüyerek gelmesi imkansız sayılırdı. Hoseok, Jungkook'a diğer üyelerden daha hızlı ulaştı. "Jungkook!" diye bağırdığında nefes nefese kalmıştı, "Neden yalnızsınız? Naeun nerede? Sizi bırakmadı mı?" Arka arkaya sorduğu sorular yalnızca Jungkook'un iç geçirmesine sebep oldu.

Ahşap eve yürümeye devam ettiğinde kendisinden daha iri olan adam, Seokjin, tarafından durduruldu. Seokjin, Jungkook'tan izin almadan Taehyung'un belini kavradı. Ardından kendinden emin bir tavırla, "Bayılacak gibisin, gidip bir şeyler ye." dedi. "Ben de Taehyung'u yatağına götüreyim."