Merhaba❤️
Hoşgeldiniz❤️❤️✨✨
Bölümün ne kadar geciktiğini farkındayım.. Gerçekten kusura bakmayın, yazamadım bir türlü..
Bir daha ki bölüm için sizi çok bekletmeyeceğim✨
Yorumlarınızın beni çokça motive ettiğini zaten biliyorsunuz, orada görüşmek dileğiyle😍❤️
***
Şakanın suyunu çıkartmak diye bir tabir vardır.
Tam olarak o tanımın içine düşmüştük. Ne yapacağını bilmez aynı zamanda sinirden köpüren bakışlarım, Musa'nın sandalyesine yanlamasına yaşlanmış olan Tuğrul'a saplanmıştı.
Hiç şüphesiz bakışlarım bir kurşun olsa, Tuğrul çoktan yaralanmış olurdu ama o bana bakmayı reddediyordu. Onunda suratında ki şaşkınlık izlerini görüyor gibiydim ama dünden beri ima ettiği şeyler dolayısıyla pekte emin olamıyordum.
Musa'nın eli ayağına dolanmış hallerine içim burkuldu. Hemen ayağa kalkarken olaya müdahele etme zamanı gelmişti. Nikah masasının olduğu sahneden apar topar inerek konukların kısmında hâlâ dimdik duran kadının kolundan tuttuğum gibi peşimden yürütmeye başladım. Reddederek kendini geriye çekmeye çalıştı ama gücünün karşısında şansı asla yoktu.
Kapının önüne geldiğimde ileri doğru savurarak bıraktım onu. "Ya bırak beni!"
"Amacın ne?!"
Kız küçük duruyordu ama çok güzeldi. Simsiyah saçları, küçük çekik gözleri ve duru suratıyla gerçekten güzeldi.
"Ben Musa'yı seviyorum! Onunla ben evlenecektim!"
Kızın birden ağlamaya başlaması ile yerimde şaşkınca kalırken, bu işi tamamen Tuğrul'un planladığına emin olan yanım sarsıldı. Ne demek seviyordum? Nasıl bir işin içine düşürdün sen bizi Tuğrul! Âh Tuğrul!
"Nereden tanıyorsun sen Musa'yı, kaç yaşındasın sen hem?"
Kız ağlamaya devam ediyordu bir yandan cebinden çıkardığı peçeteyle burnunu silip kendi kendine bir şeyler konuşuyordu. Diğer cebine attı elini, hareketlerini izliyordum dikkatle ve bana cevap vermesini bekliyordum. Çok kez katlanmış bir kağıt çıktı cebinden ve bana uzattı. Hâlâ ağlıyordu ve bu göz yaşları bana samimi gelmişti, ciddiydi belki de. Musa'yı gerçekten seviyor olabilirdi.
"Bunu ona verir misin? Bir de onu çok sevdiğimi söyle. Ben mutlu olamadım, onunda mutlu olmasını istemedim ama hata yapıyorum biliyorum."
Hareketleri ve ani karar değiştiren hâli çocuksu duruyordu. Gerçekten yaşı küçük olmalıydı. Elime tutuşturduğu kağıda baktım ama hızlı bir manevrayla kolunu yakaladım. "Tuğrul Boratav ile bir alakan var mı?"
Başını iki yana salladı hıçkırıkları arasında. "Musa'nın komutanı o biliyorum. Beni tanıyor ama biz Musa ile ayrılalı çok oluyor. Bir de son zamanlarda Musa'ya attığım mesajlardan sonra benimle iletişime geçmişti onun artık yolu başka diye." Ağlayarak konuşuyor, bazen nefes alıyor hıçkırıyor, kekeliyor ve devam ediyordu.
Gerçekten üzülmüştüm. Musa'nın bu kızla ne gibi bir ilgisi alakası vardı öğrenecektim elbette.Tuğrul nasıl biliyor gibi konuşmuştu bana? Başka bir planı mı vardı?
Kız son kez içeri doğru bakıp kolunu benden kurtarmak istedi, bende izin verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT NEFESİ
Aksi-Tamamlandı- "Sadece dün!" dedi ve durdu. Kelimeler şuan onun için darağacında sallanan bir ipe diziliyordu. Birazdan dudaklarından dökülen kelimeler ile ip iyice kıvama gelecek ve boğazını sıkacaktı. "Evet sadece dün aldığım bir haberde adı sanı d...