TEHLİKELİ OYUN

LEWİ Mİ? ALEX Mİ? *

Alex ile eve doğru yola çıktık. Bak, gerçekten ben bir şey yapmadım! Ya tamam da benim döneceğim günü bilip nasıl beni kıskandırma planları kurdun o zaman?! Şu an ona cevap vermiyordum. Trip atıyordum! Çünkü bir şey biliyor olmalı. Döneceğim günü bilip beni kıskandırmak için bir kız çağırması tesadüf olamaz. Alex burnundan soluyordu. Arabayı yoldan çıkarıp bir ormana daldı. Son hız ilerliyordu. Alex sen ne yapıyorsun!? Bana öyle bir baktı ki, ürperdim, gözleri kıpkırmızıydı. Çok korkunç görünüyordu. Alex korkuyorum yapma! Kes şunu! Durdur arabayı! Ağlamaya başladım. Hıçkırıklara boğuldum. Alex âni bir fren yaptı. Ve ben camdan uçmak üzereyken kolunu önüme koyup beni tuttu. Neler oluyor? Alex, bunu neden yapıyorsun? Amacın beni korkutmaksa çok başarılısın, inan bana! Alex çok ciddi bir ifadeye büründü. Benimle gel. Arabadan indi. Bende onu takip ettim. Yaklaşık bir kilometre yürüdük ve sonunda bir ağaç eve ulaştık. Alex arkama geçti. Tırmansana. Biraz yüksek sesle konuştum ama neyse. Önce sen. O daha net konuşuyordu. Bu arada sesi de çok güzel. Ama inat ettim ve ilk onun tırmanmasını bekledim. Yaklaşık iki dakika sessizce bakıştık. Off tamam be! İlk ben tırmandım. O da arkamdan geldi. İçeriye girince çok şaşırdım. Fotoğraflar. Benim fotoğraflarım! Kısa keseceğim. Ama ilk önce bana bir söz vermeni istiyorum. O kadar titrek bir sesle konuşuyordu ki, korktuğu çok belliydi. Ne sözü? Ses tonunu düşürüp konuştu. Beni affedeceksin. Ve konuşmam bitene kadar dinle. Araya girme! Tamam mı? Affetmemi isteyeceğine göre çok kötü bir şey yaptı. Ama meraktan ölmek üzereyim. Tamam, söz. Kekeleyerek konuştu. Be- ben yaptım! Size bunları yapan bendim. Ne?! Konuşmamak için kendimi zor tuttum. O da anlatmaya devam etti. Seni çok seviyordum.Telefonuna bir cihaz yerleştirdim. Ve herkesle konuşmanı dinledim. Demek ki annemin bana Riri dediğini bu şekilde öğrendi! Tabii Azalean'ı ve beni kıskandırmak için Azalean'dan döneceğim günüde! Azalean'a senden yani sizden önce gidip etrafa kamera yerleştirdim. Söz vermiştim ama dayanamadım ve soru sordum. Ama beni limana sen bıraktın ve geri döndün. Nasıl bizden önce varabildin? Alex güldü. Dostum siz tekne ile gittiniz. Sence ben tekneden daha hızlı bir şey bulamaz mıyım? Haklı... Her neyse, kameraları yerleştirirken bana bir robot saldırdı. O robotları ben yapmamıştım. Zor da olsa kurtulmayı başardım ve adayı keşfetmemin yararıma olacağını düşündüm. Sonra da bir kabile buldum. Hatta çok büyük bir kabile. İşin kötü yanı bu kabile robotlardan oluşuyordu! Ama başlarında bir insan olduğunu öğrenince fikrim değişti. Bir plan kurdum ve başlarındaki kızı kaçırmayı başardım. Sonra da bir anlaşma yaptık. Sizi sadece biraz korkutacak, hiçbirinize dokunmayacaktı. Bende karşılığında ona yüklü bir miktar para verdim. Parayı neden istedi bilmiyorum. Ama istedi işte. Bende verdim. Siz adaya geldiğinizde ben çoktan eve varmıştım ve kameraları bilgisayara bağlamış sizi izliyordum. Başta her şey yolundaydı ama kızın şeytan olduğunu öğrenince durum değişti. Bende çaresizce neler olacağını izledim. Ama sen ve Mon$ter kurtulunca çok sevindim. Ve şimdi bu haldeyiz. Ne diyeceğim? Bunu neden yaptın?! Bana doğru eğilip fısıldadı. İntikam... Öpücük... Birden bağırmaya başladım. Sadece bu mu?! Senin böyle biri olacağını düşünmemiştim! Şimdi de o bağırmaya başladı. Çok düşüncesizsin! Ben şeytanım! Anla artık bunu! O adaya bende gittim. Aynılarını yaşadım. Sevgilim orda öldü. Gözümün önünde kafası koptu! Acı verici... Peki bana neden yaşattın bunu?! Onun suçu değil ki. Kendim gittim. Alex cevap vermeyince üstüne gittim. Hani kızı tanımıyordun? Alex başını öne eğdi. O şeytan! Kılık değiştirebilir. Tamam, haklı. Ben seni gerçekten seviyorum. Benimle çıkar mısın? Seç Rihanna, Lewi mi? Alex mi?