3- Gönül Yoldaşı

64.9K 3.5K 1K
                                    

Merhaba♥️

Vatanını en çok seven ona en iyi hizmet edendir!
-Mustafa Kemal Atatürk

*

"Komutanım çocuğunuzu bulduk komutanım."

Bilgisayardan kaldırdığım bakışlarımı heyecanlı heyecanlı ellerinde telefonla koltukta biraz yayılarak oturmuş Tuğrul komutanın yanına giden Halit ile Musa'ya takıldı.

"Komutanım yemin ederim sizin velet bu!" diye bağırdı Musa. Onun bu heyecanı ne diye merak ettiğim için masadan yavaşça kalkıp Tuğrul komutanın yayıldığı koltuğun başına gittim.

"Doğmamış çocuğuma ne velet diyorsun oğlum!" diye sinirli sinirli konuşan Tuğrul komutana bakıp, Musa'yı savunma iç güdüsü ile açıklama yaptım.

"Komutanım velet zaten çocuk demek. Evlat onun çoğulu Arapçada. Musa'nın kullanımı doğru aslında."

Musa bana dönüp hayran hayran baktı. Tuğrul komutanım kafasını bana çevirip "Bak sen." dediğinde yüzüm biraz ciddileşti ama hâlâ gülmek istiyordum.

Bu time gelmeden önce biraz ümitsizdim. Eski görev yerimde en azından bir kaç, farklı alanda da olsa tanıdığım kadın asker vardı ve iyi anlaşıyorduk. Burada henüz görmemiştim kadın asker ama timdeki askerleri çok sevmiştim zaten. Onlarla vakit su gibi akıp gidiyordu.

"Arapça mı biliyorsun Gülşah?"

Kayhan Üsteğmen'in sorusuyla yanında durduğum koltuğun başına kalçamın bir kısmını dayadım. Sol ayağım yere sağlam bir şekilde basıyor olsa da koltuğun başlığına oturmuştum.

"Evet komutanım. Eğitim sırasında biraz çözmüştüm açıkçası. Bir de liseyi imam-hatipte okuyunca daha kolay oldu."

Musa şaşkın şaşkın önüme geldi.

"İmam-hatip mi? Komutanım siz şimdi bize namaz kıldırırsınız yani. Vay be, çok amaçlı komutan." diyerek Kayhan Üsteğmen'in yanına geçip oturdu.

Ben ciddi mi acaba diye suratına tip tip baktığımda oturduğum başlığa bir baskı oldu. Kafam hızla o tarafa döndü. Tuğrul Komutan başını yaslamış bedenini de biraz yatırmıştı.

E benim oturduğumu görüyordu, neden kalçamın hemen yanına başını koymuştu acaba?! Hemen kalktım ve ayakta dikilmeye başladım. Yaslandığı başlıktan gözünü açtı ve alttan bir şekilde yüzüme baktı. Göz altları biraz morarmış gibiydi sanki, uyumamış mıydı hiç?

"Bu kadar dinden uzak olduğunu belli etme lan Kasap." Kayhan Üsteğmen'in keyifli sesiyle ben de güldüm istemsiz. Bence Musa şaka yapmıştı. Yani ben öyle umuyordum.

"Tuğrul komutanımın çocuğu hangisi bana da göster." dedim Halit'e telefonu bana vermesi için. Uzattı bana ve ben ekrana bakarken tatlı tatlı gülümsedim. Kesin onun çocuğuydu.

"Katılıyorum komutanım." Ekrana bir kez daha baktığımda anne karnında ultrason fotoğrafı vardı. Başında kaskı, elinde tüfeği boynunda künyesi olan bir bebek.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KURT NEFESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin