6.BÖLÜM

630 36 2
                                    

Selenden

Her şey üst üste geliyordu nisana güveniyordum hatta rasim amcaya da güveniyordum sorun duyduklarımdı. Dünya dışı diye adlandırdığım şeylerdi, fantastik bir filmin içindeymiş gibi hissediyordum ve bu korkutucuydu çünkü her özel güçlü olanın bir düşmanı olurdu. İçimden bir ses düşmanımızın çok güçlü olacağı yönündeydi, nisan yanıma gelmişti.

Konuya açıklık getirirken kurt adamların eve geleceğinden bahsetmişti ve camdan bir kaç erkeğin eve doğru geldiğini gören nisan ayaklanmış ve onlar geldi demişti.

Korkuyla aşağı inmiştim. Rasim amca bunu bekliyormuş gibi ayakta kapıya bakıyordu, avuç içlerim terliyordu.. Benim kabus diye nitelendirdiğim o kurt adamdan, şimdi bir değil bir kaç tane geliyordu.

Kapı çaldığında derin bir nefes almaya çalışıyordum. Nisan kulağıma eğilip "korkmamaya çalış bunu fark ederler demişti" kafamı olumlu anlamda sallasam da bu benim için çok zor bir şeydi, kendimi telkin edip nisan ve rasim amcaya güvendiğimi ve beni koruyacaklarını tekrarlayıp kendimi teselli veriyordum. Nisan "kapı açık" diye seslenmiş ve benim önümde çapraz bir şekilde duruyordu, içeriye dört erkek girmişti, birisi en önde duruyor diğer ikisi sağ ve solunda biriside arkada duruyordu, hazırlıklı gibi duruyorlardı. Rasim amca dikleşmiş ve öne geçerek konuşmaya başlamıştı.

"Evet çocuklar gelme nedeninizi öğrenebilir miyim.?" öndeki erkek bir adım öne çıkmış "bir arkadaşımız öldü duyduklarımıza göre en son bu alanda görülmüş" dediğinde bakışları bize doğru dönmüştü. Rasim amca gülümseyerek "demek o sizin arkadaşınızdı, üzgünüm ama bir daha onu göremeyeceksiniz." Demişti erkekler çok sinirlenmiş ve tıslayarak "sadece sınırları geçtiği için öldürmediniz değil mi?"

Rasim amca "bizler cani değiliz, senin arkadaşın sadece sınırları geçmedi benim evimdeki çırağıma saldırıp onu öldürmeye kalktı, bilirsiniz anlaşmamız gereğide gerekeni yaptık." dediğinde. Erkek başını eğmiş ve "kime saldırdı?" diye sormuş, onun ağzından duymak istediğini söylemişti.

Nisan bana dönmüş ve önümden çekilip bana destek vermek adına koluyla beni öne çıkarmıştı.

Dik durmalıydım, korkmamalıydım yoksa yalan söylüyorum sana bilirlerdi. Derin bir nefes alıp öne çıktım. Erkeğin gözleri beni bulurken, söz aldı "seni dinliyorum" kendimi dikleştirip "gece bir ses duyduğum için dışarı çıkmıştım (aslında bir ışık görüp takip ettim dersem bana inanmazdı bende ışık yerine ses demiştim neticesinde o ışığında sesi vardır illaki diye düşünüyordum.) kendi sınırlarımız içinde ilerlediğimde, ağzında geyik ölüsü olup bizim sınırlarımız içinde olan, bir kurt adam gördüm. beni görünce geyiği yere bırakıp bana doğru saldırı hamlesi yaptı. Ben burda yeni çırağım, daha kendimi kontrol edemiyorum. Neyse ki nisan beni kurtardı ardından da gerekeni yatı" diyerek soluklanmıştım. Dediklerimin arkasında olduğumu belli edercesine tekrar dikleşmiştim. Erkek gözlerime öyle bakıyordu ki ona duygusuzca bakmaya çalışıyordum. (Korkmamalıyım, korkmamalıyım şimdi olmaz..) kendimi kontrol etmeye çalışarak ona bakıyordum.

Erkek bir anda bana bakmayı bırakmış ve nisana dönmüştü.
" birde senin ağzından dinlemek isterim?" dediğinde.
Ben geriye giderken nisan öne çıkmıştı "selenle aynı odada kalıyoruz, onun kalktığını duyunca, bende peşinden kalktım. Dışarı çıktığını görünce onu takip etmeye kara verdim. Dedikleri doğru! ağzında geyik ölüsüyle senin arkadaşın duruyordu, bir anda geyiği bırakmış ve Selene saldırıya geçmişti. Üzgünüm ama sınırı geçip birde saldırmaya geçen kurtadamlar için ölüm cezası vardır. Arkadaşın içinde sonucu tahmin etmek zor değil" demişti.
Adam dikleşerek tıslar biçimde "cesedi nerde?" diye sorunca.
Nisan umursamaz biçimde "yaptığım büyü nedeniyle yandı, cesedi şuan heryerde" diye cevapladı. Rasim amca konuşmaya dahil olarak konuyu kapattı. " Sonuç olarak sizin tarafınız suçluydu, bu yüzdende cezası verildi, anlaşmamız hala geçerlidir.." diyerek eliyle kapıyı göstermişti. Erkek "anlaşmamız hala geçerlidir " diyerek arkasını dönmüş ve sürüsüyle dışarı çıkmıştı. Rasim amcada arkasından kapıyı kapatınca, bir anda kendimi salarak kanepeye bırakmıştım. Ellerimle yüzümü kapatıp her şeyin yolunda olduğunu söyleyip kendimi sakinleştiriyordum . Nisan yanıma gelerek "güzel konuştun selen, güçlü bir kızsın. seninle gurur duyuyorum." Diyerek ellerimi yüzümden çekip, aşağı indirmişti. Gözlerime bakıyordu, rasim amca yanımıza gelmiş ve gülümseyerek " ilk konuşmaya göre güzeldi, artık tamamen benim çırağımsın. Yarın sana Nisanla büyü öğretmeye başlarız ve saklı kalanlara da değiniriz demişti." Kafamı sallamış ve "ilk önce dinlensem iyi olacak" diyerek yukarıya yönelmiştim. İkisi de arkamdan tamam mahiyetinde mırıldanırken, ben yukarı çıkıp yatağa uzanmıştım. Her şey güzel olacak, sen güçlü bir kızsın bunları da atlatacaksın diye düşünürken uyuya kalmıştım .

Gece 03.03

Olamaz! Bu imkansız! Bu burası sahil kenarı değil mi? Neden bankta oturuyorum. Valizim, valizim yanımda.. Aşağı eğilip valizim açacakken arkamda ki erkek sesleriyle donmuştum. Terliyordum, onlar olamazdı değil mi? Beni yine öldürmeye kalkacaklardı, biliyordum ama bu sefer izin vermemeliydim. Birden ayağı kalmış ve arkama dönmüştüm. Evet onlardı, bana bakıp sırıtıyorlardı, benim kafamı ezen erkek ileri doğru ilerlemeye başlamıştı, kendimi dikleştirmiş bir şekilde duruyordum. Yıkılmayacak bu sefer onlara izin vermeyecektim. Erkek tam karşımda duruyordu, gözlerimin içine bakıyor ve "annen ve babanın ölmesi gerekliydi, şimdi de senin ölmem gerekli" diyerek, boğazımı sıkmaya başlamıştı.  Ayaklarımın yerden kesildiğini hissediyordum, nefes almam güçleşiyor ve gözlerim kararıyordu. Bu sefer onlara izin vermemeliydim debelensem de pek işe yaradığı söylenemezdi, gözlerimin önüne ailemle geçirdiğim güzel anılar gelmişti, biranda annemin "bizler öldük ama senin ölmen gerekmiyor kızım, sen bizden daha güçlüsün, kanıtla bunu" dediği gelince . Birden kendimi salmış ve kapalı olan gözlerimi açmıştım. Erkek aniden beni bırakıp sendelemişti. "Bu bu imkansız! Sen, nesin böyle" diyerek benden uzaklaşıyordu. Kendime baktığımda hala havada olduğumu görmüştüm. Artık bu önemli değildi, erkekler benden kaçarken ellerime bakıp sanki onları tutacakmış gibi sıktım. Kafamı kaldırıp onlara baktığımda durduklarını gördüm debeleniyorlardı, gülümseyerek ellerimi havaya kaldırmış ve daha çok sıkmıştım. Kemiklerinin kırılma seslerini duydukça haz alıyor daha da sıkıyordum. Öldüklerini görünce ikisini de denize fırlatmıştım. Bir anda kendimi salmış ve ayaklarımın yere değdiğini hissetmiştim, başım dönüyor midem kasılıyordu...

Gece 03.23  Nisandan

Selenin yakarışlarıyla uyanmış ve onun yanına gitmiştim. Terliyor ve çırpınıyordu, onu sakinleştirmeye çalışsam da işe yaramıyordu. Rasim ustayı çağırmıştım. Ustam yukarı gelmiş ve oda seleni sakinleştirmeye çalışıyordu, birden eşyalar sallanmaya başlamıştı; camlar uğulduyor, kitaplarım dolaptan düşüyor, kapılar çarpıyordu.. ustama baktığımda şaşkınca selene bakıyordu.

Selene döndüğümde selen havada asılı duruyor ve sallanıyordu, gözleri bem beyazdı, ellerini açmış sıkıyordu. Ustam beni kendisine çekmiş ve arkasına almıştı, birden kitaplığım yere devrilmiş her yere kitaplar saçılmıştı. Ustam sakin bir tonda seleni sakinleştirmeye çalışıyordu, birden eşyalar sallanmayı kesmiş, camlar uğuldamayı kesmişti. Selende kendisini salmış ve yere yığılmıştı, ustam hemen yanına gitmiş ve bana emirler veriyordu, o kadar dalgın ve  korkuyordum ki, ustamın bana dediklerini bile zor yerine getiriyordum, neler olmuştu öyle? Kafamda türlü türlü sorular vardı ama  en merak ettiğimse Selenin gerçekte kim olduğuydu...

SAKLI KALANLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin