Hepinize selam. Bir aya yakındır bölqm atmıyorum. Özür dilerim hepinizden. Hepinizi çok seviyorum. Finala 1- 2 bölüm kaldı. Az kaldı bitiyor. Size bazı sorularım olucak. Hepinize keyfli okumalar:)
Zincirlerinden kurtulmak. Ne güzel kelime. Artık özgürsün.Bir kelebek kadar özgür. On yıl yaşayıb acı çekmek yerine bir gün yaşayıyorsun. Ama o bir yıl mutlu oluyorsun. Şimdi Çiçeyin vaktiydi. Çiçek artık özgürdü. Arayan Yamaçın doktoruydu. Yarın Yamaçı uyandıracaklarının haberini vermek için haber vermek istemişdi. Suçsuz bir insan hapisden çıkıyor. Yamaç uyanıcak. Suçlu ve yalancı bir insan hapise gidiyor. Bu Çiçeyin zaferi değil. Bu zafer Zeyneb, Mert, Yamaç ve Çiçeyindi. Çiçek hemen Yamaçın uyanacağı haberini verdi. Bu haberi duyan Mert ağlamağa başladı.
" Neden ağlıyorsun?"
" Sevinç göz yaşları bunlar. Bu benim en mutlu günüm" elini cebine uzatıb mendilini çıkardı.
" Ya Allah aşkına Mert sakinleş" dedim sakince. Eliyle Çiçeyin koluna vurarak konuşmaya başladı.
" Kızım bir susya. İzin ver ağlayayım. Biliyorum bu filmde başroldesin. Ama beni unutmak olmaz" Çiçek gülmeye başladı. Önce ciddi duran sonra sırtmaya başlayan Zeyneb Merte bakmaya başladı.
" Yarın Haluk bey hapisden çıka bilirmi?" Zeyneb sormuşdu bu soruyu.
" Benim annem avukat. Ararım bir çözüm bulur. Kardeşimi mutlu etmek benim arkadaşlığımın borcu" Cümlesinin farklı olduğunu anlamışdı. Ama bozuntuya vermedi. Çiçek Zeyneb ve Merti yolcu etdikden sonra Ayşe teyzenin ve Melisanın olduğu odaya geçti. Melisayla oynamaya başladı. Melisa karşısında olan ablasını görünce gülmeye başladı. Hava karalmak üzereydi. Çiçek odadan çıkıb kendi odasına geçti. Yatağına rahatca uzandı. Tüm yükleri, acıları, endişeleri, korkuları vücudundan çıktı. Artık özgürdü. Yalandan kurtulmuşdu. Babası artık rahat uyuyor. Korkmuyordu. Onlar çok güçlüydü. Zeyneb, Mert, Yamaç ve Zeyneb çok güçlüydü. Onlar asla ayrılmayacaklar. Çiçek yatağına girdi. Bu gün erken uyumak istiyordu. Huzurlu bir uykuya hasret kalmışdı. Ama huzura kovuşmuşdu.
Yeni bir gün. Bu gün Yamaçın amcası Haluk bey hapisden çıkıcak ve Yamaç uyanıcak. Çiçek hemen yerinden kalkıb Melisanı görmek maksadıyla odadan çıktı. Melisa Ayşe teyzenin kucağında oturma odasındaydı. Bu gün erkenciydiler. Çiçek Ayşe teyzeyle konuşmuyordu. Bu yüzden hiçbirşey söylümeden Melisanı kucağına aldı. Melisayla oynadıktan sonra yemeğini yedirmeye başladı. Melisa yemeğini yedikden sonra tekrar uyumaya başladı. Çiçek kendi yemeyini yemek için mutfaka geçti. Yemeğini yedikden sonra kıyafetini üstüne giyib gruba mesaj atmaya başladı.Murder Team
Çiçek: Gidiyormuyuz?
Mert: Aşağıdayız .
Çiçek hemen çantasını aldi. Ayakkabısını giydikden sonra aşağıya indi. Mert ve Zeyneb arabadaydı.
Çiçek sesizce arabaya bindi. Hiçkimse konişmuyordu. Üzgün oldukları için değil. Sadece erken uyandıkları için gözleri akıyordu. Bende erken uyanmayı sevmem. Ama o kadar mutluydu ki, bunu düşünmek bile istemiyordum. Cezaevinin önüne geldiler. Beklemeye başladılar. Sabrsız Mert konuşmaya başladı." Herhalde cezaevindekiler de uyanamadılar"
" O ne alaka şimdi?" Zeyneb konuşmaya başladı.
" Kızım sen erken uyanınca o sen olmuyosun. Şuan kafan yerindemi?" diyerek Zeynebin kafasıyla oynamaya başladı.
" Ya ne yapıyorsun? Kafamı koparıcaksın" sinirle kafasını çekdi. Cezaevinin kapısı açıldı. Geldi. Haluk beydi gelen. Çiçeğ babasının arkadaşını yani Haluku gördüyü için hemen tanıdı. Halukda onu tanıdı.
Hemen yüzünde biraz gülümse yaratarak yanına geldi." Merhaba Çiçek" sarıldı. Çiçekde önce tereddüt etdi sonra ona sarıldı. İkiside özür dilermiş gibi sarılıyordu.
" Hasteneye gidelimmi?" Mert yine sabrsızlık yaparak sordu. Çiçek hemen göz kaş etdi. Belki Haluk Yamaçın hastalığını bilmiyordur diye.
Bu gören Haluk konuşmaya başladı." Herşeyden haberim var kızım. Gel gidelim." arabaya doğru giderken Mert konuşmaya başladı.
" Ben size taksi çağırdım. Benim Yamaça süprizim olucak. Siz hasteneye gidin" bu ne süprizdi şimdi? diye Çiçek düşünmeye başladı. Merak ediyordu. Taksiye binerek hasteneye doğru gitdi