TEHLİKELİ OYUN

CHARLEY*

Gece gece uyku tutmadı. Kim bilir neler olacak? Lewi yanımda yatıyor. Aslında Charley'de bizim çadırda. Arkam dönük ama Lewi'nin bana sarıldığını hissediyorum. Sanırım şafak sökene kadar bir plan kurmalıyız. Gizlice Lewi'yi uyandırmalıyım. Yerimde kıpırdanıp arkamı dönmeyi başardım ve ufak bir çığlık koparttım. Charley bu! Charley sesimi duyunca yerinden hopladı. Ne? Ne oluyor? Tehlike mi var?! Evet seni şapşal! Tehlike var. Lewi çadıra girdi. Dışarıda olduğunu fark etmemiştim. Heyecanla konuştu. Ne oldu? Charley'e baktım ve sonra Lewi'ye dönüp konuştum. Hiç, seni göremeyince panik yaptım. Hem sen neden ortadan kayboluyorsun ki?! Beni meraktan öldürdün! Şimdi de ben konuya hakim olup Lewi'yi azarladım. Lewi güldü ve konuşmaya başladı. Bak, eğer fark ettiysen bende bir insanım. Belki de bugün çok su içmişimdir. İnsan ihtiyaç gideremez mi? Tıkandın Riri. Şimdi ne diyeceksin? Off, öyle olsun. Charley kıkırdamaya başladı. Ölmek üzere olmamıza rağmen çok rahattık. Ya da kendimizi kandırıyorduk. İkinci seçenek daha mantıklı... *** Yine o iğrenç, bo*tan ses! Uyanın! Size bir ziyafet hazırladım. Acıkacaksınız. Enerji toplasanız iyi olur. Yorucu bir gün olacak. Bu bir ipucu. Koşmak ya da yüzmek ile ilgili bir şey olacaktı. Ama ne olacak? Neyden kaçacağız?  Hadi, Bungee Jumping yaptığımız yere gelin. Hepimiz çok açtık ve bu nedenle kısa bir süre koşudan sonra direk ziyafet noktasını bulduk, beş dakika içinde sadece boş tabaklar, yemek artıkları birde Mon$ter'ın kemirmekle uğraştığı kemikler kalmıştı. Şeytan konuştu. Anakondayı takip edin ve piste gidin. Ne anakondası? Charley ufak ve tiz bir çığlık attı. İşte yılanımız. Yılana da benzese. Mübarek iki katım... Hadi gidelim! Ölmek için sayılı saatleri olan birine göre pek neşelisin Lewi! Belki de ben ölürüm... Anakondayı takip ettik ve bir koşu alanına geldik. Upuzun bir yol! Olimpiyat için yapılmış bir alan. Herkes adının bulunduğu kutudan ayakkabısını alsın. Dikkatli bakınca üç kutu gördüm. Benimki kırmızı diğeleri siyahtı. Acaba numaramız uyuyor mu? Kutuyu açtım ve şu ânâ kadar gördüğüm en güzel ayakkabının elimde olduğunu fark ettim. Harika bir çift spor ayakkabı. Kırmızı siyah renkli. Çok ateşli... Lewi ve Charley'in ayakkabısı aynıydı. Herkes pistteki yerini alsın. Üç dediğimde koşacaksınız. Sona kalan ölür, diğerleri kazanacak ve şeytan olacak. Köpek kalabilir. Kazanan iki kişi. Sadece iki. Köpek yarışmıyor. O zaten kazandı. En sevdiğim robotun kafasını kopardı! Eh, sıra sizde, bir kişiyi arkanızda bırakın yeter! Yaşasın! Mon$ter ölmeyecek. Başardın kardeşim. Sen kazandın! Bir, iki, dört! Hepimiz yerimizden fırladık ve sonra bir an donup kaldık. Şeytan kahkahalar atmaya başladı. Hahahaha fake'e geldiniz asdasad. Bizde insanız, azıcık da biz gülek! Hayır sen şeytansın, insan değil! Tamam tamam. Şaka bitti hadi geçin yerinize. Tekrar yerimize geçtik. Bir, iki, üç! Koşun lan koşun! Var gücümle koşmaya başladım. En önde Charley vardı. Arkada Lewi, sonda ben. Hızlanmaya çalıştım ama olmuyordu. Lewi nasıl bu kadar hızlı giderdi ki! Mağarada bacağı sakatlanmıştı. Hızlanmalıyım! Hadi! Bitiş çizgisine on beş metre kala Charley yere düştü. Lewi bu fırsattan yararlanıp en öne geçti. Artık ikinci bendim. Charley fazla oyalanmadan tekrar ayağa kalktı ve koşmaya başladı. Bir metre arkamdaydı ve arayı kapatıyordu. Hadi ama! Ve sonunda kazandık! Ama içimde kötü bir his vardı. Ve yanılmamışım, şeytan konuştu. Daha geri döneceksiniz hadisenize! Tekrar aynı rekabete giriştik. Yine en önde Charley, sonra Lewi, en sonda ben. Charley bitiş çizgisinin bir metre ötesindeydi ve bizim daha üç metremiz vardı. O kazandı. Ben kaybettim. Charley durdu. Neden yaptı bunu?! Bizde şaşırdık ve durduk. Charley bana koştu ve sarıldı. Sizi seviyorum. Siz benim en iyi dostumsunuz. Beni merak edecek kimse yok, siz gidin. Hem ben şeytan olarak yaşamak istemiyorum. Ben, Miley, Angelina, Danny ve Jake ile olacağım. Umarım mutlu olur ve yaşama dönebilir, bu tehlikeli oyunu atlatırsınız. Evet, bu tam da tehlikeli oyun. Fazla tehlikeli. Lewi'de Charley'e sarıldı. Teşekkürler kardeş. Seni asla unutmayacağım. Lewi ile el ele tutuşup çizgiyi geçtik. Başardık! Ve o pi* robotlardan birisi Charley'i bizden aldı. Sen Charley, efsanesin!