Geri dönmek

24 5 6
                                    

Bileğimden öpmüşdü dün gece beni. Bugün okul vardı. Acaba okula gelicekmi? Yazsammı? Yada çok sık boğaz etmeyeyim. Okul kıyafetlerimi giyinib kahvaltı yapmak için mutfaka doğru addımladım.

" Kızım yüzünde çiçekler açıyor. Nedir seni bu kadar mutlu eden?" gözleri çok derin bakan, çok sert duvarları olan çocukdu beni mutlu eden.

" Hiçbirşey sadece bugün pozitif olmak istiyorum. Hayat güzel, kuşların sesi inasana umut veriyor." beni mutlu görmek onu sevindiriyordu.

" Arkadaşların varmı? Okulun kızlarıyla aran nasıl?" benim adımın Çiçek olduğu kadar emindim ki, bu soruları soran Süreyyaydı.

" Evet kızlarla aram çok iyi." kızlar beni Yamaçla aynı sırıda oturduğum için öldürecek gibi bakıyordular. Hele lunaparkı , yıldızların altındakı o muhteşem geceyi oğrenseler ne yaparlar onu ben bile düşünmek istemiyorum.

Başka hiçbirşey sormadı. Yemeği bitirdikden sonra okula doğru addımladım. Yamaç burdaydı. Evin önünde. Neden okulda değilde burda bekliyordu. Ne olmuşduda buraya kadar gelmişdi? Buda ne yan komşudakı teyze ve kızı Suda binadan çıktı. Tesadüfünde böylesi. Ben Yamaçın yanına gider gitmez onlarda benle aynı zamanda Yamaçın yanında oldular.

" Ay ne kadarda güzelsin kızım.
Tüh tüh. Yüzünde tertemiz." yüzüme tüpürdü.

" Sayenizde yıkandı." Yamaç küçük bir kahkaha atdı. Teyzede kendini kötü hiss etdiyi yüzünden belliydi ama çaktırmamak için.

" Ah ne şakacısın sen kızım." Su resmen Yamaçın ağzının içine düşücekdi. Ben bu kızı döverdim. Noluyo bana? Kendine gel Çiçek. O baksada Yamaç ona bakmaz. Bakmazdı herhalde.

" Neyse biz gidelim. Okula gecikmeyelim." diyib okula doğru yöneldik.

" Birşeymi oldu?" meraklıydım.

" Yok hiçbirşey olmadı. Sadece bugün okulda olmayacam. Hani sana demişdim ya yetimhanede bir teyze vardı. Onu görmeye gidicem." ama başka birşeyde olmuşdu. Yalan söylemeyi becermedi.

" Bende birgün görmek isterim. Adı neydi teyzenin." kurcalamadım ne olduğunu. Çünkü söylemeyeçekdi biliyordum.

" Türkmen adı ama ben ona daha doğrusu yetimhanedeki çocukların çoğu ona Şeker teyze diyiyorlar. Bizde orda Şeker vermedikleri için haftada bir kilolarca şeker alıb gelirdi." daha çok merak ettim bu kalbi temiz teyzeyi. Okula neredeyse varmışdık.

" Ben gidiyorum. Görüşürüz." okula doğru baktığımda Mertin yanında bir kız gördüm. Kim ola bilirdiki. Sevgilisiymiydi acaba. Yanlarına gitdim.

" Merhaba Çiçek. Nasılsın? Siz konuşun beni basketbol hocası çağırıyor." Basketbol hocasına doğru addımladı. Saçları kısaydı. Tatlı bir kıza benziyordu.

" Merhaba. Ben Çiçek." elimi uzatarak dedim.

" Merhaba. Bende Zeyneb. Eğer istersen okul bitince biryerlerde oturub yemek yiyelim. Benim pek tanıdığım yok burda." Elime karşılık vererek dedi bu sözleri.

" İnan benimde tanıdığım yok. Bence çok güzel olur." gerçekten iyi bir kıza benziyordu.

" Tamam o zaman görüşürüz okul çıkışı." kafamı tamamder gibi salladım. Okul bugün biraz yorucu oldu. İngilizceden nefret etmeye başladım. Gerçekten zor bir ders. Matamatik iyiydi bende. Çıkışta Mertle Zeyneb birlikteydiler. Beni gören Zeyneb el salladı. Merdivenleri inib yanına gitdim.

" Hadi gidelim" dedi. Okulun yanında ki, kafeye gitdik. Baya tatlı bir kafeydi. Lahmacun sifariş verdik. Buranı lahmacunu gerçekten çok leziz oluyordu.

" Benim adım bildiyin gibi Zeyneb. Annem ve babamla kalıyor. Kardeşim. yok. Annemle babam ayrılmak aşamasında." sanki merak etdiyim herşeyi biliyormuş gibi anlatmışdı herşeyi. Samimi olduğunu baya belli etdi. Buna karşılık ben konuşmaya başladım.

" Benim annemde babamda öldü. Üvey annemle kalıyordum. Ama artık İstanbulda yaşıyorum. Tek değil Ayşe teyzeyle birlikde yaşıyorum burda." bana uzgun gozlerle bakti. Herhalde annem ve babam için.

   " Başın sağol" teşşekür etmek için gözümü yumdum. Lahmacunumuzu bizim yaşlarda bir çocuk getirdi. Bu sifarişimizi alan çocuk deyildi. Bu çocuk nerdense hatırlıyorum. Evet bu çocuk bizim okulda okuyordu. Yemiyimizi yedik ve okuldakı bazi kişiler hakkında konuştuk. Sanırım Mertden hoşlanıyordu. Bence Mertde ona karşı boş değildi.
 
   " Yamaç kim biliyormusun?" Yamaçı nerden tanıyordu ? Tam bu soruyu sorucakdım telefonum çaldı. Süreyyaydı. Neden arıyordu ki? Bu soruların cevabını bilmek için telefonu açtım. Selam nasılsın? diye sormadan tek bir bir cümle söyledi.

  " İzmire dönüyorsun. Hemen."

Hepinize selamm. İnanın bundan sonra çok heycanlı bölümler gelicek. Hepinizi çok seviyorum:)

 

Ay ışığındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin