Biri bana dokundu. Dona kaldım. Tehlikedeydim. " Nereye güzellik? " dedi sarhoşa benzeyen bir ses. Kolumdan çekince " Bırak beni" dedim. Mertmiydi o? Mert nerden çıktı. Allahım iyiki Mert burda. Mert sinirle gelib. Adamın yüzüne yumruk vurdu. Adam kaçtı ama yalnız değildi. Adamlar Mertin üstüne giderken Yamaç çıktı bardan. Üzerinde ceketi cıkardı hemen. Adamı o kadar dövdü ki, bu yumrukların izinin hep kalacağı belliydi. " Tamam sakinleş" dedim. " Dua et kıza. Bir daha hiçbir kadına dokunma cesaretinde bulunma. Yemin ederim seni bulurum!" Adamlar kaçıb gittiler. Gözlerim doldu. Kendimden aslı olmayarak ağlamağa başladım. Sakinleşmeliydim ama durduramadım kendimi. Hıçkırdım. Hıçkırık sesini duyan Yamaç bana sarıldı. " Tamam" dedi başımı okşayarak. " Sen sen olmasan o a-"
" Tamam geçti. Yanındayım. Merak etme. Ben yanındayken kimse sana zarar veremez" 20 saniye boyunca sarıldı. Kendimi hiç bu kadar güvende hiss etmemişdım. İki gündür tanıdığım bu çocuğa Güvenmek zor olmadı. Yıllarca böyle kalmak isterdim. Hatda asırlarca. Kokusu çok hoşdu. Hiç bıkmayacağım bir koku. Yağmur yağmaya başladı. Ama yinede bırakmadı. Sımsıkı sarıldı. Zamanın şuan durmasını o kadar isterdim ki.
"Yağmur yağıyor abi" Mertin bu sözüyle beni kollarıyla sakinleştirmeye çalışan Yamaç beni bırakdı. Yağmur damlalrı yüzüme düşüyordu. Ben hala şoktaydım. Hafifce elini kaldırıb yüzümdeki yağmuru sildi. Naifce dokundu.
"Ben gitmeliyim. Annem bana mesaj atdı. Acil" " Tamam sen git" dedi sakin bir tonda. "Gel bara gidelim biz" " Ama" dedim tereddütle " Merak etme ben yanındayım. Hiç kimse sana hiçbirşey yapamaz" Ona karşı güven hissim vardı. Yani ona güveniyordum. Kafamla onayladım ve bara geçtik. Çok kalabalık değildi. Yamaç yaşda adam bile yokdu neredeyse. Sadece ondan küçük bir çocuk vardi. 10 yaşlarında. Yamaç bara gidib içecek söyledi. Herkes bana bakıyordu. Üstünde ki, ceketi çıkarıb bacaklarımı örtdü. Eteğım biraz kısaydı. " Teşekkür ederim" hafifce kafasını salladı rica ederim der gibi. Çocuk masaya içeceklerimizi getirdi. Bu alkoldu . Bas baya alkol getirmişdi. "Ben alkol içmiyorum" dedim. " Biliyorum. Sen bunu içemezsin zaten. Sana göre değil" Bu söz bana biraz dokundu. Bende sinirlenib. Dizilerde olduğu gibi alkol şişesini kafama çektim ve gözlerimi sıkıca yumdum. Ama bu basbaya suydu. Yamaç kahkaha atdı. " Çok hırslısın b-"
Birden durdu sanki birşey hatırlamış gibi.
"Gidelim. Seni buraya getirmemeliydim. Sana söz birdaha. buraya gelmiyicez." Görüşücekmiyiz. Benle buluşmayımı dününüyordu ? Aslında burası gerçekten hiç iyi bir yere benzemiyordu. Sakince evimin adresini diyib " Gidelim" dedim...Canlarım nasılsınız? Hikayemiz karanlık hikaye olmayacak. Ne de çok beyaz bir hikaye. Gizemler olucak. Sadece sabr edin. Az kaldı:)