Adaya adım attıkları an her şey gerçeğe bürünmüştü ve ikiside bunun farkındaydı. Resmi olarak evlilerdi. Buna uygun davranmalı ve cinayeti çözüp adadaki gizemi aydınlığa kavuşturmalılardı."Ev numaranız ne?" diye sordu görevli. Evet, burdaki bir farklı noktada otel değil evlerle dolu olmasıydı. İsteğe ve fiyata göre büyüklüğü, yerleşimi değişen evler. Aşk adasında yalnızca çok zengin ve yeni evli çiftlere yer vardı, bu sebeple olsa gerek fazla lüks bir yerdi.
" 22" diye cevapladı Sherlock gecikmeli olarak. John'un numarayı bilmediği sonradan aklına gelmişti -ki bu tuhaftı, yüksek işlevli bir sosyopat olması yanında dahiliğide göz önüne alınırsa.
Görevli bavullarla önden giderken aynı zamanda adayı tanıtıyordu. Çoğu dedektifin zaten bildiği şeylerdi ama adamın gevezeleği bahşiş koparmaktaki isteğini gösterdiğinden, birkaç soru sormaya karar verdi.
"Geçen gün bir habere rastladım, iş adamının intiharıyla ilgili. Onlarla da tanışmış mıydın?""Evet, bavul taşıma ve adayı tanıtmak benim işim."
"Eğer bahşişine 20 dolar ekleyecek olsam bana onlardan bahseder miydin?" Sherlock cebinden parayı çıkardı ve adamın tepkisine baktı, kabul edeceği barizdi. "Adamın gergin bir hali var mıydı? Ya da endişeli duruyor muydu?"
"Hayır. Genç sevgilisiyle sürekli gülüşüp duruyorlardı ve birbirlerine dokunuyorlardı, basit bir öpücük ya da saçlarıyla oynamak gibi. Sıradan yeni evli bir çift işte."
Sherlock parayı adamın cebine koyarken aklına gelen başka bir nokta, John ile sık sık yakın olmaları gerektiğiydi. Düşündüğünden daha fazla. Bu durumun arkadaşlıklarına zarar vermemesini içten dileyerek John'un eline uzandı ve sıkıca tuttu. Bunu sanki her gün yapıyormuşçasına doğal davranmıştı. Arkadaşına bakmaya cesaret edemeyerek tekrar adama yöneltti ilgisini. "Peki kız? Onda dikkatini çeken ufacık bir şey olmuş muydu?"
"Adamdan en az 15 yaş küçük olması dışında mı? Hayır. Bana kalırsa basit bir para avcısı ama erkekler nasıldır bilirsin. Güzel birini gördüğümüzde beynimizi kullanmayı bırakırız."
Sherlock gözlerini devirmek istedi çünkü bu yargı ona öyle uzaktı ki. Hiçbir detay ya da şart beynini kullanmasını engelleyemezdi.
"Teşekkürler," dedi kibarca. Bu adadayken her konuda rol yapması gerekecekti ve evlerine yaklaşmışlardı. "Eğer aklına sonradan bir şey gelirse bizi nerde bulacağını biliyorsun. Verilecek onlarca dolar bahşişim olduğu konusunda bana güven."
Sherlock'un bunu özellikle belirtme nedeni adamın genelden özele hiç inmemiş olmasıydı. Riskli bir davranış sayılsa bile bu olaya özel merakını paylaşmıştı. İki seçenek vardı, ya adam burdaki cinayetleri örtenlere gidip konuşacaktı ya da dedektife yardım edecekti.
Bavullar kapı önüne bırakılıp anahtar teslim edildikten sonra "İyi eğlenceler." diyen görevli uzaklaştı. Önceki teklif hakkında yorum yapmamıştı.
"Pek faydalı değildi sanırım?" John ilk kez konuştu, yürüyüş boyunca hiç araya girmemişti.
"Sonuçlara varmak için henüz çok erken," dedi Sherlock. "Acele edip hata yapmak ya da sahte evliliğimizi ifşa etmek istemiyorum."
"Evet, doğru." John elini gergince çekti. "Tuhaf durumlarla karşılaşacağımız bariz."
"Üstesinden gelebiliriz, bunu sen demiştin unuttun mu? Birkaç basit dokunuşu tekrarlamamız gerekecekse nolmuş?"
John muhtemelen kapının önünde dikilmelerinin garip olacağını düşünerek içeri geçti ve boğazını temizledi, dedektif dışında her yere bakarken "Yeni evlilerin tek yaptığı şey dokunmak değil, Sherlock." diye mırıldandı. "Bu konulara fazla ilgili olmadığını biliyorum ama sevgililer bile sürekli öpüşür, yalnız değilkende."
Dedektifin beyninde alarmlar çaldı -tabiki çiftlerin öpüştüklerini biliyordu ama bunu yapmaları gerekeceğinide düşünmemişti John'un konuyu açacağınıda. Hafıza sarayına bile gitse mantıklı bir cevap bulamayacağını bildiğinden sessiz kalmaya karar verdi ve etrafa göz atarak bavulları yukarı çıkardı.
Girişte hakim olan gold ve kırmızı, üst kattada etkindi. Her yerde gül yaprakları vardı ve tüm ev adeta aşk kokuyordu.
Sherlock'un beklediğinden bir tık fazlaydı her şey. Tüm bu ev dekorasyonu, atmosferi, evli gibi rol yapmaları gerektiği kısım. Dürüst olmak gerekirse dedektif elele tutuşmak ve küçük sarılmalarla idare edebileceklerini sanmıştı. Daha önce kimseyle romantik ya da fiziksel bir bağ kurmadığından, o ihtimalin varlığı bile telaş yapmasına sebep oluyordu. Üstelik John Watson ile.
Sonra farklı bir gerçeği daha keşfetti, koskoca evde yalnızca bir yatak vardı. Salonda televizyon karşısında bir kanepe vardı ama alt kattaydı, yakalanma riskini göze alamazlardı. Davetsiz gelen bir komşu ya da görevli alt katta battaniye görürse tüm eforları çöpe giderdi. Bu ve birkaç ufak detay daha düşünüldüğünde, tek bir mantıklı çözüm ortaya çıkıyordu:
John ve Sherlock, aynı yatakta uyuyacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
without you; I'm lost//johnlock ✔️
FanfictionYeni gizemli bir cinayet, fakat bu kez Sherlock'un olay mahaline gitmesi pek kolay olmayacak.