Düşes

98 9 2
                                    

Normal bir sabahtı.  Kapıyı hafifçe tıklattım ve hizmetçilerim içeri girdi. Gretta sakin görünüyordu ama diğer 3 genç kız endişelilerdi daha doğrusu biraz korkmuş. Gretta ya kahvaltıyı terasta yapmak istediğimi söylediğimde mutfağa doğru yöneldi. Onun çıkmasını fırsat bilerek:

"Bana söylemek istediğiniz bir şeyler mi var?" Yapabildiğim en zarif gülümsemeyle onlara baktım.

Bunu zor olacağını düşünmüştüm ama  dünden hazır gibiydiler yada Gretta nın çıkmasını bekliyordular desek daha doğru. Kapı kapanır kapanmaz üçü de yanıma koştu. 

En küçükleri ve kırmızı saçları ve çilleriyle sevimlilik abidesi Shelia :

"Aslında sarayda dolanan bir dedikodu vardı."

Onun devam etmesine izin vermeden olgun siyah saçlı ve siyah gözlü zarif Anna lafa daldı:

"Ama dün ispatını da görmüş olduk. Sizinle baloya gittiği halde. Zavallı hanımım."

Anna devam edemiycekmiş gibi göründüğünden sarı saçlı mavi gözlü tam anlamıyla oyuncak bebek gibi görünen Cindy:

"Saat 4 te imparatorun yatak odasından neredeyse çıplak bir şekilde çıkmak büyük rezalet. Hem de imparator bizim hanımımıza sahipken.

Beynim düşünmeyi durdurmuş gibiydi.

"Ne?"

"İşte şey hanımım düşes dün gece imparatorun yatak odasından uygunsuz kıyafetlerle çıkmış hemde oldukça geç bir saatte . Birlikte olduklarıyla ilgili söylentiler vardı ama imparator efendimiz hiç kabul etmedi ve baloya da sizinle gidince yalan olduğunu düsşnmüştük ama...."

Şimdi ne olduğunu anlamıştım.  Düşes Roxanne de Rose. Gerçekten zeki ve hırslı bir kadındı düşes Roxanne.  Ama hırsı açgözlülüğe dünüsmüştü. 15 yaşında kara büyüye bulaşmıştı. Ve kitapta Victor 'ün sonunu hızlandırmıştı çünkü 2 sene içinde entiraklarla saraya girip imparatoriçe olucaktı. Ama kötü yönetimi ,bencil ve açgözlü tavırlarının üstüne Sabastianın hayatını da zindana çevirdi.

Tabi imparatoriçe olmak başlı başına bir amaçken düşesin başka bir amacı daha vardı. Eski hayatımda bilim insanlarında görünücek cinsten bir merak duygusuna sahipti düşes. Kara büyü öğrendiği andan itibaren kara büyü ve kutsal güçleri iç içe geçirip yeni bir güç yaratmak istiyordu. Tamamen yeni bir şey. Bunu içinde kutsal gücü içinde en fazla barındıran kişiye ihtiyacı vardı Victor a. Nasıl yeni bir güç yaratacağını bilmiyordum. Kitapta amacına hiç ulaşamadı ama Victor a ihtiyacı olduğunu biliyordum.

Aslında Roxanne nın Victorun odasından çıkması beni ilgilendirmezdi. Ama hizmetçilerin aşırı tepkilerin den mi nedendir bilinmez canım sıkılmıştı. 

Ben bunları düşünüp bir yandan da hizmetçilerimin yardımıyla gök mavisi  sade elbiseyi giyiyordum. Daha giyememişken kapı çarpılarak açıldı. İçeri uykusuz kalmış ve belli ki koşmuş Victor girdi. Girdikten hemen sonra bana baktı. Hâlâ giyindiğimiz görünce tamamen kızarmış bir yüzle arkasını döndü.

" Bitirince haber ver lütfen . Kapının önünde bekleyeceğim." 

Fırtına gibi odadan çıktı. Kapının kapanmasıyla kahkaha ya boğulmamız bir oldu. Gerçekten çok tatlı biriydi şu Victor.

Elbisenin altına krem rengi ayakkabılarımı geçirdim. son olarak da inci küpelerimi taktım.

Dışarıya çıktığımda Victor ordaydı. Ona benimle terasta kahvaltı yapmasını teklif ettim.

Zaten yemek yediğini ama ben yerken yanım da olmaktan memnun olacağını söyledi ve böylece terasın yolunu tuttuk.

"Aslında bu gün acele etmemin nedeni sizin bazı söylentilerden rahatsız olacağınızı düşünmemdi. Bu sabah Lucas bana sorana kadar insanların böyle konuştuklarından benim de haberim yoktu. Ama size sadece yalan olduğunu söyleyebilirim." Hızlı hızlı konuştu victor.

O sırada küçük sandviçlerden yiyen ben de onun bu yakınlığıyla biraz daha dalga geçmeye karar verdin.

"Ama Victor o kadının çıktığı saat ve kıyafeti. Ayrıca bunu bana neden anlatıyorsun ki bu saatte sevgilin ile olmalısın."

"Alyx, hayır hayır. Yanlış anladın kıyafeti odama girdiğinde de öyleydi zaten saat 4te odama izinsizce giriş yaptı. Ama girer girmez onu dışarı attım. Bu yüzden böyle bir yanlışlık olmuş. O kadın tarafından kullanılan tüm hizmetçi ve şövalyeleri bu sabah cezalandırdım. Dedikodu yaymak için ücret almışlar." Kızarmış yüzüyle çok tatlı bir şekilde konuşmuştu.

"Victor senin bir kadınla birlikte olup olmadığın beni alakadar etmez öyle değil mi? Açıklama yapmana da gerek yoktu aslında sonuçta bizim aramanızda bir şey yok. Sen çok sevimli olduğun için biraz uğraşmak istemiştim sadece. "

Victor bir an oldukça üzgün göründü. Bir şeyler daha söyleyecekti belli ki ama Lucas evrak işleri için geldiğinde gitmek zorunda kaldı.

Ben de yemeğimi yedim ve Norman ile yapılan büyü derslerim için odasına gittim. Orda beni kısa kahverengi saçlı tamamen normal görünüşlü biri karşıladı. Son zamanlarda vakit geçirdiğim insanların fazla ışıltılarından onda olmaması bir an bana normalin bu olmadığını hatırlattı. Bu iyi gelmişti. Sürekli Norman ın yanında gezen çocuktu bu. 

"Hoş geldiniz tanrıçam. Ama eğer biraz da bekleyebilirseniz. Çünkü 1 dakika lütfen"

Hızlıca odanın köşesinde ki perdeye ilerledi çektiğinde balo günü de gördüğüm büyü yatağı gördüm. Tek fark üstünde uzun beyaz saçlı birinin sere serpe uyumasıydı.

Kahve rengi saçlı kişi yatağın yanından aldığı bardaktaki suyu adamın yüzüne attı. Adam irkilir gibi oldu ama uyanmadı. Bu sever kahverengi saçlı kişi adamın saçlarından çekmeye üstüne atlamaya ve yastıkla boğmaya başladı. O kişinin Norman olduğu açıktı ve bu yüzden içimden sadistçe bir haz yükseldi.

Sonunda Norman gözlerini araladı ve "Yeter Jeff. Bir kere daha vur ve bu yılki izinlerinin hepsi iptal olsun." Kızgın görünmeye çalışıyordu sanırım ama daha tam açamadığı gözleriyle kaşlarını çatmaya çalışması sade komikti.

 Ama görünen o ki bu tehdit Jeff in üstünde işe yaramıştı. Kapıya doğru giderken Jeff; Risin, VX, batrakotoksin gibi zehir isimlerini sayıyordu. Norman ı artık bu çocuğa daha kibar olması için uyarmalıydım. Norman gibi birini zehirlemek zor olmazdı ne de olsa. 

Yatağın yanına yaklaştım ve uykulu bir ses 

"Günaydın küçük hanım" diyerek gülümsedi.




IleoneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin