Rosas And Fire | Taekook

30. Bölüm: "Aşkı Özgür Bırakmak"

Geçen bölüme attığınız yorumlar beni çok mutlu etti. Yine sizden yüzsüzce bolca yorum bekliyorum hehe :3

Keyifli Okumalar *Mariah'dan Sonsuz Kalplerle*

2. KISIM: ATEŞ

30. Bölüm: Aşkı Özgür Bırakmak

V, yaşlı bir adam gibi, titreyen kollarıyla yerden destek alarak ayağa kalktı. Vücudunun dengesini sağlayabilmek adına kapıya tutundu. Ağırlaşan bedenine uyandığı ilk dakikada uyum sağlayamamıştı. Bir sabah aniden gözlerini açtığında hamile olduğunu fark etmek, yaşanabilecek en tuhaf durumlardan bir tanesiydi.

V, vücudundaki ağırlığın sebebini çözmeye çalışırken ağır adımlarla lavabodaki aynanın önüne geçti. Gözleri kurumuş ve kızarmıştı. Bütün gece ağladığı çok belliydi. V, en son uyandığında Jungkook'un yatak odasında boşaldıktan sonra nasıl ağladığını hatırladı. Berbat bir akşamdı. Kendisinden utandığı için yumruğunu sıktı ve gözlerini sımsıkı yumdu.

Ne zaman gözlerini kapatsa kalbinin sesini daha iyi duyuyor, zihnini toparlıyor ve yenilenmiş biri olarak gözlerini açıyordu. Önceden deneyimlediği her adımı izledi, ancak vücudundaki ağırlık bir türlü kaybolmuyordu. Hissettiği şeyi sorguladı, zihnine uykusuzluktan strese kadar her türlü soruyu sordu. Ancak bir cevap alamadı. Aynaya tekrar baktı ve bol kazağından fazla belli olmayan karnına elini yerleştirdi.

Sanki avına saldırmaya hazırlanıyormuş gibi ağır ve temkinli adımlar atarak sağa döndü, kazağının eteklerini tutarak karnını belirginleştirdi. Aynaya yansımakta olan o şişliği algılamaya çalıştı. Taehyung kilo mu almış, diye sordu. Bir top yutmuş gibi görünüyordu.

Eliyle karnını okşadığında omegasını hissetti. O güçsüz gördüğü, evcil hayvan gibi yetiştirmeye çalıştığı omega, V'ye şöyle fısıldadı, "Senin bebeklerin..."

"Siktir!"

Banyoda kıyamet koptu. Önce çığlığı duvarları aştı. Ardından cam kırıkları büyük bir gürültüyle parçalandı. Taehyung'un babası, bir alfa olarak bütün gürültüyü net bir şekilde duydu. Kahvaltı masasından hızla kalktığında yüreği ağzındaydı. Oğluna doğru koşarken bütün bedeni adrenalinden ötürü ısınmıştı. Cam kırıklarını zihninde ölüm ile bağdaştırıyor ve korkudan gözlerinin önü kararıyordu.

Banyonun kapısını açmaya çalıştığında kilitli olduğunu fark etti. Bütün gücüyle kapıyı yumruklamaya başladığında oğluna seslendi, "Taehyung! Kapıyı aç! İçeride neler oluyor?!"

Hemen arkasından gelen eşiyle bakıştıkları anda dişi omega, hiç tereddüt etmeden, alfaya emir verdi, "Kapıyı kır!"

Alfa, eşinin emrine uydu ve kapıya sertçe omuz attı. V, bunun tekrarlanmasına izin vermeyip kanlı eliyle kapıyı açtığında aile üyelerini büyük bir şoka uğrattı. İlk önce annesi müdahale etmeye çalıştı. Onun bileğini yakalayıp, "İçeride ne yaptın?!" diye sordu. V, elini geriye çekti.

"Kim?" diye sordu. Elinin üzerindeki yara, gittikçe daha fazla kanıyordu. V, o kadar öfkeliydi ki kanın sıcaklığını bile hissetmiyordu. Acı, onu Taehyung'un bedeninde tutuyordu. Bu yüzden korkusuzca ayakta dikiliyordu.

"Kanamayı durduralım." dedi annesi. Korkudan titriyordu. "V, sensin değil mi? Lütfen biraz sakinleş."

"Omega, zihnime o iğrenç kelimeleri fısıldadı..." V, çenesini öyle bir sıkıyordu ki bütün dişlerini aynı anda kırabilirdi. "Nerede o herif?"

"Sana söz veriyorum, eline pansuman yaptıktan sonra her şeyi en başından anlatacağım. Dört ayın tamamını öğreneceksin."

"Dört ay mı?!" diye patladı V. "Kahrolası dört ay boyunca ortalıkta yoktum ve birileri karnıma bir bebek mi yerleştirdi."