Alex beni lunapark'a götürüyor! Yoldayız. Çok mutluyum ya. Sevinçten kıpır kıpır oldum. Özlemişim bu günleri. Geldik! İn bakalım. Alex çoktan arabadan inmiş ve benim kapımı açmıştı. Peki. Önce ne yapalım? Alex biraz düşündü ve sonra da heyecanla bağırdı. Hız treni. Bayılırım hız trenine. Sonra da gondol, korku tüneli, üç yüz altmış... Alex başladı döktürmeye. Tamam tamam, sakin ol. Hadi hız trenine gidelim. Alex ilk önce kasadan bir kart aldı ve yüklü bir miktar limit doldurdu. Sonra da hız treni için sıraya girdik. Önümüzde on kişi vardı ve tren on altı kişilikti. Yani fazla beklemeyeceğiz. *** Trene bindik ve adamın tuşa basmasıyla tren harekete geçti. İlk başta pek korkmadım fakat tren sekiz çizince vücuduma acayip adrenalin pompalandı. Şu an yokuş çıkıyoruz. Dimdik bir yol. Bir, iki, üç. Woooohoooo! Alex kulağımı sağır edercesine bağırdı ve bende boğazımdan yükselen çığlığa hakim olamadım. Son hız aşağı iniyorduk! Tren ufak bir takla attı ve falsolu dönüşler yaptı. Abi çok iyi yaa. *** Gondola bindik. Az sonra çalıştıracaklar ve eğlence başlayacak. Görevli yeşil bir tuşa bastı ve gondol yavaşça sallanmaya başladı. Biliyor musun, bu gondola ilk binişim. Hep uzaktan seyrettim. Ama artık öyle değil. Alex'in sözleri üzerine biraz kıkırdadım ve cevap verdim. Eğleneceksin! Gondol gittikçe hızlanıyordu ve Alex korkmaya başladı. Yusuf yusuf olmuştu. Ellerinin hafifçe titrediğini görünce elini tutup gülümsedim. Gondol ise daha da hızlandı. Ve biz en başta oturuyorduk. Tadını çıkart. Alex bu sözümü pek umursamadı ama neyse. *** Bir daha binelim. Lütfen! Alex'e yalvarıyordum. Hadi ama Alex. O ise duymamış gibi yapıyordu. Sonunda itirazlarımdan sıkılmış olmalı ki cevap verdi. Ben o iğrenç şeye binmem! Öyle olsun! Kırıldım ama! Korku tüneline doğru yürümeye başladık. Bir süre sonra sıraya girmeyi başardık. Fakat sıra çok uzundu. Alex burası çok kalabalık. Dönme dolaba binelim mi? Alex bu fikri hoş bulmuş olmalı ki başını sallayıp onayladı. Olur. Bizde dönme dolaba doğru yürümeye başladık. *** İlk ben içeri girdim. Arkamdan da Alex geldi. Sonra da herkesin yerleşmesi için dönme dolap yer değiştirdi ve sıradaki çift bindi, sonra da sıradaki. Bir süre sonra dönme dolap doldu ve sonunda eğlence başladı. Hava biraz rüzgarlı olduğu için çok sallanıyorduk. Zaten böylesi daha keyifli. Bir süre sonra dönme dolap durduğunda en tepede biz vardık. Alex ile bakıştık. Sonra da beni öptü. Hey! Şaşırmıştım. Alex'de güldü. Ne? Sende istiyordun! İkimizde güldük, sonra da başımı göğsüne yasladım ve alet aşağı inene kadar böyle kaldık. *** Sende beni kırma! Bak gerçekten çok eğlenceli. Beni üç yüz altmış'a bindirmeye çalışıyordu. Off, tamam geliyorum. *** Korkuyorum. İnelim hadi. Az sonra alet çalışacak. Hayatta olmaz! Tam yarım saattir sırada bekliyoruz kızım delirdin mi?! Yaaa! Ama ben korkuyorum! Ayy! Çok tırsıyorum! Çok korkaksın! Ne?! Görürsün sen! Şaka yaptım ya! Korkulur mu bundan? Bebeklerin oyuncağı işte! Alex koca bir kahkaha patlattı. Tamam işte, sende benim bebeğimsin. Değil mi bebek? Al işte yaa!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKELİ OYUN
Teen FictionRİHANNA VE ARKADAŞLARI,ÜNİVERSİTE'DEN MEZUN OLMALARININ ŞEREFİNE AZALEAN ADASINA TATİLE GİDERLER. FAKAT ŞEYTAN ÜÇGENİ GİBİ BİR YERDE OLDUKLARINI FARK EDEMEZLER. HER GÜN BİR KİŞİ ÖLECEK, VE KAZANAN ŞEYTAN OLACAK! TABİİ MACERA BURDA BİTMİYOR...