Ileone İmparatoru

212 14 1
                                    


Bir anlığına sadece tavana baktım. Bomboş hissediyordum. Yüzüm neden ıslaktı. Ve boğazım da açıyordu. Neden sonra farkettim haykırarak ağlıyordum. Uzun zamandır biriken tüm duygularım korkuyla beraber boşalmıştı. 

Aniden kapı açıldığında hala ağlıyordum. Victordu gelen. Korkmuş ve şaşkın görünüyordu. Ağlamayı kesmek istedim ama hıçkırıyordum. Refleks olarak yüzümü kapadım ve biraz zaman istediğimi gösteren bir işaret yaptım. Ama o durmadı ve kafamı göğsüne yaslayıp saçımı okşamaya başladı. Ondan yayılan sarımsı bir ışık vardı. Gözleri gibi. Sanki tüm kötülükler uzaklaşmış gibi hissettim. 

Bu tanrının lütfu olmalıydı. Ileone kraliyet ailesi tanrının kanını taşırdı. Bu yüzden kutsal sayılıyorlardı. Bu sarı ışık savaş alanında benim etrafımı saran ışıkla aynıydı.

Biraz sonra hıçkırarak ağlamam son bulmuştu. Kendimi sadece çok rahatlamış hissediyordum. Kafamı göğsünden kaldırmak istedim ama buna izin vermedi hala saçımı okşuyordu. Konuştuğun da sesi biraz titriyordu.

"Ne kadar korktuğumu biliyor musun?? Kimse yerini bilmiyordu ve Connor delirme eşiğindeydi her yerde seni aradık ama yoktun..Sandım ki, sandım ki seni bir daha göremeyeceğim. Nefes alamadım. Ölüceğimi düşündüm" Daha da sıkı sarılmıştı." Sonunda seni bulduğumuzda ise uyanmadın. Her şeyi denedik ama sen uyanmadın. Sadece uyudun. Güzel ve solgun görünüyordun asla uyanmayacakmış gibi" Nefesi kesilmiş gibi bir an durdu."Alyx, çok korktum. Lütfen lütfen beni böyle korkutma."

Onu gerçekten endişelendirdiğimi anlıyordum. Victor beni gerçekten önemsiyordu. İlâhi güçten mi yoksa başka bir şeyden mi bilmiyorum ama sıcacık hissediyordum. O da sakinleşme kadar öylece durduk. Sonunda konuşup neler olduğunu sordum

"Connor senin bir kelebeğe dokunduğun silikleştiğini söyledi sanki dünyadan siliniyormuşsun gibi sana seslenmiş ve koşmuş ama o geldiğinde tamamen kaybolmuşsun. Connor bana durumu anlatınca tüm saray seferber oldu ve seni aradık tam olarak kaybolduğun yerde kendinden geçmiştin. Seni buraya taşıdım. Uyuyan birini izlemek kabalık olduğundan dışarda bekliyordum ağladığını duyunca geldim."

Yani birine aniden sarılmak kaba değil ama uyurken izlemek kabaydı? İstemsizce gülümsedim.

Zaten bazı şeyleri çözmüştüm. O kelebek Norma ın gücünün bir parçası olmalıydı. Baş büyücü Norman diğer büyücülerin aksine zihin ve uzayı kontrol edebilirdi. Yani orası kitapta sözü edilen yerdi, Normanın zihni . En büyük hapisane. Düşünce uzayı. Ama bazı şeyler hala gizemdi kitaba göre o zihinden çıkmak imkansızdı en azından Norman tatmin olmadan. Fakat ben çıkmıştım yine etrafında o sarı ışıktan hale oluşmuştu. Geçen sefer ki gibi. Bazı şüphelerim vardı ama artık emindim. Bu sarı ışık beni koruyordu. Bu lütuftu. Savaş alanında da düşünce uzayında da çok korkmuştum ve sarı ışığın belirmesiyle kurtarırdım. Victor unkiyle aynı sarı ışık sadece tek bir anlama gelebilirdi. Tanrının lütfu beni koruyordu.

Victor yavru bir köpek gibi ilgiyle bana bakıyordu.

Çok tatlı diye düşündüm. Hâlâ benim yanımda kalmak istiyordu. Ama uyukum gelmişti ve göz kapaklarını açmak zordu. Ondan ayrılmasını rica edecektim ama farkında olmadan uyumuşum.


Sabah kendimi sıcak ve ağır hissediyordum. Cidden ağır ama bu hiçbir şeydi. Asıl şok gözümü açınca geldi. Victor yanımda uzanıyordu ve bir eli karnımın üstündeydi. İçimden sessiz çığlıklar atıyordum. Elini kaldırıp suç mahallinden kaçmaya çalışırken birden gözlerini açtı. Gözler sabah bal gibi tatlı görünüyordu.

"Günaydın. Alyx." Sesi yeni uyandığından biraz boğuktu. " içim rahat etmedi. Bu yüzden bütün gece başında nöbet tuttum." Övgü almış bir çocuk gibi gülümsedi.

Nöbet mi tutmuş(!) bana daha çok tüm gece uyumuş gibi gelmişti ama aniden aklına bir şey gelmiş gibi görünüyordu bu yüzden devam etmesini bekledim.

"Alyx endişelenme sen uyurken yüzüne bakmadım. Yemin ederim! Sadece böyle uzandım yanında."

Uyurken izlenmekle derdi neydi bunun?  Ama Victor gerçekten iyi biriydi bu yüzden bir art niyet aramamaya karar verdim. Onu gözleri de biraz şiş ve kırmızıydı. Muhtemelen gece o da ağlamıştı. Benim tekrar kaybolacağımdan korkup gidememiş olmalı diye düşündüm. 

  ***

Hizmetçiler kapıyı tıklatmadan hemen önce Victor odadan çıkmıştı. Yüzünde Alyx sinin asla göremeyeceği bir ifade vardı. Ileone imparatoru o sabah her zamankinden sinirli gözüküyordu.

Nasıl cürret ederler diye düşündü. Onun Alyx imi kaçırmaya ?! Hatta onu ağlatmaya bile cürret etmişlerdi.

Dün gece hala Victor 'ün aklından çıkmıyordu. Tanrıça hep Victorun rüyası olmuştu. Onun kendi hükümdarlığına çıkması onun devrinin efsanedeki güzel zamanların onunla başlıyacağım anlamına geliyordu. Ilk başta sadece böyle düşünmüştü. Tanrıça geldiği için mutluydu ama ona karşı özel bir ilgisi de yoktu. 

Abisinin ihanetinden  sonra zor güvenen bir insan olmuştu. Ama taht odasında korkmuş ve endişeli görünmesine rağmen bilge ve güçlü görünen tuhaf kız onu cezbetmişti. 

Bu yüzden karakterine ters olarak onu bir yürüyüşe çıkarttı. İlgisinin böylelikle biteceğini sandı ama yanılmıştı sade beyaz elbisesiyle çok güzel görünüyordu. Bakışları sanki onun neler yaşadığını ve yaşayacağını biliyormuş gibi anlayışlı ve sevgi doluydu.

Victor endişelenmeye başlamıştı tapınak da kule de onu çalmaya çalışıyordu. Ama Victor onu koruyabilirdi ve koruyacaktı. En güvendiği adamlarından birini ona vermişti  ona olan sevgisini ifade eden bu harekete rağmen birileri Alyx i kaçırmaya cürret etmişti.

 Onun ağlaması Victor için şok edici olmuştu. O kendini daha iyi hissetsin diye kutsal güçlerini kullanacak kadar ileri gitmişti. Ve Alyx omzunda uyuya kaldığında gidememişti bile neden bilmiyordu çoğunlukla  tekrar kaybolur diye korktuğundan biraz da nedenini anlamadığı bir hissiyattan dolayı bütün gece orda kalmıştı ve yapacaklarını planlamıştı.


Toplantı odasına girdiğinde yüzünde her zamanki soğuk ve tepeden bakan bakış vardı. Ama bu kızgınlık yeni bir şeydi. Kapının önünde bekleyen Lucas ın da ondan farkı yoktu kaşları çatılmıştı ve sinirli gözüküyordu.

Odanın içinde neden çağırıldıkarını anlamamış soylular vardı. İmparator içeri girince ayağa kalkıp sadakatlerini sundular. Masaların ortasındaki büyük boşluktan geçen Victor tahtına oturdu. 

Tüm yüzler ilgiyle ona döndü. Tahta göz dikenler , yalandan bağlılar , gerçekten iyi olan asiller ,çıkarcılar hepsi ona bakıyordu. Çünkü biliyorlardı ki imparator acımasız bir adamdı. İtaat etmen daha fazla barınamazdı. Bu kişiler Alyx ile birlikte olan imparatoru görseler kıyametin geldiğini düşünürledi.

 Görkemli tahtındaki ıleone imparatoru keskin ve hükmeden sesiyle konuştu:



IleoneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin