Kaza

424 48 31
                                    

Luna

Gözlerimi açtığımda başımın arkasında hissettiğim acıyla elimi başıma götürdüm. Doğrulmaya çalıştım ama hiç halim yoktu kendimi geri bıraktım. Etrafıma baktığımda bir hastane odasındaydım.

En son ne olmuştu. Arabadaydım şirkete gidiyordum sonra kaza yapmıştım. Kim getirmişti beni? Kafamı çevirdiğimde koltukta uyuyan Ramiro'yu gördüm. O sırada içeriye hemşire girdi. Elimi dudağıma götürerek susmasını söyledim.

Hemşire çıktıktan sonra aklıma Matteo geldi. Onunla da böyle karşılaşmıştık bana araba çarpmıştı o koltukta uyuyordu her şey ilk günkü gibiydi ama bir tek eksik vardı. Matteo yoktu.

Ramiro uyandı ve beni görünce hemen ayaklanıp yanıma geldi.

R: Luna iyi misin bir şey oldu mu?

L: İyiyim iyiyim de ne oldu?

R: Şirketten çıkmışsın geri dönmedin aradık ama telefonunu şirkette bırakmışsın sonra aklıma buraya gelebileceğin geldi yolda gelirken sana çarptım. Kafanı direksiyona vurmuşsun.

L: Saat kaç?

R: Sekizi elli dört geçiyor.

L:Kızların haberi var mı?

R: Evet geleceklerdi ama ben gelmemelerini söyledim.

L: İyi yapmışsın bu halimle onların azarlamalarını kaldırabileceğimi sanmıyorum.

R: Ben de öyle düşünmüştüm.

Güldüm... güldü. Odaya hemşire gelip çıkabileceğimi söyledi.

R: Sen üstünü giy ben de çıkış işlemlerini halledeyim.

L: Tamam.

Ramiro odadan çıktı. Ben de üstümü giydim. Çantamı elime aldım ve odadan çıkarken çantamı yere düşürdüm. Sinirle kendime kızarak yere eğilip çantamın içinden düşenleri toplamaya başladım.

Bir kağıt kalmıştı ters çevrilmiş onu da elime aldım. Öbür yüzünü çevirdim ne olduğunu merak ettim Çünkü ben çantama bir kağıt koyduğumu hatırlamıyordum.

Kağıdı çevirdiğimde bu Matteo'nun fotoğrafıydı. Elimi üzerinde gezdirdim. Bu gözlerin başkalarına aşkla bakmasına, bu ellerin başkalarının ellerini tutmasına, bu dudakların başkalarını öpmesine dayanamıyordum. Bana aitti her şeyi ama ben eski de kaldım artık.

Fotoğrafı çantama attım ve odadan çıktım. Kapıya çıktım Ramiro arabaya yaslanmış beni bekliyordu. Beni görünce ön kapının kapısını açtı bende bindim ve kapımı kapattı. O da sürücü koltuğuna geçti ve arabayı sürmeye başladı.

L: Nereye gidiyoruz?

R: Eve götüreceğim ama sen itiraz edeceksin biliyorum. Şirkete bırakmam seni o yüzden seni yemeğe çıkarıyorum.

L: Hayır demem valla.

R: Güzel o zaman.

L: Peki yemeği nerede yiyeceğiz.

R: Sürpriz olsun.

L:  Tamam.

Kafamı cama yasladım ve yolu izlemeye başladım. Yağmur damlaları cama vuruyordu.Radyodan  bir şarkı çalmaya başladı.

Yokluğunda yine yüz çevirdim aşka
Güz geçirdim onca yaprağım sarardı soldu
Sonbaharın sonunda bahar yok artık
Yağmuru vurunca derde dert oldu
Rüzgarı vurunca derbeder oldum

O yokken yanımda... o başkasının ellerini tutarken hiçbir şeyin anlamı kalmamıştı. Aşkın ne anlamı kalmıştı. Ben ilk ona aşık olmuştum ilk ve son olacaktı bu aşkım. Ben onunla aşkı tatmıştım. Onunla bitirmiştim içimdeki aşkı.

TESADÜF 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin