Rosas And Fire | Taekook

ÖZEL BÖLÜM 1

Keyifli Okumalar *Mariah'dan Sonsuz Kalpler*

-----------

ÖZEL BÖLÜM 1

6 Yıl Sonra

Dört kişilik ailenin en büyük eğlencesi, hafta sonlarını güneş alan ön bahçedeki havuzda geçirmekti. Dört kişilik ailedeki iki çocuk, bir rekabet içindeyken kolluklarını çıkartmış, yüzmeyi öğreniyorlardı. İkiz oldukları için onların rekabeti diğer kardeşlere oranla çok daha acımasızdı. Belki de ikizlerden bir tanesi dominant bir alfa olduğu için durum böyleydi... Bunu henüz diğer aile üyeleri de tam anlamıyla bilmiyorlardı.

Altı yaşındaki alfa çocuk, Miwoo, havuza dalmayı öğrenirken alfa babasını örnek alıyordu. Ondan ne kadar nefret etse de babasının iri cüssesi ve iyi bir yüzücü olması hoşuna gidiyordu. Miwoo, dile getirmese de, alfa babası Jungkook gibi olmak istiyordu. Jungkook'un nasıl havuza daldığını izledi. Yetişkin alfa, havuzun dibinde yüzdü. Sonrasında Miwoo'nun ayaklarının biraz ötesindeyken başını su yüzüne çıkarttı. Nefes nefeseyken damarlı elleriyle ıslak saçlarını geriye doğru taradı.

"Miwoo," dedi, Jungkook. "Haydi, beraber atlayalım."

"İstemem," diyerek dudak büktü Miwoo. "Ben kendi başıma atlayabilirim."

"Neden? Eğer seni havuza atarsam daha çok eğlenirsin."

"İstemiyorum..." diyerek mızmızlandı çocuk. "Omega babamla atlamak istiyorum."

Jungkook dudaklarını birbirine bastırdı ve başını salladı. "Anladım. Nasıl istersen öyle olsun."

Miwoo'nun omega babası henüz ortalıklarda görünmüyordu. Bu esnada Jungkook, havuzdan çıktı ve pembe mayolarını giymiş olan kızını kucağına aldı. Kızıyla birlikte havuza atlayıp eğlenirken Miwoo da bir köşeden onları izledi.

"Ben Miyoung'dan daha iyi suya dalıyorum," diye içinden geçirdi oğlan.

Omega babaları havuz başına geldiğinde en çok sevinen kişi Miwoo oldu. "Baba!" dedi, büyük bir heyecanla. "Haydi, havuza atlayalım!"

"Neden alfa babanla birlikte atlamadın?" diye sordu Taehyung.

Miwoo ise yüzünü buruşturdu. "Ben seninle atlamak istiyorum."

Miwoo, havuzun merdivenlerini kullanarak yukarı çıktı ve babasının tam karşısında durdu. Kollarını kaldırdı ve babası tarafından kucaklanmayı bekledi.

Taehyung, Miwoo'yu kucağına aldı. "Burnunu kapat, burnunu!" Miwoo burnunu kapattığında Taehyung, Miwoo'yla birlikte havuza atladı. Sanki oğlu hemen boğulacakmış gibi onun belini sımsıkı kavrayarak kendisinden önce Miwoo'nun kafasını suyun yüzeyine çıkarttı.

Miwoo, bu kısa dalıştan çok eğlenmiş olacaktı ki alfa babasını kıskandıracak biçimde kıkırdıyordu.

Jungkook, altı senedir bu oğlanın kalbini kazanmayı başaramamıştı. Üstelik onun için her şeyi de yapmıştı.

Miwoo ise bir türlü alfa babasının ne işe yaradığını anlayamıyordu. Evde gezen, ona bir şeyler alan bir adamdı. Miwoo'ya göre saçmaydı. Neden Jungkook "onların" evinden hiç ayrılmıyordu? Neden sürekli onlara bir şeyler alıyordu? Miyoung, alfa babanın ne işe yaradığını bilmeden Jungkook'u sevmiş olsa da Miwoo'ya göre Jungkook sadece bir rakipti. Babasının etrafında dolaşan bir sivrisinek gibiydi.

Oyunun tam ortasında Taehyung, Miwoo'ya şöyle söyledi, "Suyun altından gidip alfa babanı ve Miyoung'u korkutalım mı?"

Korkutma fikri Miwoo'nun çok hoşuna gitti. O, böyle saldırgan oyunları severdi. Babasıyla birlikte suya daldı ve yavaş yavaş yüzmeye başladılar. Suda oynayan Miyoung ve Jungkook, sinsi bir saldırıya uğradılar. Taehyung, Jungkook'un beline sımsıkı sarılırken Miwoo da Miyoung'un ayağını çekiştirerek onu dibe batırdı.