Ileone

Alyx

Bir kaç sessiz andan sonra Lucas 

"Hadi eminim imparatorumuz sizi hemen görmek istiyodur" 

Beni apar topar mozaik ve altından oluşmuş devasa kapıdan geçirdi. Kraliyet salonu büyük bir dikdörtgendi ama benim düşündüğümün aksine duvar ve tavan tamamen altından kaplanmamıştı. Daha da iyiydi. Tavan mücevherlerden oluşmuştu. Mavinin ağırlıklı olduğu mozaikte güller ve melekler vardı. Duvarlardan aşşağı grimsi güller yere ulaşıyordu. Yerin ayna gibi parlak beyaz seramiklerinin üstünde hoş çizgisel şekiller vardı. Dikdörtgenin karşı tarafında yarım daire merdivenlerin üstünde siyah görkemli olduğu kadar zarif bir taht vardı.

Ama tüm odanın mücevherleri yapısı güzelliği tahtın üstünde oturan adamın yanında bir hiçti. Keskin sarı gözleri vardı. Bir aslanınkileri anımsatıyorlardı.Koyu kahve saçları arkaya taranmıştı. Tahtın üstünde herkese tepeden bakarken sanki bundan doğal bir şey olamazmış gibi görünüyordu.

"Alyx..."

Bu ismi o kadar sevgi dolu söylenmiştiki. 

"Seni o kadar uzun zamandır bekliyoruz ki! Benim benim nesilimde ortaya çıktın. Daha mutlu olamazdım...  Bu da ne ? Neden bu kadar korkmuş ve şaşırmış görünüyorsun ? Ve kıyafetlerin ilginç bir zevkin var tabi. Sana kraliyet terzisini yollayacağım. Zevkini sevmediğinden değil. Eminim başka şeyler de denemek istersin daha uzun şeyler.''

Eteğime baktım . Bu adamın derdi neydi? Herkes böyle giyinirdi. Cidden! 21. Yüzyıldayız. Hem bu okul eteğiydi. Dizime geliyordu! 

"Ama gerçekten solgunsun bir şey mi var?''

Bu adamı tanıyordum Victor Sebelian Ileone. Tahtta rakibi olan tüm kardeşlerini geçmişti. Bunda annesinin de rolü büyüktü türlü saray entrikalarıyla diğer çocukları saraydan uzaklaştırmıştı. Victor tahta çıkınca rahatlıyacağını düşünmüştü ama hayır. Onun başka planları vardı. Kendini piyon gibi gören annesini başkent Rohan dan sürmekle başladı işe. Ardından ortalama bir imparatorluk olan ıleone yi 10 yılda kıtanın en güçlüsü haline getirdi. Krallıkta büyüye izin verilmiyordu. Bir büyü kulesi kurdu . Ticaret,ulaşım,iletişim hepsini büyü ile yapılabilir hale getirdi. Tüm dünyanın en iyi büyü araçlarına hükümdarlığının 5. yılında sahip olan bir yenilikçi olarak saygı ve sevgi gördü. Ama imparatorluğa göre imparatorlarının tek sorunu evlenmeyi reddetmesiydi. Yada halk öyle düşünmüştü.Onun sorunu daha büyüktü, romanda velihat prens tarafından öldürülmüştü. Her ne kadar velihat prens olsada Victorun öz oğlu değildi. Victorun ağabeyinin oğluydu. 

"Hey biliyor musun solugunum çünkü birden en sevdiğim romanın içine girdim sen de o romanın oğlu tarafından öldürülen imparatorusun."

Bunu dememe imkan yoktu. Sakince :

"Şu an neler olduğunu tam anlayamadım. Okulda uyuduğumu hatırlıyorum ve sonra birden gökyüzünden buraya düştüm. Askerler ise Tanrıça diyerek önüm eğildiler. Sonra Sonra Lucas beni buraya getirdi çünkü sen beni görmeliymişsin.??

Bir an şaşırmış gibi durdu.

"Ah... Anlıyorum. Sen efsaneyi bilmiyor olabilir misin tanrıçam?"

Efsane mi? Merak ettiğimi göstermek için ona ilgiyle baktım. Gülümsedi.

"Bu dünya savaş içindeyken insanlar ordu bile oluşturamazken Tanrı buna daha fazla katlanamadı ve yarattıklarına 'lutüf 'u bahşetti. Bir tanrıçaydı tamamen sana benziyordu. Adı Alyxdi. Insanlara yol gösterdi, savaşları durdurdu ve öldüğünde dünyada büyü doğdu. Ama efsanesi kaldı. Işık tanrıçası kullarına yol göstermek için gökyüzünden inecekti. Atalarımız bunu unutmamak için resimlerini çizdiler. Bu benim de içtenlikle inandığım bir hikayedir. Ve varlığın bunu doğru olduğunu kanıtlıyor."

"Üzgünüm... Ben ben tanrıça değilim ve özel güçlerim de yok. Neden burda olduğumu dahi bilmiyorum ve ve Alyx de değilim gerçekten üzgünüm ama...

Söyledim. Şimdi bana ne olacaktı ?? Ileone 17 ve 18. yüzyıllarında geçen bir fantasik kurguydu. Beni cadılikla suçlaya bilirlerdi. Yanı sonuçta gökten düştüm  ve etrafımda o garip ışık vardı. Cidden. anlayamadığım çok fazla şey oluyordu. Belki de farklı bir dünyadan geldiğimi söylemeliyim. Daha fazla cadı olduğuma inanıcaklar(!) Hmmm ıleone de büyü yasal yani belki ölmem ama tanrıçayı taklit ettiğim için suçlanırsam! 

Victorun sesi karamsar düşüncelerimi kesti.

"Hiç özel gücün yok mu? Havadan süzülerek indin tüm yaralıların iyileşmesini sağladın ama hiç bir özel güçün yok?  Tam olanarak resmedilen tanrıçaya benzemeye rağmen Alyx değilsin???? Victor yavaşça gülümsedi i da düşünceli gibiydi.