KURT NEFESİ

10- Lâl

Merhaba♥️

Multimedya; Cansu (Gülşah güzel kızım, bence o kadar da güzel değdnwkdmwk neyse çarpılmayalım.)

Okuyan arkadaşlar yıldıza basmayı unutmazsanız sevinirim 😊🌹

Keyifli Okumalar♥️

*

Gülşah AKSOY

Gözlerimi bilmem kaçıncı kez kırpıştırdım ve önüme konulan çaya odaklanmaya çalıştım.

Biraz ileride olan Tuğrul ve güzeller güzeli sözlüsünü düşünmeyi reddediyordum. Bu kadın için mi aratmıştı bana annesini?

Kadın güzelliğinin zekatını verse onca kız ihya olurdu lan.

"Vay anasını sayın seyirciler! Komutanına bak sen! Durmuş durmuş, turnayı gözünden vurmuş."

Çay bardağında olan bakışlarım hayretle konuşan Halit'e döndü.

"Ulan ne patavatsız ağızlı şeylersiniz! Kalkın lan, yürüyün hadi gidiyoruz."

Kayhan Üsteğmenin sinirli sesi onları yerlerinden kaldırırken ben de orada daha fazla durmayı kendime yediremediğim için acele acele onlara eşlik ettim.

"Komutanım birisi kalsa iyi olur. Benim biraz işim var. Yüzbaşım'da meşgul gibi.." Bakışlarım o tarafa doğru kaydığında yeşillerle göz göze gelmek tahmin edecegim bir şey değildi.

"Ben kalırım komutanım."

Musa'nın atılması ile Kayhan üsteğmen başını salladı. Ben de onayladıktan sonra Musa yukarı biz de çıkışa doğru yol aldık.

Gideceğimizi haber vermeden çıkmıştık çünkü taze çiftleri bölmek olmazdı!

Tüm sinirim bedenimi ele geçirmiş gibiydi. Hakkım olduğunu da düşünüyordum açıkçası. Aramızda ki olan şeyleri sadece biz bilsek de o kıza hiç bir şey söylememesine fazlasıyla içerlemiştim.

Tavşan olarak dağa küsmüştüm ve dağın bundan katiyyen haberi olmayacaktı.

Elime aldığım telefonumdan Çiçek'i aradım ve açmasını bekledim. Ayağımda ki terlikler ile ne kadar uzağa gidebilirdim bilmiyordum yani. O yüzden onu çağırsam daha mantıklı olacaktı.

Kendimi dışarı attığımda hastanenin kısa duvarlarından birine oturdum. Çiçek telefonu açmayınca mesaj bıraktım. Yanımda cüzdanım dahi yoktu ve Kayhan Üsteğmenin yardım teklifini de reddetmiştim. En kötü ihtimal yukarı çıkıp Musa'dan alırdım bir şeyler.

Başımı kaldırıp hastanenin binasına baktım. Ali Er'i buraya getirdiğimiz de Musa'nın nabzı zayıfladı sözlerini duymak istememiştim.

Sanırım hep böyle olacaktı. Nerede görev yapsam doğal olarak orada ki kişilerle bir abi kardeş ilişkisi kuruyordum. Harp okulu da dahil olmak üzere bu zamana kadar onca erkek içinde olabilirdim evet ama hiç gönül ilişkisi yaşamamıştım. Sadece bir kez Teğmen iken görev yerimde üstlerimden biri beni sevdiğini söylemişti ama bir ilişki yaşamak istemediğini de eklemişti.

İnsan severken neden ilişki yaşamak istemiyordu onu da tam anlamamıştım ama zaten o komutanıma karşı içimde hiç bir şey de olmamıştı.