"Ne?!""Gerçekten anlamadığın için mi soruyorsun yoksa refleks olarak mı? Açıkçası bazen farkı anlayamıyorum."
"Bana kalırsa sen bunu sormamış ol ve bende unutayım çünkü tamamen saçmalık. İnsani şeyleri anlamadığını biliyorum ama bu kadarı fazla Sherlock!"
John gerçekten sinirli gibi görünüyordu. Odada volta atarak kendi kendine söyleniyordu.
"Sadece kağıt üzerinde bir evlilik John, adaya girmemiz için tek yol bu. Gerçekten harika bir bekarlığa veda partisi olacak."
"Evliyken nasıl bekarlığa veda edeceğim peki?" John'un sesi bir oktav daha yükseldi. "Lütfen bu konuyu kapat. Eğer Londra içinde basit bir dava bulamazsak gider ve içeriz. Fazlası yok."
"Pekala."
Sherlock artık konuşmak istemediğini belirtircesine kemanı aldı ve çalmaya başladı. Kendine ait bir besteydi, hüzünlü tarzda.
John birkaç dakika daha odada adımlayıp gitti. Sherlock'a böyle sinirlenmesini anlamıyordu. Dava için sürekli kılık değiştirdiğini biliyordu ve bu seferkinde bir partnere ihtiyacı vardı. John'dan başka kime sorabilirdi ki?
Üstelik partinin anlamı bu değil miydi, sıradışı şeyler ve eğlence?Uzunca süre kemanını çaldı ve dış dünyayla iletişime geçmedi dedektif. Arkadaşının anında kabul etmeyeceğini bilse de böyle sert karşılamasını da beklemiyordu.
~~~
Gece boyunca nerde hata yaptığını sorguladı Sherlock. Onu ve John'la arkadaşlığını buraya getiren sebepleri sorguladı. Kağıt üzerinde evli görünecek olmak, üstelik yalnızca kısa süreliğine, John'u niye böyle sinirlendirmişti ki? Belki de artık tüm zamanını Mary'ye ayırmak ve yaptıkları gizem çözme olayını geride bırakmak istiyordu. Sonsuza dek.
Eğer öyleyse Sherlock ne yapardı? John gibi mükemmel bir yardımcı bulamayacağı kesindi, hem kimse dedektifi daima çekebilecek kadar sabırlı değildi.Kahvaltısını getiren Bayan Hudson'ı durdurdu. Zihninde evirip çevirmektense dile getirmek daha iyi olabilirdi. "John için bir bekarlığa veda partisi hazırladım ama hoşuna gitmedi," dedi. "Ne yapmam gerek bilmiyorum çünkü başta böyle bir şeyi teklif eden oydu."
Bayan Hudson koltuğa oturup öne doğru eğildi. "Sağdıç olduğuna göre bekarlığa veda partisi senin en önemli görevin. Damadın onaylamasına ihtiyacın yok çünkü onun seçim hakkı yok bu konuda."
"Ama --"
"Aması yok," diye sözünü kesti Bayan Hudson. "Onu bir şekilde oyuna getirip istediğin partiyi yapmalısın. Eğlenceli olacağından eminsen tabi? Sonuçta bu güzel bir hatıra olarak kalmalı sizin için."
"Evet eminim." Sherlock artık daha özgüvenli hissediyordu bu konuda. "Teşekkürler Bayan Hudson, gerçekten yardımcı oldunuz."
"Gerçektenmiş," diye söylendi ev sahibesi. "Daima beni boş konuşuyor olmakla tasvir edersin ama oldukça akıllı bir kadınım. Beni küçümseme genç adam."
Sherlock çayını dudaklarına götürmeden önce "Asla." diye cevapladı ve bunda ciddiydi. Bayan Hudson hafife alınacak biri değildi.
Ev yapımı kurabiye ve bisküviyle çayını içerek kahvaltısını tamamladı Sherlock. Üzerini giyinmeli ve Lestrade'ın yanına gitmeliydi.
Yapacağı işin yasal olmadığının farkındaydı, hemde hiç değildi ama buna mecburdu. Muhteşem bir bekarlığa veda partisi için.
"Son zamanlarda ne sık gelir oldun," diye karşıladı Lestrade. "Üstelik ortada cinayet bile yok."
"Yakında olabilir ama." Sherlock gülümsemiyordu ve yüzü çok ifadesizdi. Büyük ihtimalle bu sebepten Lestrade "Kim?" diye sordu. Dedektifin üstün zekasını kullanarak bir olayı olmadan çözdüğünü sanmış olmalıydı.
"Ben. Sherlock Holmes'ün ölümü ve katilin gizemi, muhtemelen farklı şekillerde gazete başlıkları bulacaklardır."
Lestrade bıkkınca nefesini vererek baş parmağı ve işaret parmağıyla iki kaşının ortasına masaj yaptı. "Sorun ne Sherlock? Sıkıntıdan kendini öldürmeyi planlamaya mı başladın?"
"Hayır ama yapacağım şeyden sonra John beni öldürebilir. Yinede yardımına ihtiyacım var."
"Ne konuda?"
"Gizli bir evlilik için. Evlendirme dairesinde uzaktan bir kuzenin olduğunu biliyorum. Birlikte gidip evlenmemi sağlayacağız ve gerçekmiş gibi belgelenecek."
"Kadın kim?" Lestrade artık daha ilgili ve meraklı duruyordu.
"Kadın değil, bir erkek."
Arkadaşı pekte şaşırmayarak, "Kim?" diye tekrarladı. "Niye yanında değil?"
"Çünkü bu tek taraflı bir evlilik olacak. Aksi takdirde sana ihtiyacım olmazdı değil mi?"
Lestrade gülmekle ağlamak arasında kalan yüzüyle öylece dedektife baktı. "Ne demek tek taraflı? Yasadışı olmasını bırak, ahlak kurallarına da aykırı."
"Birkaç hafta sonra boşanma olacak zaten," Sherlock tüm bu detayları konuşmaktan nefret ediyordu. "Hadi ama Lestrade, biriyle zorla evlenip öyle kalacağımı falan düşünüyor olamazsın. İnsanlardan da duygulardanda anlamam ve evliliği saçma bulduğumu biliyorsun. Hepsi bir dava için."
"Haklısın." Sonunda arkadaşı kendine gelebilmiş gibiydi. "O kişinin imzasını mükemmel şekilde taklit edebilirsen sanırım kalan kısmı hallederiz."
"Yapabilirim."
Sherlock gitmeye hazırlanırken -olayı hemen bitirmek istiyordu- Lestrade kolundan tuttu. "Peki kim bu şanslı adam?"
"John Watson."
Sonuç: ağzı açık kendisine bakarak yemeğini bekleyen bir civcive benzeyen polis memuruydu.
İnsanlar gerçekten garipti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
without you; I'm lost//johnlock ✔️
FanfictionYeni gizemli bir cinayet, fakat bu kez Sherlock'un olay mahaline gitmesi pek kolay olmayacak.