Hepinize selam. Gerçekten bölümü yazarken iki karakter içinde çok üzüldüm. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. O hissleri size yaşata bildiysem ne mutlu bana. Keyfli okumalar:)
Bu gün beni Yaçın mesajı uyandırdı.
Yamaç: Beş dakikaya ordayım.
Saate baktım. Saat sekiziydi. Bugün okula gitmeyi düşünmüyordum. Yarın gitmeyi planlıyordum. Yarın gidib Mert ve Zeyneble vedalaşacakdım. Üstüme kıyafetleri giyinib odadan çıktım. Hiçbirşey yemek istemiyordum. Aşağıya indim. Yamaç ve yanındakı iki bisikleti görüb şaşırdım. Anlaşılan bugün bisiklet sürücektik.
" Bugün seni Şeker teyzeyle tanışdırıcam. Yetimhane bura çok yakın olduğu için bisikletle gitmeyi düşündüm." Şeker teyzeyi görmeyi çok istiyordum. Merak ediyordum doğrusu. Bisiklete oturub pedallarını çevirmeye başladım. Aynı zamanda düşünmeye. İstanbula gelmek istemiyordum. Şimdi gitmek istemiyorum. Benim fikrimi be değiştirdi? Yamaç Kaya fikrimi değiştirdi.Bana tüm acılarımı unutdurmuşdu. Ama o bir hırsızdı. Kalbimi çalmışdı. Düşüncelerimi yarım bırakmama sebeb olan Yamaçdı. Bisikletini durdurdu. Sanırım burasıydı. Hiçbirşey demeden bisikletden indi ve binaya doğru addımladı. Bende onun peşinden gidiyordum. Güvenlik görevlisi Yamaçı tanıyordu. Biz içeri girerken hiçbirşey söylemedi. Binaya girib hemen sağdaki kapının önünde durduk. Kapı bağlıydı.
" Sen bekle ben diyince gelirsin." kapını açıb içeriye girdi. Kapını bağlama gereği duymadı. İçeri bakınca Şeker teyze olduğunu tahmin etmeyin zor olmadığı mavi gözlü ve saçları beyaz bir kadın gördüm.
" Nasıl Şeker teyzem." dedi sakin bir tonda. Yamaçın sesini duyan kadın yüz ifadesini değiştirib Yamaça doğru baktı.
" Yaramaz çocuk senmi geldin." sevinmişdi.
" Evet benim."
" Ben sana dememişmiydim ben ölmeden önce şöyle cana yakın bir kız bul." Yamaçın bir kızla olmasını istiyordu.
" Bir kız var." gözlerimin büyüdüğünü hiss etdim.
" Güzelmi?" vereceği cevabı çok merak ediyorum.
" Hemde nasıl." ölsem yeridir. Kalbim sanki durucak gibi hiss etdim. Yamaç bana baktı. Bu gel demekdi. Yavaşca içeriye girdim. Beni görünce hemen konuşmaya başladı.
" Gerçekten güzelmiş. Adın ne senin kızım." beni sanki hemen burda isteyecekler gibi heycanlıydım.
" Adım Çiçek." sakın olmaya çalışıyordum. Ama heycanlı olduğum belliydi.
" Çiçek kızım Yamaç sert gibi gözükür ama aslında kalbi yumuşacıkdır. O bir karıncaya bile zarar vermez.Onun kalbini sakın kırma." susdum. Bana Yamaçın kalbini kırma diyen teyzeye nasıl ben sözümü tutmadım. İzmire gidiyorum deyeyim. Susduğumu gören Yamaç konuşmaya başladı.
" Şeker teyze biz gitmeliyiz. Yarın gelemeye çalışıcam." dedi.
" Tamam Çiçek kızımıda getirmeye çalış." kendimden utanıyordum. Binadan çıkışa doğru haraket etdik. Bisikletimize binerek hiç konuşmadan akşama kadar sürdük. Hava karalmaya başladı. Önce ay sonra yıldızlar gökyüzüne çıktı.
Bisikletimizi durdurub çimlerin üzerinde oturduk." Sana birşey söylüyücem." dedi ve konuşmadı.
" Neden sustun?" dedim
" Kendime zaman kazandırıyorum. Ben konuşursam üzüleceksin. Sen üzülünce ben daha çok acı çekicem. Ama bu yolun sonu yok. Söylemek zorundayım." Hiçbirşeye anlam veremiyordum. Elimi kaldırıb kalbime koydu ve konuşmaya başladı.
" Bak nasıl atıyor. İlk ne zaman hızlı atmaya başladı biliyormusun." kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. İlk defa onu böyle görüyordum. Çaresiz.
" Ne zaman?" diye sordum. Gözlerimin içine baktı. Gözlerinde acı görüyordum. Sadece acı.
" Seni ilk gördüyüm andan bu yana. Atmaya başlayınca yumruk atdım. Belki susar diye. Susmadı. Laf geçıremedim. Atmamalıydı. Sen yanlış kişiydin. Kalbimin atdığı kadın sen olmamalıydın. Söz geçirenedim. Beceremedim. Seni sevdiğim için kendimden nefret ediyorum. Seni seviyorum. Allah kahretsin ki, seni deli gibi seviyorum. Yapamıyorum... Olmuyor." gözlerinden yaş akmağa başladı. Sanki dokunsam burda ölücekmiş gibi çaresizdi. Kalbi dahada hızlandı.
" Noluyor?" dedim.
" Özür dilerim. Ben.. ben bir yalancıyım. Babanın katili.." susdu. Allahım kalbim durucak sanki.
" Senin babamın katılı benim amcam" kalbinin üstünde olan elimi hemen çektim. Benim aşık olduğum çocuk bumuydu. Ben babamın katili olan şahsın.. düşünmek bile zordu. İstemsizce gözlerimden yaş akdı. Hemen gözümdeki yaşı silmeye çalışdı.
" Hayır ağlama. Sen ağlatan ben olursam asla affetmem kendimi."
" Neden?" tek soru sordum. Güçlükle çıkdı ağzımdan.
" Amcam katil değil. Onun üstüne suç atdılar. Bende yapan kişiyi biliyorum ama kanıtım ..." hayır duymak istemiyordum
" Sus." hemen çantamı götürüb ayağa kalktım. Oda benle birlikde haraket etdi. Arkamca geliyordu
" Çiçek "
" Yalandı herşey. Herşey lanet plan yüzünden olmuşdu. Bana olan aşkında yalan."
" Değil dinke beni." hemen taksiyi durdurdum. Dinlemek istemiyordum. Kendimi yanında güvendiyim çoçuğun amcası bir katildi ve en esası benim babamı öldürmüşdü. Bunca zaman tehlikeyle karşı karşıyamıydım. Ona güvenmişdim. Korkuyordum. İlk defa bu kadar çok korkuyordum.