Mutluluk

16 6 4
                                    


Gökyüzündeki bütün yıldızlar toplansın. Eğlenceye hazırmıyız? Çok güzel bölümlerimiz gelicek:)

Gideceğimiz yol uzun yol arkadaşım.
Hep hayel edin. Hayellerinizi gerçekleştirmek için herşey yapın. Vazgeçmek zavalılıkdır. Vazgeçmeyin.
Sabah uyandım. Bu alarmı keşf edenlere saygım sonsuz. Duşa girdim. Ben duşda şarkı dinlemeyi çok seviyorum. Duşa giren zaman ki, moralim nasılsa ona uygun şarkı dinliyordum. Duşumu aldıktan sonra kıyafetlerimi giyindim. Mutfağa gitdiğimde sofra yemekle doluydu. Ayşe teyze aç gitmeyeyim diye akşamdan yapmış. Oturub yemeğimi yemeye başladım. Yedikten sonra odama doğru addımladım. Telefonuma mesaj geldi. Hemen baktım. Yamaçdandı.

Yamaç: Aşağıdayız.

Hemen bovulumu götürüb aşağıya indim. Zeyneb ve Mert arkada oturmuşlardı. Yamaç ise dışardaydı. Ben gören Yamaç yanıma doğru addımladı.

" Yardım istermisin?"

" Yani. Bir el atsan hiç fena olmaz." gülümseyerek bavulumu elimden aldı. Arabaya doğru addımladım. Arabanın kapısını açıb oturdum.

" Nasılsın Yenge?" yengemi? Mertin bana yenge demesini duyan Yamaça baktım. Hiç bir tepki vermiyordu.

" İyiyim Mert. Zeyneb sen nasılsın?" bana yenge deyen sevgilisine komik bakışlar atan Zeynebe seslendim.

" İyiyim ve heycanlıyım." bende heycanlıydım.

" Nereye gidicez?" gerçekten nereye gidicektik. Nereye gitdiğimi bilmediyim yoldaydım. Yamaç cevab verdi.

" Bodruma." on iki saatlik yol.

" Arabaylamı?" kaşlarımı çatarak sordum. Gerçekten uzun yoldu. Arabayla gidiyorsak arada bir istirahet etmeliydik.

" Arabayla havaalanına gidicez." mantıklısı buydu. Yamaçda arabaya oturdu. Mert ve Zeyneb yavaşla sesle bir birileriyle konuşuyordular. Yamaç yola bakıyordu. Doktorun dediklerini hatırladım. Mutlululuk. Ne yapabilirim? diye düşünürken aklıma bir fikir geldi. Elimi mikrafon gibi yaptım ve Yamaça uzatdım.

" Aşk olduğunu nasıl anlarsın?" ne diyeceğini o kadar çok merak ediyordum ki, anlatamam.

" Aşk olduğun anlamazsın. Aşk hiç beklemediğin anda gerçekleşir. Aşk delilikdir. Uğruna ölmeyi bile düşünürsün. Aklın hep onda olur. Bazen saçmalarsın. Aklın onda ya kimin ne dediğini dinlemez, konuşunca saçmalarsın. Ben bu duyguları sende yaşadım Çiçek. Aşk oldum sana. Senin yanındayken kalbim anlam veremediyim şekilde hızlanıyor." o kadar güzel konuşuyordu. Konuşmasına devam edicekdi ki, Mert hemen araya girdi.

" Olur arada öyle ya. Şeapmamak lazım." gülmemek için kendimi tutmaya çalışdım olmadı. Sesli gülmeye  başladım. Yamaç önce Merte sinirle baktı. Ama sonra oda gülmeye başladı. Zeyneb Mertin komiklik olsun diye yaptığı bu harekete resmen kahkaha atdı. Kendisi yaptığı hareketin komik olduğunu anlayınca oda güldü.

" Radyo aça bilirmiyim?" şarkı dinlemek bence çok güzel olurdu.

" Aça bilirsin" olumlu yanıt alınca hemen radyoyu açdım.
Shawn Mendes - Treat your better şarkısı çalmaya başladı.

" Aaa  Shawn Mendes sencede çok yakışıklı değilmi Zeyneb?" Yamaç bana doğru bakmaya başladı. Evet kıskanmışdı.

" Bence evet yakışıklı" Mert hiçbir  tepki vermedi. Yamaç konuşmaya başladı.

" O kim ben tanımıyorum. Fotoğrafı varmı?" diye sorunca bende hemen.

" Evey fotoğrafı olmalı." dedim.

" Ne tanımadığın birinin fotoğrafını telefonunda ne işi var?" aslında yoktu. Googleden bulucakdım.

" Tanımadığım derken? Bütün dünya tanıyor onu."

" Şahsen tanımadan nasıl biri olduğunu nasıl biliceksin?" baya kıskanmışdı beni. Buda benim çok hoşuma gelmişdi.

" Bazen tanımak yet-" hemen durdum. Çünkü saçmalıyordum.

" Havaalanına vardık" Mert hemen konuyu kapatmak için konuşdu. Yamaç arabanı durdurdu. Arabadan indik. Zeyneb yanıma gelib benim duyacağım ses tonuyla  konuşmaya başladı.

" Herşey güzel olucam." umarım. Umarım herşey güzel olur. Uçağa doğru addımladık. Neden bilmiyorum ama uçakta az insan vardı. Yerlerin hepsi dolmamışdı. Yamaçla yan yana oturmamışdık. Eğlenceli olsun diye biletleri katıştırdık. Ben Zeyneble , Mert ise Yamaçla düşdü. Uçak kalkmaya başladı. Zeyneb ve Mert  kulaklığını takıb şarkı dinliyorlardı. Yamaçla ben ise yol boyunca bir birimize bakıyorduk. O kadar anlamlı bakışlardı. Yanımda ol. Beni bırakma. Hep el ele olalım. Say say bitmezdi manalar. Uçak inmeye başladı. Bodruma varmışdık. Uçaktan inib, havaalanından çıktıkdan sonra bir adam arabayla bizim yanımıza geldi. Arabadan inen kişi Yamaça yakınlaşarak arabanın anahtarınş verdi. Zeyneb konuşmaya başladı.

" Yamaç ne ara ayarladın bunu?" Yamaç cevab verecekken ben araya girdim.

" Zeynebcim sen okula yeni geldiyin için bilmiyorsun. Yamaç Kaya imkansız olan herşeyi yapar." dedim.  Hiçkimse hiçbirşey söylemedi. Arabay oturduk. Otelimizi bile ayarlanmışdı. Otelimizin karşısında araba durdu. Güzel otele benziyordu. İki oda olucaktı. Birinde Zeyneble ben kalıcaktık. Diğerinde ise  Yamaçla Mert kalıcaktı. Herkes kendi odasına dağıldı. Zeyneble ben yatağımızı seçtikden sonra bavulumuzu boşaltdık. Gerçekten yorulmuştuk. Uyumak için yatağımıza yattık. Uykumuzu yarıya bölen Mertin kapımızı çalışı oldu.



Ay ışığındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin