44.BÖLÜM

191 16 1
                                    

Yazardan

Selen kuvvetli bir baş ağrısı hissederken, boğuk duyduğu seslerle afalladı. ne yani duyabiliyormuydu, en son şekil değiştiren ustasından kaçmaya çalışıyordu. bu yüzden de kendisini kalkana almıştı ama iblis kendi aleminde olduğu için çok güçlüydü, pes etmeye yakınken bir anda bayılmıştı. şimdi neredeydi, gözlerini açmaya çalışırken, bunda çok zorlanıyordu. gözlerini açtığında etrafı buğulu görüyordu, görüşü netleşirken. etrafı incelemeye başladı, büyük bir odadaydı, ayaklanmaya çalışırken. vücudunu yeni hissetmeye başlamıştı, dikleşmeye çakılışırken sonunda başararak oturu pozisyon aldı , koluna baktığında serum ve kan bağlı olduğunu gördü. bunu kesinlikle minu yapmıştı, kapı açıldığında bakışları kapıya döndü, kapıdan sırayla nisan, minu ve annesi içeri girdi. karşısında uyanık olan ve onlara gülümseyerek bakan arkadaşı ve kızına baktı, hepsi şok olmuş ve mutluluktan ağlıyordu, nisan koşarak Selene sarılmış ve hayattasın tekrar yanımızdasın diyordu. minu diğer taraftan Selene sarılırken, şükürler olsun diyordu, annesi ise Selene bakıp iç çekerek ağlıyordu. nisan geri çekilip kraliçeye yol açarken, kraliçe kızını sıkıca sarılmaya başladı. canım kızım diye sarılıyor ve ağlıyordu. kapı tekrar açılırken, Selende ağlıyordu. içeri babası girerken, kızına bakıp ağlamaya başladı. herkes seleni görüp mutlulukla ağlarken, içeri mert ve wil girdi. mert seleni gördüğü gibi sevinmiş ve çok ayıp ettin kaptan, senden sonra her şey boka sararken, sen yoktun ve çok ayıp ettin bize diyordu. Selen gülümsürken evet hem ağlıyor hemde gülümsüyordu. o kadar şükretiyordu ki şuan, hem ailesi yanında, hemde arkadaşları yanındaydı. gözleri sevdiğini ararken ,
Aren nerde dedi, nisan derin bir nefes alırken, aslında dediğinde Selen nisana baktı sorun ne diye sordu. mert Selene bakıp şöyleki, kralda bir farklılık var demişti. Selen kaşlarını çatarken ne gibi dediğinde, minu selenin elini tutmuş ve şöyleki omzunda yeni bir dövme belirdi, hırslı ve acımasız birine dönmüş gibi  dediğinde Selen onunla görüşmek istiyorum demiş ve ayağa kalkmıştı. minu selenin ani hareketine şaşırsada ayaklanıp ona yardım edip, şuan biraz daha dinlenmelisin demişti. Selen minuya bakıp, hayır onunla konuşmalıyım demişti. minu arkadaşına bakıp pes etmeyeceğini anlamış ve bitmiş serumla kanın iğnesini çıkartmıştı. Selenin ayağa kalkmasına yardım etmişlerdi, Selen odadan çıktığında karşısında areni görünce durakladı. Aren karşısındaki seleni görünce durmuş onu inceliyordu, neden ayağa kalkmıştı ki , daha yeni vücuduna kavuşmuştu ve anında kalkmıştı. kaşlarını çatarken, Selen arenin gözlerine bakıyordu, o zümrüt yeşiller eskisi gibi ona bakmıyordu sanki, farklı bakıyordu. dövmesine baktı ,omzundaki dövme, amblemine çok benziyordu. tek fark kafatasları olup gözlerinden kan akmasıydı. Selen Arene dönüp, ona aniden sarılmıştı. Aren ise ona sarılan kıza baktı, içinde bir şeyler hareketlenirken kollarını ona dolama iç güdüsüyle ona sarılmıştı. göğsünde hissettiği ıslaklıkla şok oldu Aren, kız ağlıyormuydu, peki neden ağlıyordu. kızı kendisinden uzaklaştırmış ve yüzüne bakmıştı. Selen ise kızaran gözlerini saklamaya çalışıyordu. Aren kafasını yana eğip kıza baktı, neden kendisini saklamaya çalıştığını anlamaya çalışırken, kıza tekrar sarıldı. içinde hissettiği şeylerin ne olduğunu bilmiyordu ama bu kızı koruması ve yanında tutması gerektiğini biliyordu. Selen krala sımsıkı sarılırken, ona kavuşmasının verdiği mutlulukla ağlamıştı. aşağıda hissettiği şeyle kraldan uzaklaşırken, korkuyla krala baktı. kral ise duygusuzca kıza bakıp, neden ondan uzaklaştığını anlamaya çalışıyordu. oysaki kız ona sarılırken, kendisini çok iyi hissediyordu. merdivenlerden yukarı çıkan korkunç yaratığa baktı Selen, buda neyin nesiydi, merdivenlerden çıkan yaratık, sürünürek çıkarken. etrafa kan saçıyordu, Selen refleksle kralın arkasına geçerken, kral ise dik durarak kızı korkutan iblise döndü. neden geldin diye tısladığında, iblis yarı yolda durmuş ve krala korkuyla bakıp hazırlıklar tamam lordum haber etmek için geldim. demişti. kral şimdi git demiş ve elinin tersiyle havayı ittiğinde, iblis merdivenlerden inip yok olurken. kanlarda yok olmuştu. Selen krala korkuyla bakıp, o neydi diye sorduğunda. kral umursamaz şekilde iblis demiş ve aşağı inmeye başlamıştı. selen kralın arkasından benim bedenimi ele geçirmeye çalışan iblislerden mi dediğinde, kral merdivende durup Selene döndü. evet onlardan demiş ve önüne dönüp inmeye devam etmişti. Selen kralın değiştiğini sarıldığında fark etsede, kabullenememişti. kral ona sarılınca yine de umut  var diye düşünmüştü, Selen odaya girdiğinde herkesin sessizce beklediğini gördü. herkes selene dönerken, Selen onlara bakıp büyük bir sorunumuz var demişti. wil ayağa kalkarken, sorun ne dedi Selen dik durmaya çalışırken. kral evet değişmiş, sanki.. duyguları gitmiş gibi, bana duygusuzca bakıyordu, dediğinde nisan yoksa demiş ve düşüncelere dalmıştı. Selen yoksa derken, nisan Selene döndü. ayin sırasında eski haline dönmüşse dediğinde, Selen nasıl demişti. herkes merakla nisana bakıyordu, nisan odada volta atarken, seni kurtarmak için ilkönce yanına gitti, yani ruhlar bölgesine. Oraya gidince kendi ruhunu geri hatırlamış olabilir, Selen sakince açık konuş demişti. nisan yatağa oturmuş herkesin tek  tek yüzüne baktı. herkes merakla nisanı dinlerken, nisan selenin ailesine dönmüş ve onlar daha iyi bilir demişti. Selen ailsine bakıp anlatın dediğinde, babası Selene bakıp, neden iblis kraldan herkes korkar biliyormusun? dedi Selen kral olduğu için değilmi ? dedi babası hayır demiş ve devam etmişti. iblis kral hakkında çok fazla söylenti vardır, sana en gerçekçi olanı anlatıcam diyerek düşüncelere daldı. ardından tekrar söze başladı, o zamanlar dünyada iblislerde yaşıyormuş, kral çok duygusuz, acımasız ve gaddarmış, o dönemlerde dünya yarıya ayrılıyor. iblisler ve kutsal ırklar. Selen affallarken, kutsal ırkmı diye sordu. babası kafasını evet manasında sallamış ve kutsal ırklar beş taneydi, elfler, büyücüler ,druidler ,zihin avcıları yani zihine hükmedenler ve liderleri kutsal savaşçılar. herkes bu duyduklarına afllamış, selenin babasına bakıyordu. mert söz almış ve yani sevgilim kutsal ırkmı demişti, babası nisana dönerek evet derken, wil o zaman bende kutsal bir ırk oluyorum, dediğinde babası yine evet demişti. Selen babasına dönüp devam et lütfen demiş ve babasına bakıyordu, babası boğazını temizleyip deva etti, bu iki ırk dünyada hakimiyet kurarken, birbirlerinin sınırlarını asla geçmiyor ve saldırmıyordu. ama kralın ordusundaki bir iblis, kralın sözünü çiğnemiş ve kutsal ırklara zarar vermişti. minu savaş mı çıktı derken, babam devam etti, o zamanlar kimse kutsal savaşçıyı görmemişti, kral bile. ama kralın şatosuna bir kutsal savaşçı gelmiş, duyduklarıma göre kraldan özür dilemesini istemiş. çünkü onların zararı azmış, krala senin emrini hiç kimse dinlemiyor, kendi krallığını güçlendir gibisinden nasihat etmiş. kral özür dilemesine karşı çıkmış ve kutsal savaşçıyı kovmuş, kutsal savaşçıda orayı terk edip gitmiş. aylar geçmesine rağmen, kimse savaşa gelmemiş. kral ise o süre zarfında iblislere türlü türlü işkenceler etmiş, onun sözünü dinlesinler diye, hepsini acıya boğmuş. zaten ondan sonra kral cellat diyede anılmaya başlanmış. tabi kral savaş bekliyormuş, ama savaş için kimse ne hazırlık yapmış, ne de kapıya dayanılmış. kralın şatosuna aylar sonra  bir hediye gelmiş, dediğinde Selen stresle dinliyor her an hazırda bekliyordu. babası Selene bakıp devam etti, o hediyeyi açan kral ise ardından, tüm iblislerini dünyadan sürgün etmiş ve sade bir hayatı kalırken. ünü hala yerindemiş, sadece korkulan ve saygı duyulan kral olarak,  sonrasında zaten tüm canavarlara hükmetmeye başladı dedi. Selen o hediye ne diye sorunca, babası o konuda çok söylenti var, ona beyaz ışık yada duygu hediye ettiği yönünde. dediğinde Selen ne yani şimdi hediye edilen duygu yada beyaz ışık gitti, geriye sadece acımasız, gaddar birisi mi geldi. dediğinde minu selenin yanına gelip ona destek olurken, onu eski haline, yani sana aşkla bakıp seni korumaya ant içen erkeği geri getirebilirisin demişti. Selen ağlarken, onu nasıl yapacağım, ona sarıldığımda bile bana neden ona sarılmışım gibi bakıyordu, dediğinde minu ona daha çok sarıldı. Selen aramızda ona karşı en kuvvetli duygu barındıran sensin, oda sana o duyguları barındırıyordu, duyguları tamamen gitmiş olamaz. sadece ya saklanıyor yada gizleniyordur. sen ona sadece duygularını hatırat demişti. Selen minudan ayrılmış ve nasıl dediğinde, annesi de Selene sarılmış ve ona aşkla bakmaya devam et, ondan vazgeçme, onun tek ümidi sen olabilirsin demişti.

SAKLI KALANLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin