Rosas And Fire | Taekook

21. Bölüm: "Şeker Aromalı Öpücük"

Her şeyin plansız gerçekleştiği bir bölüm ile geldim~~ Oylarınızı ve yorumlarınızı bu bölümden eksik etmeyin... Keyifli okumalar *Mariah'dan Sonsuz Kalpler*

--------

2.KISIM: ATEŞ

21. Bölüm: Şeker Aromalı Öpücük

Taehyung, bir elinin parmaklarıyla Jungkook'un ceketinin ucunu sıkıca kavramışken diğer eliyle de eteğini aşağıya çekiştirip duruyordu. Alışık olduğu bir giyim tarzı değildi. Kimse ona bakmasa bile herkesin gözünü üzerinde hissediyordu. Rahatsızlık hissi, göğsünü sarıp sarmalamışken, ona nefes aldırmıyordu.

"İşte orada." dedi Jungkook. Otuzlu yaşlardaki doktoru işaret ediyordu. "Lütfen gidip onunla tanış. Yanınızda bulunmam doğru olmaz. Patronumun yanında olacağım, ancak gözlerim senin üzerinde olacak Taehyung. Merak etme."

Bir yabancıdan çekiniyordu. Üzerindeki kıyafetler de onun özgüvenini yerle bir ediyordu. Sanki milyon dolarlık oyuncu o değilmiş gibiydi.

Jungkook, Taehyung'un belini kavrayıp onu öne doğru hafifçe itti. Taehyung ise mesajı alır almaz titreyen bacaklarıyla yürümeye başladı. Birine hastalığından bahsetmek, gecenin en karanlık vaktinde kabus görmek gibiydi.

Taehyung, ne zaman birine hastalığından bahsetse V'nin geleceğini, onun bedenini yeniden esir alacağını, düşünüyordu.

Doktorun gülümsemesi Taehyung'un gerginliğini az da olsa ortadan kaldırdı. Adam, elini uzatıp, "Kim Taehyung sizsiniz değil mi?" diye sorduğunda Taehyung da adamın elini havada bırakmadı. "Evet." diyen Taehyung'un parmakları suratındaki siyah maskeye gitti ancak birilerinin onu tanıma ihtimalini düşündüğünde maskesini indirmekten vazgeçti. "Bana yardım etmek istediğinizi duydum."

"Evet." dedi doktor. "Daha önceden bir başka doktorla görüşüp yardım aldınız mı?"

"Evet, görüştüm. O günler hiç iyi geçmedi, faydalı olmadı..."

"Duyduğum kadarıyla çoklu kişilik bozukluğu tanısı koyulmuş. Bir raporunuz ve mahkeme kararı varmış. Bu zor süreci sizinle tekrar konuşmam gerekiyor ancak burası uygun değil. Evinize gelmemi istediler ve bu benim için biraz sıkıntılı bir durum. Bazen seanslarımız aksayabilir, bu noktada size büyük bir görev düşüyor. Benim yokluğumda ilaçlarınızı alıp size söylediklerimi yapmanız gerekiyor. Tedaviye dört elle sarılırsanız iki taraf için de çok iyi olur. Ayrıca... başka bir zorluk daha var, kan testine ihtiyacım var."

"Neden? İğneden hoşlanmıyorum."

"Sağlık durumunuz benim için çok önemli. Size vereceğim ilaçları kullanabilecek kadar iyi durumda mısınız bunu önceden görmek istiyorum. Yan etkileri kaldırabilir misiniz veya başka sorununuz var mı, hepsini bilmeliyim."

"Anladım. Kan testini yaptıracağım." Göz ucuyla Jungkook'a baktı. Doktorun izniyle evden çıkabilirse bir şekilde kaçmanın bir yolunu bulabilirdi. Hastane kayıtlarını düşünüyordu. O, fiziksel anlamda hiçbir şey yapamasa bile dedektifler onu bulabilirdi.

Ne şanssız bir gündeydi ki kafasındaki basit planları iki cümle ile başarısızlığın kapısını sonuna kadar açtı, "Jong Suk'un sıkça muayene olduğu hastaneye götüreceğim sizi. Favorite Şirketi'ne bağlı olan laboratuvara yönlendirileceksiniz."

"Jong Suk dediğiniz kişi..."

"Favorite Şirketi'nin patronundan bahsediyorum. Onu tanımıyor musunuz?" Doktorun baktığı yön, Jungkook'un da içinde bulunduğu grubun üzerindeydi. Beş kişilik grup, kendi aralarında laflarken Jong Suk ve Taehyung göz göze geldiler. Taehyung, bu adamı tanımıyordu, ancak Jungkook ile yan yana durduğunu fark ettiğinde morali bozuldu.