8-detaylar

1K 120 112
                                    

Sherlock uyandığında zihnini kaplayan ilk şey bugün yola çıkacak olmalarıydı. Üstelik bunun gerçekten olduğuna hala inanamıyordu, John'un dün gece olan ani karar değişimi şaşırtmıştı.

"Burda kalan kıyafetlerimden bavula koydum," dedi John. "Yeterli olacağını düşünüyorum, olmazsa da bir çaresine bakarız."

"Ne zamandır odamdasın?" Dedektif gözünü açar açmaz birini duymaya alışkın değildi, hatta neredeyse hiç başına gelmemişti.

"Yaklaşık 10 dakikadır. Kendi kendine uyandığını mı sanmıştın?"

Sherlock buna cevap vermeden ayağa kalktı. Bavulu zaten hazır olduğundan rahattı. Duş almak için banyoya yönelmeden önce "Gidip fotoğraf çekinmeliyiz," dedi. "Adanın sistemi gereği gelen her yeni çiftin resmini koleksiyona katıyorlar."

"Pekala. Aşağıda bekliyorum, Mary'yle konuşacağım." John küçük çantasıyla dedektifin odasından çıktı ve merdivenlerden aşağı indi. İçten içe merak etti, acaba nişanlısına ne diyecekti? Yakın dostu için ne gibi yalanlar uyduracaktı?

Hızlı bir duş alıp arkadaşının yanına gitti Sherlock. John'un duruşuna bakılırsa konuşması pekte kötü geçmemişti. Zaman kaybetmeden bir fotoğrafçı bularak uygun bir mekanda yanyana, iki damatmışçasına poz verdiler.

 Zaman kaybetmeden bir fotoğrafçı bularak uygun bir mekanda yanyana, iki damatmışçasına poz verdiler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Neyseki John Sherlock'un dünden ayarladığı takım elbiseleri ve şapkaları sorgulamadı. Yıllar geçtikçe bu tarz durumlara alışmış olmalıydı.

Fotoğraftan 3 kopya alarak taksiye atlayıp hemen havaalanına gittiler.

"Peki, nasıl olacak?" diye sordu John. "Dikkat etmem ya da bilmem gereken özel bir şey var mı?"

"İnsanların arasındayken biraz samimi görünmemiz gerekecek yalnızca. Sahte evlilikten kolay kolay şüpheleneceklerini sanmam fakat cinayet örtbas edildiği düşünülürse tuhaflıklar olabilir."

"Pekala. Umarım güzel bir bekarlığa veda olurda bunca efora değer."

"Umarım." Sherlock koltuk numaralarına bakarak yürüdü. "Cam kenarına geçmek ister misin?"

"Şimdiden bir centilmensin, tam bir İngiliz beyefendisi gibi." gülerek söyledi John fakat dedektif neyin komik olduğunu anlamamıştı. Arkadaşı oturduktan sonra yanına geçti ve telefonunu çıkararak Lestrade'a yola çıktıklarını söyleyen bir mesaj attı. Yardıma ihtiyaçları olursa ya da araştırma yapılması gerekirse Lestrade halledecekti çünkü 'Aşk Adasında' internet yoktu.

without you; I'm lost//johnlock ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin