Selenden
Sabahın ışıklarıyla gözlerimi açtım. Yüzümde gülümsemeyle ayağa kalkmış ve banyoya girmiştim. Rüyamda Aren beni sevdiğini söylemiş ve bana sıkıca sarılmıştı, kokusunu hatırlayınca tüylerim diken diken olmuştu. Sert odunsu bir kokusu vardı, ona rağmen rahatlatıcı bir kokuydu. gözlerimin dolduğunu hissedip aynaya baktım. gülümseyerek gözlerimi kapattım. Aren göz yaşlarını silmişti, keşke şuanda yanımda olsa diye geçirdim içimden. O kadar gerçekçi bir rüyaydı ki, gerçekten beni sevdiğini hissetmiştim. Bu gün benim için iyi geçecekti anlaşılan. Kapımın çalmasıyla kapıyı açtım. Nisan bana kaşları çatık bakıyordu, ne yapıyorsun be içerde bir saattir seni bekliyorum dediğinde, gülmüş ve tabi içeri geçebilirsin demiş ve banyodan çıkmıştım. nisan sinirle içeri girmişti, çantama yönelmiş ve kıyafetimi değiştirip, tulumumu giyerek saçlarımı yukardan toplamıştım. çok uzamışlardı, saçlarımı kesmem gerektiğini not alırken, minuya baktım. uyku sersemliğiyle kalkmış, giyinmeye çalışıyordu, o kadar dalgındı ki ona seslendiği mi bile duymuyordu, yanına gidip onu sarsarken. bana korkuyla baktı, ne oldu dediğinde günaydın demiştim. sersemce bakmış ve günaydın demişti. dün akşam uyuyamadım mı diye sorduğumda , pek uyuduğum söylenemez, demişti belli demiş ve banyodan çıkan nisana baktım. siniri geçmiş gibiydi, bana bakıp güzel olmuşsun dediğinde, gülerek teşekkürler demiştim. onlar hazırlanırken, ben hana gitmiş ve kahvaltı için bir şeyler sipariş ediyordum. Yanıma wil oturunca ona döndüm. wil bana bakıp kralla ilişkin nasıl diye sormuştu. kaşlarım çatılırken 'ne' demiştim. wil gülümseyerek bana bakmış ve babam bir kızdan bahsedip kralın o kızı aradığını söylüyordu, anladığım kadarıyla o kız sensin demişti. evet diyerek önüme döndüm. Wil bana doğru eğilip zihnine girip düşüncelerini okuyamıyorum. bu yüzden sana sorma gereği duydum demişti. ona gülmüş ve gerçekten mi diye sormuştum. wil kaşlarını çatarak önüne dönmüş ve evet bu yüzden, daha çok merak uyandırıyorsun demişti. gülmeye devam ederek bakmış ve neyi merak ediyorsun demiştim. Bana gülümseyerek bakmış ve mesela neden kralla karşılaştıktan sonra orayı terk ettin, merak ediyorum demişti. gülümseyip kendimi keşfetmek için ve diğer krallıklar hakkında bilgi almak için dediğimde wil önüne dönmüş ve bileğime bakıp bağlanmışsın demişti. bileğime bakıp evet demiştim. wil gülerek bana bakmış ve kime bağlandığını sormama gerek yok herhalde dediğinde, bencede demiştim. wil bana dönerek sizin ilişkiniz çok güçlü demişti, kaşlarımı hafif çatarak nasıl dedim. wil gülümsemiş ve senin yanındayken kralın gücünü de hissediyorum, sanki senin yanındaymış gibi dediğinde, burukça gülümsedim. bunu duymak güzel demiştim. wil de gülümsemiş ve umarım benim minuyla ilişkimde bu kadar güçlü olur demişti. wilin omzuna elimi koyarak eminim olur, sadece birbirinizi sevmeniz ve minuyu üzmemen şartıyla kesinlikle olur demiştim. wil gülerek onu üzmek istemiyorum, ama aklımda şu soru var, ben ilk defa bir kıza aşık oldum, hemde ilk görüşte bu nasıl olur demişti. dediğine kahkaha atmış ve bende Arene ilk görüşte aşık oldum. şimdi ise ona bağlıyım demiştim. Wil bana gülümsemiş ve o zaman bende ona bağlanıcam değil mi dediğinde gülümseyerek değil dedim. herkesin ilişkisi farklıdır, senin ona bağlanman şart değil, ikinizde birbirinizi seviyorsunuz bu bile önemli bir şey demiştim. wil bana gülümseyerek bakmış ve iyiki seninle karşılaştım ve iyiki mağarama girdin demişti. ona gülümserken, minu araya girmiş ve ne konuşuyorsunuz bakalım demişti. wil gülümseyerek minuya bakmış ve senin dedikodunu yaptık demişti. minu kızarırken karşıma oturmuş ve umarım iyi açıdan yapılmış bir dedikodudur diyince, ona baktım. wilin sana nasıl aşık olduğunu konuşuyorduk, dediğimde wil bana bakıp evet demişti. minuya dönerek umarım sende bana aşık olmuşsundur, dediğinde. minu utanarak öne başını eğmişti, nisan mertle gelmiş ve yanyana oturarak ,sipariş verdiniz mi demişti. onlara bakıp evet demiştim. kahvaltı sırasında wilin somurtuğunu görmüştüm. wilin zihnine girerek neden somurtuyorsun diye sordum. wil bana bakmış ve nasıl olurda ben senin zihnine giremezken, sen benimkine girersin demişti. omuz silkmiş ve yetenek demiştim. sen soruma dön dediğimde, wil minuya bakarak bana aşık olduğunu söylemedi demişti. minuya dönünce, utanıyor, o yüzden söylememiştir. dün akşam hep senin hakkında konuştu, dediğimde wil bana dönerek gerçekten mi demişti. evet demiş ve önüme dönmüştüm. wil sağol dediğinde, zihninden çıktım. kahvaltımızı ettikten sonra toparlanmış ve wilin peşinden hayalet şehire ilerlemeye başladık. wil Mert'in arkasına binmiş ve bize öncülük ediyordu, wil bana dönerek babam seninle tanışınca sevinecektir demişti. ona bakıp neden demiştim. wil bana doğru daha çok dönerek, çünkü senden haberi var, gücünden de. bu yüzden seninle tanışmak istiyordu, demişti. gülümsemiş ve umarım kralla iyi anlaşırım, o zaman dediğimde. wil babamın adı Thomas dedi, kafamı sallamış ve tamam demiştim. Öğle vaktini çoktan geçmiş hayalet şehire giriş yapıyorduk. Bizi gören gardiyanlar kenara çekilmişti, wile dönüp sen bir prenssen, bizim sürümüze nasıl katılacaksın demiştim. Wil bana dönerek zaten prens olduğum için katıldım, kral olunca bu günleri çok arayacağım denişti. Ona gülümseyerek bakmış ve biz senin yanına geliriz, merak etme, sıkılmassın demiştim. Wil gülümseyerek söz mü demişti, ona gülümsemiş ve söz demiştim. Atlardan indiğimizde gardiyanlar atları alıp götürürken, wil minunun yanına gelip nasıl beğendin mi diye sormuştu, minu evet güzel bir ülkeye benziyor dediğinde. wil ona eğilip o zaman buraya sevmeye bak, belki ilerde bu ülkeyi sen yönetirsin demişti. minu utanıp kızarırken, yanıma geldi sanırım kalp krizi geçireceğim dediğinde. gülmeye başladım. wile dönüp bunu çok istediğini söyledi demiştim. wil minuya gülümseyerek önüne döndü, minu bana bakıp sağol Selen şimdi daha çok utanıyorum demişti. minuya doğru eğilip müstakbel kayınvalidenle iyi anlaşsan iyi olur dediğimde, minu bana dönüp, ay evet, şimdi ben ne yapacam. güzel miyim demiş ve kendine çeki düzen vermeye çalışıyordu, minunun ellerini tutup, çok güzelsin demiştim. wil sarayın kapısından bize seslendiğinde, nisan yanımıza gelip heyecanlı mısın minu dediğinde. minu tabikide demişti. Nisan sırıtarak haklısın, neticede kayınvalidem bir kraliçe demişti. minu nisanı cimcirirken biliyorum zaten demişti. nisan gülümseyerek diğer yanıma geçmişti, saraya girdiğimizde wilin sol tarafında endamlı bir kadın duruyordu, büyük ihtimalle kraliçeydi bize bakıp gülümsemiş ve ben hayalet şehrinin kraliçesi Rozaline demişti. önünde reverans yapmış ve elflerin kraliçesi Selen demiştim Rozaline bana bakıp hafif reverans yapmış ve memnun oldum demişti. kraliçe Nisanla minuya dönünce nisan, kraliçe selenin baş büyücüsü nisan demiş ve kendini tanıtmıştı. minu dikleşerek, kraliçe selenin elf elçisi minu dediğinde, mert kraliçeye bakarak kurtların lideri Mert ama şuanda kraliçe selenin ortağıyım demişti. kraliçe bana gülümseyerek bakmış ve kendinizi erkenden geliştirmişsiniz leydim demişti. erkenden adapte olmayı severim demiş ve lord Thomas yok mu demiştim. kraliçe gülümsemiş ve geleceğinizden haberimiz yoktu, bu yüzden lord Thomas kralla görüşmeye gitti dediğinde, kaşlarım havalanırken, bir sorum mı var demiştim. kraliçe hayır demiş ve geçmezmisiniz diyerek yol açmıştı. ona gülümsemiş ve içeri geçmiştik, minu çok gergindi oysaki wil kendinden emin bir şekilde minuya gülümsemiş ve göz kırpmıştı, ilerde neler olucak kim bilirdi..
![](https://img.wattpad.com/cover/203957416-288-k454118.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI KALANLAR (TAMAMLANDI)
Mystery / ThrillerArkadaşlar lütfen iblis kralına aşık olmayalım bu mesuliyeti kaldıramam şdmfkfjflfkflfkdlf İlk bölümün böyle olması diğer bölümlerin gizemli olmayacağı anlamına gelmez... Şehirlerin renklere göre ayrıldığı dünyada, her şeyin yeni farkına varan bir k...