Selam. Nasılsınız. Bu bölümleri biraz üzücü olduğunu biliyorum ama güzel bölümlerimizde olucak. Şarkıda gerçekten güzel şarkı.Takipde kalın:)
P.S: Diğer bölümler Çiçeğin dilindeniydi. Ama bu bölüm benim dilimden.
Çiçekle tanıştığından bu yana sigara içmeyen Yamaçın elinde sigara vardı.
Sigarasında bir yudum alıb yıldızsız olan gökyüzüne doğru üfürdü. Şarkı dinliyordu. Daha doğrusu şarkıyla birlikde kayb oluyordu. ŞarkıdaTanıyamıyor kendimi,
Bir şekilde seni özlerken buluyorum.Ne yapacağını, nasıl hayatına devam edeceğini bilmiyordu. Bu olanlarda haberi olna Mert balkonda sigara içen Yamçın yanına doğru addımladı. Mertin yanına oturduğunu anlayan Yamaç konuşmaya başladı.
" Zor... çok zor" derin bir ah çekdi. Sigarasından hiç nefes almamış gibi derinden çekti. Mertde ne olacağını bilmiyordu. Nasıl teselli vereceğini bile.
" Sakinleş. Toparla kendini. Amcanı düşün." Amcasını düşününce Çiçeyin ağladığı zamanı hatırladı. O üzmüşdü onu.
" Sevdiğini kendi üzermiydi insan?" diye düşündü. Mert konuşmaya başladı.
" Belki ona h-" ne diyeceğini bildiği için sözünü hemen kesti.
" Asla ama asla söyleme." kesin bir ses tonuydu bu. Daha sonra Yamaç yine konuşmaya devam etdi.
" Gitmekmi zor kalmakmı?" Mert sorusunu cevabsiz bırakdı. Ne diyeceğini bilmiyordu. Mert konuşmayınca Yamaç konuşmaya başladı.
" Ben kalırsam beni her gördükce acı çeker. Canı yanar. Ben gidersem ona zarar verirler. Hiçbirşeyden habersiz hayatına devam etmek zorunda kalır."
Bu sözleri söylerken kalbinin derinliklerdinde bir sızlama hiss etdi. Nerden bilecekdi böyle olucağını. Böyle olucağını bilseydi Çiçeğe yakın durmazdı diyemem. Dururdu çünkü uzak kalamazdı ondan. Ama başka şartlarda tanışırdı. Kararını vermişdi artık.
" Ben gidicem. Ondan uzağa. Gözünün önünde olamam. Onun canı yanar. Benimde canım yanar. Ama onun canı yandığı için ben biterim." kararını verdi. Uzak durucakdı ondan. Zor olduğunu bile bile bu yolu seçmişdi.
" Yarın Amerikaya gidiyorum." Mert şoklar içinde sordu.
" Ne Amerikamı. Abi iyimisin sen?" dedi.
" Yapamıyorum. Olmuyor. Kurtaramıyacam ben amcamı. Çiçeğide üzmüycem. Yapamıyorum. Olmuyor. Yarın saat 8:00 uçak kalkıcak." sesizlik oldu. Yine Mert biliyordu ki, vazgeçmiyecekdi. Planlamışdı herşeyi. Saatine kadar........
Çiçek eve geldi zamandan şimdiye kadar dışarı çıkmıyordu. Ayşe teyze ne yapacağını bilmiyordu. Yalnızca kapını döverek.
" Kızım bak hasta olucaksın. Çık odadan." cevab vermiyordu. Ağlıyordu. Sesizce yatağında oturub ağlıyordu. Hayel kırıklığına uğramışdı. Buralardan gitmek istiyordu. Hemde hemen. Süreyyayı aramak için yatağın diğer ucunda olan telefonuna doğru yöneldi.
" Yarın geliyorum." güçlü durmağa çalışarak söyledi. Yoksa çok soru soracağını biliyordu.
" Gelmiyorsun. Benim burada bazı işlerim var. Sonra konuşnalıyız." diyib kapatdı. Bu ne? Oyuncağımıyım ben? Neden böyle yapıyor? bu soruların cecabını almak ümidiyle yine aramağa başladı. Açmadı. Ama Çiçek dönmek istiyordu. Kafasına koymuştu.