DANSÇI|Park Jimin

29

Di ile an itibariyle konser alanına sinsice girmiştik. Şirketleri,ilişkilerimizin reklamı için,gideceğimizi söylediğimiz an bize destek çıkmıştı. Herşey para olmuştu gerçekten. Sırt çantamı omzuma atıp arkadaşımı kolundan sürükleyerek kulise soktum. Çalışanların geleceğimizden haberi olduğu için ses çıkartmadan etrafımızdan geçiyorlardı. Bizimkileri gördüğümüzde çantamı çıkartıp bir kenara koydum. Diana sözleştiğimiz gibi benden önce gidip kookienin üstüne atladığında çocuklar gerçekten çok sevinmişti. Hep birlikte koltuğa geçtiklerinde Jiminin etrafına bakarak suratını astığını görünce sırıtmıştım. Koşarak sırtına atladığımda dengesini kaybetse de çabuçak toparlamıştı. Beni yere indirdiğinde ona sıkıca sarıldım. Onu çok özlemiştim. Ve o çok güzel kokuyordu. Onu bütün gücümle sıkarken beni yavaşça kendinden ayırdı.

"Seni çok özlemişim." Konuştuğunda kocaman gülümsedim. Doğruyu söylediğini parlayan gözlerinden kolayca anlayabilirdiniz.
"Ben de seni çok özledim Jimin-ah." Dudaklarıma küçük bir öpücük kondurup ben karşılık veremeden çekilince elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi dudaklarımı büzdüm. Bu halim onu gülümsetti.

Saatlerdir Jin oppaya gülüyorduk. Büyükbaba esprileriyle çocukları hayattan bezdiriyordu ama Diana ve ben her zamanki gibi onun espri yaparkenki tepkilerine dayanamamıştık. Gülelim diye hepimizin gözlerinin içine bakıyordu. Yanlarında gerçekten mutlu hissediyordum. Hep birlikteyken Noe bizi arayıp çocuklara şans dilemişti. Söyler söylemez Namjoon ve Yoongi oppanın değişen ifadeleri hepimizin dikkatini çekmişti. Bu işte bir iş vardı ama çözecektim. İkisi de ondan hoşlanıyor olabilir miydi? Eğer öyleyse noe unnim ikisini de haşlardı. Mizacı gereği iki arkadaşın da ona ilgisi varsa hiçbiriyle bir daha görüşmezdi. Daha önce ıre böyle bir durumda kaldığında ona bu tavsiyeyi vermişti. Öyle olmamasını umuyordum.

Konser boyunca jimin gözlerini bir kez bile üzerimden çekmemişti. Aynı şekilde onun partı ne zaman gelse fangirl çığlıklarımdan birini atıyor, o kadar sesin arasında daha çok çıkan sesimle milletin başını şişiriyordum. Yaklaşık üç kere kendimi tutamamış ve çığlık atarak jimine evlenme teklif etmiştim. Kameraların beni çektiğini anlayınca da diananın arkasına sinmiştim. Çok utanmıştım ama yapmıştım bir kere. Onu gerçekten çok seviyordum. Ona olan sevgim bazen beynimi devre dışı bırakıyordu.