Unutmak

423 43 72
                                    

Luna

Alarmın sesine uyandım. Saate baktığımda sadece iki saat uyumuştum. Ne kadar yataktan çıkmak istemesem de kalkmak zorundaydım. 

Kalktım ve banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Musluğu kapattım. Aynada ki görüntüyü görünce bitik haldeydim. Dünden kalan makyajım vardı yüzümde. Göz makyajım ağlamaktan bozulmuştu. Saçlarım darmadağınıktı. Hemen banyoya girdim. Şirkete geç kalmak umurumda bile değildi.

Ben banyodayken kapı çaldı Nina gelmişti. Ses gelmeyince odaya girdi su sesini duyunca

N: Ben şirkete gidiyorum geç kalma.

Dedi ve gitti. Banyodan çıktım ve üstümü giydim. Saçımı kuruladım ve hafif dalgalandırıp açık bıraktım. Göz altlarım mosmordu. Kapatıcı ile kapattım. En azından bitik bir halde olduğum belli olmuyordu. 

Şirkete geç gittim iyiydi aslında onları el ele görmeye dayanamazdım. Odamdan çıktım ve kahvaltı etmeden evden çıktım. Bu halde bir şey yiyeceğimi sanmıyordum.

Arabam otopark da kalmıştı. Bir taksi çağırdım. Kısa süre sonra taksi geldi ve taksiye bindim. Şirkete geldim. Taksiciye parasını verdim ve şirkete doğru yürüdüm. Şirkete girdiğimde herkes  bana bakıp bir şeyler konuşuyorlardı. Odama doğru giderken bir kaç kişinin konuşmasını duydum.

"El ele girmişler öyle mi?"

" Evet, iki güne kalmaz magazine çıkarlar"

"Luna Hanım'a da yazık. Neden ayrıldılar ki çok yakışıyorlardı"

"Aynen. Keşke ayrılmasalardı ama geçmiş geçmişte kalmış Matteo Bey sevgilisiyle daha mutludur"

"Aynen"

Duyduklarımın karşısında gözlerim doldu. Adımlarımı hızlandırdım ve hızlıca odama girdim. Kapıyı kapattım ve kapıya yaslandım. Ağladığım duyulmasın diye elimle ağzımı kapattım. Tutamadım kendimi ve ağlamaya başladım. Yavaş yavaş yere çöktüm. Dizlerimi kendime çektim ve kafamı dizlerime koyup ağlamaya devam ettim. 

Demek el ele girmişleri demek sevgilisiyle daha mutluydu. Bu olmalıydı zaten en iyisi bu olmalıydı. Kalbim ne kadar acısa da dayanmak zorundaydım en azından ölene kadar.

Kafamı kaldırdım gözüm duvardaki saate takıldı müşteri ile olan toplantı saati geliyordu. Çantamı alıp telefonumu çıkardım ve Ambar'a mesaj attım.

" Ben toplantıya gelemeyeceğim sonra konuşuruz."

"Tamam"

Görüldü atıp telefonu kapattım. Yerden kalktım ve göz yaşlarımı sildim. Çantamdan makyaj malzemelerini çıkardım ve bozulan makyajımı düzelttim. Masamın başına oturdum ama çok yorgundum. Sekreteri arayıp kahve istedim. Kahve gelince aldım ve cama doğru yürüdüm. 

Bir yandan kahvemi içiyordum bir yandan da dışarıya bakıyordum.

Matteo

Kapı çalmıştı. Gelen Yam'dı. Evet biz sevgiliydik. Luna'dan sonra kimseyi kalbime alamam zannediyordum ama yanılmışım. Ben Yam'a aşıktım ve evet Luna'yı unutmuştum.

M: Hoş geldin sevgilim.

Y: Sana kahveni getirdim.

M: Ellerine sağlık.

Kahvemi aldım ve bir yudum aldım.

M: Çok güzel olmuş.

Y: Afiyet olsun.

M: Ama sen daha güzelsin.

Dediğimde yüzü kızardı. Utanınca daha bir güzel oluyordu ve bu da benim hoşuma gidiyordu.

TESADÜF 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin