Geçmişin ve geleceğin

26 9 4
                                    

Hepinize selamm. Hep hergün 2 bölüm atıyordu ama bundan sonra hergün  bir bölüm atıcam. Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Yazarken kendimi çok mutlu etdiğim bir bölüm oldu. Gelecekdeki bölümlerimiz daha güzel olucak.
2-3 bölüm sonra çok şaşıracağınız birşey olucak. Spoiler vermek istemem. Hepinizi çok seviyorum:)


Ayşe teyzeydi gelen. Kapını açtıktan sonra odama girdim. Film izlemek istedim. Netflixden birşeyler buldum. Zamanın nasıl geçtiğini fark bile etmemişdim. Saate bakınca 14:00 yazdığını gördüm. Güneşe baktım. Parlıyordu. Aklıma bir fikir geldi. Yamaça yazdım.

   Çiçek: Merhaba. Nasılsın?
Hemen cevab yazdı.
  
    Yamaç:  Ben iyiyimde sen? Birşeymi oldu?
    
    Çiçek: Hayır. Merak etme iyiyim. Sadece müsaitsen buluşa bilirmiyiz.
Buluşacağımız adresimi yazdım.
  
    Yamaç: Tamam.
 
Dolabımı açtım. Biraz bakışdım. Ne giysem diye. Kıyafetlerimin çoğu çiçekliydi. Gözüme deniz mavisi renkde olan, çiçekler 2 renkten oluşan  elbise çarptı. Çiçekler beyaz renkteydi. Aralarında birkaç tane pembe renkte çiçek vardı. Gecikmemek için hemen çantamı götürdüm ve Ayşe teyzeye ben çıkıyorum diye seslendim. Ne dediğini duymadan hemen evden çıktım. Buluşacağımız yere doğru addımladım. Ordaydı. Yanına gitdim.

   " Merhaba nasılsın?" diye sordu.
"İyiyim" nasıl olduğunu sormama izin vermeden " Noluyor bir sorunmu var?" meraklı gözlerine ölene kadar baka bilirdim.
    
    " Süpriz" heycanlıydım. " Bu kadar heycanlıysan gidelim bakalım." kalbim heycandan bayılacakmış gibi hiss etdim. Kalp heycan bayılmazdı. Yine saçmaladım. Kolundan tutub çekiştirdim. Çocuk gibi olduğumu biliyordum. Bu onun yüzünden. Onun yanında kendimi eline pamuk şeker verilmiş çocuk gibi hiss ediyordum.

    " Lunaparmı?" beyenmemişmiydi. Oysa ben çok beyeneceyini zannetmiş.
" Beyenmedinmi?" küçük çocuklar gibi dudağımı büzdüm.

  " Benim bildiğim sevgililer lunaparka gelmiyorlar." Sevgililer. Sevgilisiydim ama ondan önceki söz takıldı aklıma.

     " Allah Allah senin bildiyin sevgililer nasıl oluyormuş ? Ayrıca nerden biliyorsunuz bunları Yamaç bey?" kahkaha atdı. Komik değildi bence.
    
   " Saysam akşama kadar burdayız." beni kışkırtmak hoşuna gidiyordu.

     "Yamaç" harfleri uzatarak demişdim bu mükemmel ismi.

    " Tamam" eylenmişdi. Girmeden önce Yamaça baktım.

    " Bu gün hiçbirşeye itiraz etmek yok. Sözmü?" çocuk gibi baktım bu cümleyi söylerken. İtiraz etmemeliydi.
 
   " Öyle güzel bakıyorsun ki, nasıl haylr diye bilirim." bakışları güneş gibiydi. O sert bakışlar gitmiş. Yerine sıcacık bakan bakışlar gelmışdı.

    " O zaman ilk önce çarpışan arabaya binelim." gülümseyerek " Hiç şansın yok." dedi.
 
   " Öylemi Yamaç bey. Sen arabalarda iyi ola bilirsin ama çarpışan arabalarda benim kadar iyi olamazsın" görelim bakalım bakışı atdı bana.Ben kazandım. Aslında o kazanıyordu ama moraliminin bozulunca benim kazanmam için elinden geleni yaptı.

   " Şimdide atlı karıncaya binelimmi?" bu bir soruydu ve o bana bakarak " Bugün sen ne istersen o."
Evet bugün ben ne istersem  olucakdı.

   Atlı karıncaya bindikden sonra içimi kemirem soruyu sordum. " Hiç sevgilin oldumu." göremeyeceyimi sanarak gülümsedi ve " Bende ne zaman sorucak diye merak ediyordum." benin tanıyordu.

    " Bu gün itiraz etmek yok."  olmuşmuydu acaba. Olmazdı dimi? kafamdakı milyonlarca soruyu susturacak cevab geldi.
 
    " Olmadı."  bu aslında inandırıcıydı.

    " Peki ya hayatında hiç bir kız oldumu?" bu soruyu verirken kendimden utandım. Bu ne merak Çiçek.
  
    " Çok soru sormadınmı sence? Ben sorayım sen hiç aşk oldunmu?" soru cevaplamamışdı. Bu aslında hayatımda kız oldu anlamına gelmiş olabilmıydı. Ne salaksın Çiçek tabikide hayatında kız olucakdı. Çocuk hiss ediyorum Çiçek adında bir kız var onu bulana kadar hiç bir kız hayatıma girmeyecek demeyecekdiki.

  Sorusuna " Hayır hiç aşk olmadım" dedim. Atlı karınca durana kadar bana baktı. Gözlerimin içine. Atlı katınca duran zaman pamuk şeker satan yaşlı bir amca gördüm .
  
    " Pamuk şeker alalımmı?" pamuk şekeri gerçekten çok severdim. Tadı hep çocukluğumu hatırlatırdı. Annemi aslında çok hatırlamıyordum. Ama babam dün gibi hatırlıyordum. Pamuk şeker aldıktan sonra çimlerin üzerine oturduk. Kendine pamuk şeker almamışdı. Pamuk şekerimden biraz götürüb ağzına koydum ve bu zaman Son Feci Bisikletin şarkısı çaldı. Bu zaman alnımı alnına koydu ve şarkıdaki gibi
  
     " Senden tek istediyim geçmişin geleceyin" ben dududağımı öpüceyini sanarken elim kaldırıb bileğimden öptü.  Sen nasıl varlksın Yamaç Kaya rengsiz hayatıma ne renk olduğunu bilmediğim bir rengi katdın.



 
 
 

  
   
 
   
   

    
   

Ay ışığındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin