39. Bölüm: "İlk Kez Biri Benden Özür Diledi"

13.7K 1.5K 4.9K
                                    

Smut uyarısı veriyor muyduk bu ficte? Neyse, verelim bari, SMUT ULAN!!!

Keyifli okumalar dilerim *Mariah'dan Sonsuz Kalplerle*

****

3. KISIM: KÜLLER

39. Bölüm: İlk Kez Biri Benden Özür Diledi

Hiç istemediğim halde doktorların nöbetteyken kaldığı odadan bir önlük çaldım. Sujin'in hastane odasına girebilmek adına topuklu ayakkabılarımı da çıkartıp kullanılmış terlikler giydim. Doktor imajını sağlamak için saçlarımı dağınık bir topuz yaptım ve yuvarlak çerçeveli gözlüklerimi taktım. Kırk sekiz saat nöbet tutmuş gibi numara yapmam gerekiyordu. Gözlerimin altına mor far sürdüm ve diğer kurtlarla karşılaşmadan önce aynanın önünde kısa bir pratik yaptım.

Mor göz altları, yorgun bakışlar, her şeye rağmen karınca gibi hızlı hareket eden bacaklar, boktan terlikler, beyaz önlük ve ağzımı açtığım anda kilometrelerce uzaktaki kurdu etkileyebilecek şekilde egoist bir konuşma tarzı... Bir doktor olarak hazırdım. Rolüme yeterince kendimi kaptırdığım anda Sujin'in odasına yöneldim. Öz güvenli duruşumu bozmadığım için kimsenin dikkatini çekmedim. Çevrede personeller vardı ancak bu hastane o kadar büyüktü ki kimliksiz olduğumu fark etmeleri biraz zaman alacaktı.

Muhtemelen güvenlik kameraları fark etmişti ama onlara bakan kimse yoktu.

Kapıyı araladığım anda Sujin'in üvey annesiyle karşılaştım. Kadınla göz teması kurmadan, "Muayene için dışarıda beklemeniz gerekiyor," dedim.

Kadın, oyunculuğuma karşı tamamen zayıftı, anında inandı! Henüz gözlerini açmış olan Sujin'in başını okşayarak, "Birazdan geri döneceğim," dedi. Sujin, kadına ufak ve tatlı bir tebessüm ile yanıt verdi. Zaten, cezalandırılmış olan bir peri, bundan fazlasını yapamazdı.

O, odadan çıkar çıkmaz Sujin ile gözlerimiz buluştu. İfadesizce bana bakıyordu. Yavaşça onun yatağının bir köşesine oturdum. "Sen beni tanımıyorsun ama ben seni tanıyorum. Hem de çok yakından."

Suratına şaşkın bir ifade yerleştirdiğinde bu durum hoşuma gitti. Genelde eğlenceli hikayeleri uzaktan izlerdim, ancak bu sefer kendimi ve diğer perileri korumak zorundaydım. Bu yüzden.. Hikayelerden birine dahil olma vaktim gelmişti.

"Kim olduğumu merak ediyor musun?" diye sorduğumda başını sallayarak beni onayladı.

"Bu ailenin seni evlat edinmesini sağlayan kişi benim."

Sujin'in kaşları çatıldı. Kendine, "Nasıl?" sorusunu soruyor olmalıydı. Onu daha fazla meraklandırmamak adına cevapladım, "Eğer Yura yaşıyor olsaydı... Şu anda bu aileyle birlikte olamazdın. Ormandaki kurtlardan birine yem olurdun."

Sujin oldukça akıllı bir kızdı. Benim öz güvenli duruşumdan ve patavatsızca söylediğim kelimelerden büyük anlamlar çıkartmıştı. Bana saldıracakmış gibi duruyordu ama bir işe yaramazdı. Benim yerime cezalandırılıyordu, artık güçsüzdü, her şeyden önemlisi bir çocuktu... Bana zarar veremezdi.

Yine de, işimi sağlama almak adına onun omuzlarını kavrayıp yatağa iyice yapışmasını sağladım. "Bana kızma, küçüğüm. Birbirimize yardım etmiş sayılırız. Sana bir aile buldum, sen de benim yerime cezalandırıldın. Birbirimize teşekkür edeceğimiz bir durum yok sayılır."

Dudaklarını oynattı ancak boğazından ses çıkmadı, "Sen... Ailemin... Öz... Kızını... Öldürdün..." Gözleri hemen doldu. Mavi saçlı peri, dünya üzerindeki bütün omegalardan daha duygusaldı. "Neden?" diye sordu. Yapabileceği hiçbir şey olmayan her canlı, bu soruyu sorardı. Neden? Bütün bunları neden yaptım? Mantıklı bir sebep sunabilirsem affedilme şansım vardı. Güçsüz ve çaresiz her yaratık, affetmeye hazır olurdu. Sadece güçlü ve cesur olanlar intikam isterlerdi. Sujin, hayata tutunmakta zorlanan on iki yaşında bir çocuktu.

Rosas And Fire | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin