Jungkook'un Taehyung'a söylediği şarkıyı medyaya bıraktım. Sway'i Rosas And Fire'ın şarkısı yapmak istiyorum çünkü kafamdaki kurguya göre bu şarkı, ficte iki kez daha geçecek.
Keyifli okumalar *Mariah'dan Sonsuz Kalpler*
-------
1. KISIM: GÜLLER
11. BÖLÜM: "Marimba ritimleri çalmaya başladığında benimle dans et"
Taehyung, yatakta boylu boyunca uzanırken küçücük evdeki gürültüyü dinliyordu. Alt katta koliler boşaltılıyordu. Merdivenler de yukarı çıkan kişinin sert adımları sebebiyle gıcırdıyordu. Taehyung, burasının bir köpek kulübesine göre fazla gürültülü ve eski olduğuna karar verdi.
"Bütün gün boyunca uyuyacaksan seni yatağa kelepçeleyebilirim." Konuşan kişi Jungkook'tu. Sesi, sırtındaki açılan yaralarını Taehyung'a hatırlatırcasına soğuk ve asabiydi. "En azından bir yere kaçmadığından emin olurum ve rahatça hareket ederim."
Yataktaki esmer adam, başında dikilen adama ters bir tepki vermemek için derin bir nefes aldı ve kendini sakinleştirmeye çalıştı. O an için aralarının bozulması sadece Taehyung'un zararına olurdu. Rehine konumundaydı ve nefret ettiği birçok şeye karşı uysal davranmak zorundaydı.
"Kalkarım birazdan." Hâlâ kafası çalışıyordu. Kendisini kaçıran adamların ona zarar vermemesi adına acınacak haldeki bir adamı oynamaya devam etti, "Her yerim ağrıyor. Dayak yemiş gibi hissediyorum. Midem de çok bulanıyor, zaten kahvaltı da yapamadım, ayağa kalkarsam evin ortasına kusabilirim gerçekten..." Şikayetlerini arka arkaya sıralarken Jungkook tarafından sakince dinleniyordu. Oyunculuğu Jungkook üzerinde çoğunlukla etkili oluyordu. Alfa, küçük yalanlara hemen inanıyordu, güçlü sezgileri henüz 'en iyi oyuncu' ödülünü alan Taehyung ile baş etmek için yeterli değildi.
"Tamam yataktan kalkma." İç geçirdi ve elindeki koliyi yere bıraktı. Taehyung, yere bırakılan ağır kolinin sesini işittiğinde göz ucuyla arkasına baktı, ancak hiçbir şey anlayamadı. Öylece yatmaya devam etti. Jungkook ise koliden çıkarttığı beş kitabı üst üste dizdi. Ardından, yaklaşık on sene öncesinden kalma bir kaset çaları da kitapların yanına bıraktı. Bütün dünya 90'lara veda etmeye hazırlanırken, eski ev sahipleri tarafından satın alınmış olan kaset çalar yeterince sağlam görünüyordu. Daha iki sene öncesine kadar Jungkook da kullanmıştı.
Alfa, "Vakit geçirmen için bir şeyler getirdim." dediğinde Taehyung daha fazla rol yapamadı ve yatakta hızlıca Jungkook'a doğru döndü. Dirseğinin üzerinde hafifçe doğrulduğunda yataktan aşağı baktı. Kaset çaları ve kitapları görünce kaşlarını hayretle yukarı kaldırdı.
"Bunları Hoseok mu aldı?" diye sorduğunda Jungkook önce başını iki yana salladı. Ardından dürüstçe konuştu, "Eski ev sahiplerine ait."
Taehyung, bu sefer gerçekten midesinin bulandığını hissetti. Eski ev sahiplerine ne olduğunu merak ediyordu. Bariz ortada olan bir gerçek vardı, köpek kulübesini andıran bu ev, anlaşmayla veya parayla satın alınmamıştı. Taehyung, Jungkook'un ellerinin kana bulandığını kafasında reddetmeye çalışırken şöyle sordu, "Ev sahiplerine ne oldu?"
Jungkook'un her zaman tahminleri vardı ama gerçeği o da bilmiyordu. Bu yüzden omuzlarını silkti. "Seokjin bir şeyler yaptı ve onları kovdu."
Kovmak kelimesi Taehyung'u rahatlattı. "Onları tehdit etmiş olmalı." diyerek sesli bir tahmin yürüttü. O an için duyabileceği her şey ölümden daha iyiydi...
"Muhtemelen." dedi Jungkook. Bu konu hakkında konuşmak istemediği her halinden belliydi. "Kolinin içinde birkaç tane kaset var. Hepsini dinledim. Eminim ki senin tarzına hitap eden bir şeyler vardır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rosas And Fire | Taekook
FanficSürgün edilen kurt adamlar birbirlerini buldular. Onlar barış içinde yaşamak ve yaptıklarından ötürü pişman olmak yerine bir çete olarak yaşamayı tercih ettiler. En büyük amaçları ise sürgün edildikleri dağdan kurtulup şehre inmekti. Taehyung'un şe...