İki yılın ardından merhaba sevgili Rosas And Fire okurları. İki yıllık aradan sonra fici kaç kişi okur bilmiyorum ama sadece yazmak istedim. Bu bölümü yazarken beni cesaretlendiren okurlarıma minnettarım, siz olmasaydınız tabii ki bilgisayar başına geçip 2 sene önce kafada bitirdiğim fice bir bölüm daha yazmayacaktım.
2 sene içinde unutmuş olabilirsiniz diye ufak bir not düşeyim, Miwoo aykırı ve lider genleri taşıyan bir alfa çocuk. Miyoung ise dişi bir omega. Miwoo diğer kurtlara kıyasla anormal bir gelişim sergilerken(aşırı hızlı büyüyor ve kurdu bir yetişkin gibi davranıyor) Miyoung normal bir çocuk olarak büyüyor. Zaten hikayeyi baştan okumak isterseniz önceki bölümlerde de Taehyung'un bol bol Miwoo için endişelendiğini görebilirsiniz.
Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Sizleri seviyorum.
Keyifli okumalar dilerim *Mariah'dan Sonsuz Kalpler*
Taehyung, yıllar sonra beyaz perdeye geri dönmeye karar vermişti. Çekimlerden önce, film ekibi ve oyuncular bir restoranı kapatmış, gecenin içine bolca içki ve müzik serpiştirerek kutlamaya başlamışlardı. Eğlence, içkilerle alevlenirken, Jungkook da omega eşine destek olmak için bu özel geceye katılmıştı. Ancak, bu uzun süredir çocuklar olmadan geçirdikleri ilk geceydi; Jungkook, alışık olmadığı bu özgürlükte biraz gergindi. Sürekli, "Acaba çocuklar şu an ne yapıyorlar?" diye düşünüyordu.
Taehyung, yıllardır içki içmemişti. Çoklu kişilik bozukluğu nedeniyle, psikoloğu ona alkolü yasaklamıştı. Yıllardır alt kişiliklerinden hiçbiri yüzeye çıkmamıştı, bu yüzden bu gece onun için hem bir "normalleşme" hem de geçmişin gölgelerine bir meydan okumaydı. Alkolle dolu kadehi eline aldığında, uzun zamandır ilk defa hayatının iplerini elinde tutuyormuş gibi hissediyordu... ya da belki sadece öyle umuyordu.
Bir anda mekanda çalan şarkı, Jungkook'un sinirlerini bozdu. Sosyal medyada epey meşhur olmuş ama onun için utanç verici olan bu parça, ortamın enerjisini yükseltmişti. Deli gibi sarhoş olan film ekibi ve oyuncular, şarkının ritmine kendilerini kaptırarak dans etmeye başladılar. Elbette, Taehyung'un da onlara katılması çok uzun sürmedi. Gözlerinde hafif bir parıltıyla kendini kalabalığın içine bırakırken, neşe dolu kahkahalar attı.
Jungkook, mekâna girdiğinden beri ne dans etmiş ne de içki içmişti. Bir an önce eğlencenin bitmesini ve Taehyung'u eve götürmeyi istiyordu. Oyunbozanlık yapmak istemese de Taehyung'un kalçalarını sallayarak sahneye katılmasıyla içinde bir alarma basılmıştı adeta.
Alfalara özgü içgüdüsel bir hareketle Taehyung'un bileğinden yakaladı ve onu masaya doğru çekti.
"Sarhoşsun," diye uyardı, sesi alttan bir gerginlikle doluydu. "Tuhaf bir şey yapma."
Taehyung, alfayı hem tahrik edecek hem de sinirlendirecek biçimde sızlandı. Şımarık bir velet gibi davranarak Jungkook'u itti ve olduğu yerde dans etmeye devam etti.
Taehyung mühürsüz bir omegaydı. Kurt adamların dünyasında yüzük parmağındaki yüzüğün hiçbir değeri yoktu. Kurt adamlar bir omegayı ancak mühürlü olduğunda arzulamazlardı. Bu da Jungkook için son derece sinir bozucuydu.
Taehyung'un sarhoş kahkahası, mekanın ahşap duvarlarında yankılandı. Tüm dikkatleri üzerine çekmişti ama umurunda değildi. Jungkook'un gözleri bir an için yanıp söndü; kontrolünü kaybetmemek için kendini zor tutuyordu. Bu oyun, Taehyung'un düşündüğünden çok daha tehlikeliydi.
"Yeter," diye mırıldandı Jungkook, sesi tehditkâr bir fısıltı gibiydi. "Beni zorlamaya devam etme."
Taehyung, Jungkook'un kucağına oturdu. Kollarını onun boynuna sardı ve eşinin dudaklarına ateşli bir öpücük bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rosas And Fire | Taekook
Hayran KurguSürgün edilen kurt adamlar birbirlerini buldular. Onlar barış içinde yaşamak ve yaptıklarından ötürü pişman olmak yerine bir çete olarak yaşamayı tercih ettiler. En büyük amaçları ise sürgün edildikleri dağdan kurtulup şehre inmekti. Taehyung'un şe...