Bölüm 7İnsanlara güvenmeli miydik?
Çoğumuzun hayatı boyunca sorguladığı bu soruyu gerçekten bu kadar önemli yapan yine biz insanlar değil miydik zaten. Güçsüz varlıklardık ve kendimizi güçlü hissetmek için hep yanımızda güvenebileceğimiz, sırtımızı yaslayacağımız birilerini arardık. Sonra o güvendiğimiz insanlar bir kenara çekilir ve bizim düşüşümüzü zevkle izlerlerdi. İnsanlar güvenilmezdi asıl güçsüzlük güveni başkalarında aramaktı.
Yine güvendiğimiz birileri düşüşümüzü izlemek için kenara çekilmişti belki de ya da sadece bizim dikkatsizliğimizdi ama sonuç olarak bir şekilde yerimizden ediliyorduk işte.
Taşınmaktan nefret ederdim. Ev değiştirmek olarak değil ama oradan oraya eşya taşımak, toparlanmak sonra tekrar yerleştirmek falan gerçekten bana göre değildi böyle şeyler. O yüzden bunca yıldır her ev değiştirdiğimizde evi eşyalarla birlikte satmayı teklif ederdim, Alya ve Kuzey'de en az benim kadar bu işleri sevmedikleri için genelde de öyle yapardık zaten. Kişisel eşyalar dışında her şeyi olduğu gibi satar ve yenilerini de tabii ki internetten sipariş ederdik. Sıfırdan başlamak, yarıdan devam etmeye çalışmaktan daha iyiydi her zaman, benim için.
Arabayı ara sokakta bulduğum ilk boşluğa park ederek indim. Alya da peşimden Coco'yu alarak indiğinde hızla eski binaya girdim ve asansörü çağırdım.
"Gerçekten bu binada daire mi var?" Alya'nın sesindeki şaşkınlığı fark ettiğimde gülümsedim ve gelen asansöre binerek 4. katı tuşladım.
"Aslında yok."
Yoktu çünkü burası eski ve ev için yapılan bir bina değildi. Ama yeni binalara göre çok daha sağlamdı ve gerçekten ciddi güvenlik önemleri vardı. Zaten bu binayı seçmemin en büyük nedeni de tabii ki güvenliğiydi ve konumu da fazlasıyla iyiydi. Genellikle aşırı yüksek tavanlı olduğu için ev yapmak yerine farklı şekillerde değerlendirilmişti. Spor salonu gibi.
Asansörden inip dairenin siyah kapısı ile karşılaştığımızda Alya rahatlamış gibi bir nefes verdi.
"Sonunda yeni bir şey." Onun bu haline gözlerimi devirirken kapıyı açtım ve Alya etrafı incelerken Kuzey'e konumu yolladım. "Gerçekten bu daire az önce içerisinde olduğumuz binada mı?" Alya'nın biraz aşırı olan abartmalarına gözlerimi devirip cevapladım.
"Evet Alya o binada." O an gelecek soruyu sezmiş gibi cümlemin devamını getirdim. "Tabii ki ben aldığımda bu halde değildi."
Alya etrafı incelerken ben kahvelerimizi yapmış geniş kanepede oturuyordum ki telefonum çalmaya başladı.
"Efendim Kuzey."
"Biz bu binaya giremiyoruz." Söylediği şeye gülerken Alya'nın merakla yanıma gelmesi ile telefonu hoparlöre aldım.
"Giremezsiniz zaten." Arabanın anahtarlarını aldım ve peşimden gelen Alya ile balkona çıktım. "Benim arabanın yedek anahtarı sende var mı?"
"Olması lazımdı." Bir süre gelen hışırtıdan sonra tekrar telefonu eline aldı. "Varmış neden?"
"Tamam şimdi biriniz benim arabaya geçin torpidoda iki tane kart var birini sen al diğerini benim arabaya binen alsın arka sokaktan garaja girin sonra da asansörle en üst kata çıkın."
"Tamam." Telefonu kapattığımda Alya öylece yüzüme bakıyordu.
"Biz sorunsuz girebildik onlar neden giremiyor." Cebimden çıkarttığım kartı gösterdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CARPE MORTEM
Teen FictionHayatını intikama adamış bir genç kızın nasıl olur da normal bir hayatı olurdu ki ? Olamaz.. Annesine yaptıkları yüzünden üvey babasından intikam almaya kalkan bir genç kız. Ona yardım etmeye çalışan ve aynı zamanda normal bir hayat sürmesini istey...