18-huzur senin yanında

1K 111 137
                                    


"Sorumluyu biliyoruz," dedi Sherlock yine havuz başındalarken, saatler boyu televizyon izledikten sonra çıkmışlardı. "Bunun için detaylı incelemelere ya da çıkarım yapmaya gerek yok. Cinayetin işlenmesini isteyen, Ben'di. Yinede bu adadaki özel sisteme ulaşabilmesi lazımdı, muhtemelen buraya gelmelerini Tim'e önerende oydu."

"Şimdi ne yapacağız peki?"

"Andy'yi çağırıp adada açık bulabilecek miyiz bakacağız. Ufak bir kanıt bile Lestrade'ı aramamız için yeterli, gerisini polis halleder."

"Lestrade mı?" şaşırarak sordu John. "Onu ta Londra'dan bunun için mi getirteceksin? Yetki alanında bile değil."

"Sürekli bana yardım etmesine karşılık biraz adını duyurup pohpohlanmasını sağlamak hoş olur diye düşündüm." Sherlock satranç masasını ikisinin arasına doğru çekti. "Üstelik yetki alanı konusunu Mycroft çözebilir. Hadi biraz oynayalım."

"Öyle diyorsan," diyerek ilk hamlesini yaptı John. Klasik olarak yine atı ortaya çıkarmıştı. Doğru devam ettirildiğinde mantıklı bir başlangıç olabilirdi. Sherlock ise her zamanki başlangıcı olarak şahın önündeki piyonunu oynadı. "Bunu aslında gündeme getirmek istemiyordum," dedi dedektif. "Ama sanırım konuşmak ikimiz açısından da iyi olacak."

"Dün gece seni öpmemden bahsediyorsun değil mi?"

"Aslında --"

"Hayır, sorun değil. Biliyorum tuhaf ve aykırı bir davranıştı ama zihnimde dolanıp durmasından bıkmıştım, denemek istedim. Duygusallıkta normal insanlar gibi olmadığını bilsem bile nasıl hissettirir merak ettim -"

"Tanrı aşkına!" Sherlock çokta yüksek sesli olmayan bir serzenişle arkadaşını durdurdu. "Yalnızca tariflerinden bahsediyordum. İyi değiller ve öyleymiş gibi davranmak için birkaç dilim yemek beni epey zorluyor."

"Öyle mi?" John sıkıntıyla bakışlarını kaçırdı. "Üzgünüm, aşağıda uyuduğundan rahatsız olduğunu anladım ama konuyu nasıl açacağımı bilemedim. Senin açından olduğu şekli için üzgünüm, özür dilerim. Benim için oldukça güzeldi."

Bunları konuştuklarına inanamıyordu Sherlock ama yinede arkadaşının daha rahat olması için ve gerçekleri söylemek adına, "Benim içinde oldukça güzeldi." dedi. "Hatta en iyisi."

"Daha önce kimseyle öpüşmedin zaten."

Sherlock diğer piyonunuda öne çekerek boğazını temizledi. Ne diyebilirdi ki, 'evet ilk öpüşmem seninle oldu' falan mı? Saçmalıktı ve gereksiz mahrem konulardı. "Senin en iyi yanın John Watson, ya da eskiden öyleydi, belli durumlarda sessiz kalabilme yeteneğindi. Diğer birçok insandaki sürekli konuşma isteğinden uzaktın. Oysa şimdi bize bak, ben sessiz kalınası hale düşüyorum."

"Bu hayatta hiçbir şey stabil değildir, Sherlock Holmes. Her şey her an değişim içindedir."

"Haklı olabilirsin," Sherlock atını hararet ettirip planını devam ettirdi. "Yinede arkadaşlığımızdan memnunum ve tuhaf fiziksel etkilenmeler yüzünden aramızın bozulmasını istemem. Zaten evliliğin nedeniyle mesafeler olacağını duyuyorum hep."

"Tuhaf fiziksel etkilenmeler..." John kısık sesle tekrarladı. "Ayrıca defalarca söyledim ama evlilik ikimizin arasındaki hiçbir şeyi değiştirmeyecek."

without you; I'm lost//johnlock ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin