-Tamamlandı-
"Sadece dün!" dedi ve durdu. Kelimeler şuan onun için darağacında sallanan bir ipe diziliyordu. Birazdan dudaklarından dökülen kelimeler ile ip iyice kıvama gelecek ve boğazını sıkacaktı.
"Evet sadece dün aldığım bir haberde adı sanı d...
Son zamanlarda şehit düşen tüm yiğitlerimizin ruhu şâd olsun... Allah geride kalanlara yardım etsin..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*
GEÇMİŞ;
"Ahmet Alp! Kalk diyorum sana, kalk!"
Gözleri yarı açık, nur sûrete bakan kadının bedeni birazdan cennete kavuşacak olan kardeşinin yasını tutar gibi sarsılıyordu.
"Emrediyorum sana! Hani senden on dakika önce almıştım ya rütbemi? Sen demiştin emrindeyim diye, emrediyorum kardeşim hadi kalk ne.." Sonlara doğru dayanamayıp ağzından çıkan güçlü hıçkırık yüzünden sesi kısılmış daha fazla dayanamaz gibi de kesilmişti.
Aralarında dalga konusu olup bol bol güldükleri anları, delicesine ağlarken mi tazeleyeceklerdi?
En önemlisi bundan sonra hiç anıları olmayacak mıydı?
Solukları sıklaşırken yanağından düşen damlalar nur sûretli şehit adayının kanlı yüzüne düşüyordu.
Ahmet Alp son birçırpınışla gözlerini açtı ve karşısında ki kar tanesi kadar güzel olan arkadaşına baktı.
Gerçi arkadaştan öte kardeşi olmuştu bu kadın.
Öz kardeşleri yoktu ama birbirlerine kardeş olmuşlardı.
"E-emreder... siniz kom.." duraksayarak da olsa o cümleleri söylemeye çalışmış ama tamamlayamamıştı Ahmet Alp.
Gülşah'ın yanında ki diğer askerler göz yaşlarını akıtırken bir ihtimal gelebilmesi için helikopteri bekliyorlardı ama bu siste imkansızı istiyorlardı.
"Ahmet'im, canım ben sensiz ne yaparım hiç düşündün mü? Niye atladın önüme kardeşim niye?"
Şefkatin göz yaşı kıyısına vurduğu sesini ona duyurdu Gülşah. Nefesi yetmiyordu artık. Kardeşinin ağzından dökülen kan, onun gözünden damlıyordu ve canı acıyordu. Bu fiziksel acı değildi, ruhu diri diri yanıyordu.
Ahmet Alp gülümsedi. Kelime-i Şehadet getirmek için araladığı dudakları yarısını tamamlayabilmişti ancak.
Diğer askerler ve Gülşah bağırarak onun şehadetini tamamladı. Bu şehadetler ki, Vatanın evlatları olduğu sürece yarım kalmazdı.