Merhaba♥️
**
Derin derin içime çektiğim nefesler ile ne yapmam ve ne konuşmam gerektiğini düşünüyordum kara kara. Bağdaş kurup oturdum yatağımın üzerinde. Dağınık topuzumdan iki yana dökülmüş saçlarıma nefes verip havalandırdım bir yandan. Şuan İnci Hanımı aramak harici her şeyi yapmak istiyordum.
En sonunda tüm cesaretim ile arama tuşuna bastım ve nefesimi tutup bekledim. Kalbim boğazımda atmaya başlarken kendime telkinler veriyordum.
Umarım açmazdı!
"Alo?"
Bir kere de duam kabul olsun be!
"Alo? Orada mısınız?" Nazik ve kibar bir ses karşılamıştı beni. Tuttuğum nefesimi hızlıca verip konuştum. "İyi günler İnci Hanım."
"İyi günler, kiminle görüşüyorum?"
Oğlunun nefesini kestiği bir garibanla görüşüyorsunuz teyzecim..
"Ben Üsteğmen Gülşah Ak.."
Sözümü tamamlayamadan bir feryat kopardı. "Oğluma, Tuğrul'uma bir şey mi oldu?!"
Hemen telaşla konuştum sesimi yükselterek. "Hayır, hayır İnci hanım. Komutanım gayet iyi. Çok şükür sağlığı yerinde. Ben sizi başka bir şey sebepten aradım. Tekrar ediyorum, ben Üsteğmen Gülşah Aksoy. Oğlunuzun timinde askerim." diye olabildiğince tane tane konuştum. Oturduğum yere iyice sinerken neler demem gerektiğini düşünüyordum.
"Oh, rahatladım. Buyur kızım dinliyorum seni."
"İnci hanım, komutanım şu sıralar biraz sıkıntılıydı. Ben de bir askeri olarak sebebini merak ettiğim için sordum. Sizin onun iyiliği için bir şeylere kalkıştığınızı iletti bana. Sanırım kadın olarak sizin hâlinizden anlayacağımı ve ikna edebileceğimi düşünüyor. Açıkçası komutanımın bunca sıkıntı içerisinde bir de istemediği evlilik için üzülmesini istemem lakin siz de annesiniz. Eminim benden daha iyi düşünüyorsunuz. O yüzden sizden ricam, ne Cansu Hanımı ne de Tuğrul komutanımı zor durumda bırakmayın."
Cümlelerimi bitirdiğimde terleyen alnımı elimle sildim ve gözlerimi sıkıca yumdum. Bir süre ses gelmedi karşı taraftan. Konuştuğum süre boyunca da sessizliğini koruyarak dinlemişti beni zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT NEFESİ
Action-Tamamlandı- "Sadece dün!" dedi ve durdu. Kelimeler şuan onun için darağacında sallanan bir ipe diziliyordu. Birazdan dudaklarından dökülen kelimeler ile ip iyice kıvama gelecek ve boğazını sıkacaktı. "Evet sadece dün aldığım bir haberde adı sanı d...